İlk masanın üstüne baktım. Yoktu. Kafamı Hiraya çevirdim.
"Sınıf defterleri nereye koyuluyor?"
"Ben nöbetçiyken masanın alt tarafındaki küçük bölmeye koyarlardı." Gözleriyle masanın altını işaret etti. Masanın arka tarafına geçip alt bölmeye baktım. Elimi uzatıp açmaya çalıştım. Kilitliydi.
"Kilitli." Yüzünü buruşturup masanın üstüne baktı.
"Nereye koymuştur?" Masanın üstünde göz gezdirdim. Demir kalem kutusuna baktım. İçinde bir kaç kalem ve.. Evet anahtar vardı. -3 tane-
"Burada. Ama üç tane" Dedim kalemliğin içinden anahtarları çıkarırken.
"Deneyebiliriz hepsini. Ama hızlı olmalıyız" Kafamı sallayıp ilk anahtarı aldım. Sağa çevirdim, sola çevirdim. Kafamı iki yana sallayıp anahtarı masaya bıraktım. İkinci anahtarı aldım. Sağa çevirdim, sola, kafamı iki yana sallayıp masaya bıraktım. Buradaki anahtarlar değildi belki de. Umursamazca anahtarı çevirdiğimde gülümsedim. Açılmıştı.
"Açılıyor" Dedim diğer anahtarı Hiraya uzattıktan sonra.
Evet sınıf defterleri buradaydı. Defterleri çıkarıp masaya bıraktım.
"9-B, 9-C, 9-A" Defterleri sertçe masaya bıraktım. "9. Sınıfların defterleri sadece" Başımı ovuşturduğumda Hira da elini masaya vurmuştu.
"Yarın halletmemiz lazım. Müdür bizi burada yakalamasın. Hadi çıkalım Eliz" Kafamı sallayıp iç çektim. Defterleri dolaba yerleştirip kitledim ve anahtarları kalemliğe bıraktım.
Kapıya doğru Hiranın peşinden ilerlediğimde gözüm arkamızda kalan cam dolaba takıldı. Yansımama baktığımda gözlerimi gördüm. Kıpkırmızı olmuş, yorgun gözlerimle karşılaştırdığımda yüzümü buruşturdum. Kafamı biraz döndürdükten sonra dolabın içine tekrar dikkatle bakıp kaşlarımı çattım ve gülümsedim.
"Hira! Burada defterler" Hızla dönüp bana doğru yaklaştı.
Arkadaki defterin üstündeki yazıyı okudu "11-B.." Gülümseyip bana baktı ve dolaba uzandı. Kapağı tutup kendine çektiğinde kilitli olmadığı için rahatlamıştım.
Defterler üzerimize doğru geldiğinde refleksle, çevik bir el hareketiyle üsttekileri tuttu.
"Al defteri" Gözüyle defteri işaret etti. Hızla defteri alıp masaya bıraktım.
"Defterleri ileri ittiğimde sende dolabı kapat." Kafamı sallayıp gözlerine baktım. Gözünü kırptı ve defterleri itti, kapağı sıkıca kapatıp elimle tuttum ve bıraktım. Gülümseyip omzuma dokundu. Masaya doğru ilerleyip defteri önüme çektim. Hızla kapağını kaldırıp sayfaları çevirdim ve listeyi buldum. Listeyi alıp masanın üzerine bıraktım ve Hiraya baktım. Bana doğru yaklaşıp listeye bir göz attı.
"Hadi bulalım. Müdür yaklaşmış olmalı" Listenin üzerine gözlerimi çevirip nefes verdim ve parmaklarımı üstünde gezdirmeye başladım. İsimleri sayıklarken bir ismin üzerinde durup Hiraya baktım.
"Toprak?" Dedim elimle işaret ederken. Korkuyordum. Polatın neyi oluyordu? Adı Toprak mıydı?
"Toprak nakil giden sarışın çocuk. Hatırlamadın mı? kavga etti diye giden" Nefes verip kafamı salladım ve tekrar parmağımı gezdirdim.
"Naz, Selin, Baran, Yağız" İsimleri tek tek fısıldarken parmağım bir ismin üstünde durdu.
"Sarp" Tekrar gözlerimi Hiraya çevirdim.
Kafasını salladı "Sarp demişti. İlk geldiğinde sırasına giderken. Bulduk"
Sarp.. Kimsin sen?..
Gözlerimi deftere çevirdim ve tekrar ismine baktım. Elimi yana doğru ilerlettim. Soyadını gördüğümde elimi geri çektim. Kalbim küt küt atarken Hiraya baktım. Ellerimin titremeye başladığını hissetmiştim.
"Ne oldu?" Dedi elini belinden çekip bana doğru yaklaşırken.
"Soyadı" Harfleri bir ara getirmeye zorlanıyordum "Akay." Omzumu okşayıp deftere baktı dudağını büzerken.
Polatın soyadıydı. Akay. Polat Akay.
"Abisi olabilir"
"Abisi midir?" Gözlerim doldu. Neden böyle bir anda hayatıma girmişti? Ne istiyordu? Kardeşinin intikamını mı?
"Yakında öğreniriz. Çıkmamız gerek" Listeyi defterin içine koyup dolaba bıraktı. Ben yeri izliyordum. Düşünceler beynimi ele geçirmişti. Beynimin her tarafını kemiriyor bana eziyet ediyordu.
Kardeşini komaya sokmuştum. Ölmüş müydü yoksa? Belki de Polat yeni ölmüştü ve o ölünce intikam almak için Sarp buraya gelmişti?
Öldün mü Polat?
Senin bana yıllarca yaptığın zorbalıkları bana şimdi yine abin yapacak olmalı. Buna seviniyor musun yoksa? Abin intikamını alacağı için.
Seviniyor musun yoksa?
Benden öyle bir nefret ediyor olmalıydı ki. Suratımı bile görmek istediğini düşünmüyordum. Ya da suratımı görmeye mecbur olacak ve benden intikamını alacaktı.
Hangisi Sarp?. Hangisi?
Sarp. Sana bağıra bağıra bilerek yapmadım demek isterdim. Kardeşine bilerek yapmadım. O bana yıllarca psikolojik olarak yaptı ama ben yemin ederim bilerek ona böyle yapmadım.
"Eliz!" Dolan gözlerimle kafamı kaldırdım "Üçüncü seslenişim. Ağlama artık. Müdür birazdan gelecek ne olur gidelim" Kafamı salladım. Birlikte okuldan çıktık. El ele evine gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Sonuçları
Novela JuvenilKızımız Eliz ortaokuldayken ona zorbalık yapan Polatı yanlışıkla camdan itip yıllarca komaya sokmuştur. Şimdi de Polatın üvey abisi Sarp Elizin intikam için peşine düşüp aynı liseye, sınıfına yazılır ve intikam almak isterken ikiside birbirine aşık...