"Hasta kız mı? Sen.. Kimsin?" Dedim zorlukla kelimeleri ağzımdan çıkararak. Gözlerimi sildim. Yavaşça geri çekildi. Kafasını eğdi.
"Niye ağlıyorsun? Bir anlamımı var? Hasta kız? Hasta kız.."
"Sus!" Bağırarak kulaklarımı kapattığımda alayla gülümsüyordu. Gülümsemesini silip ürkütücü buz gibi bir ifade takındı. İteklemek istiyordum ama 4. Sınıftan sonra bir daha kimseye ne vurmuş ne itmiştim. O olaydan sonra. Her şeyi değiştiren o olaydan sonra. Kurtulduğumu sanmışken şimdi bu çocuk kimdi? Arkadaşlarıma, aileme inanmıyordum. Ben bu olaydan kurtulamayacak ve unutamayacaktım. Hızla koşarak kapıyı açtığımda sesiyle adımlarımı durdurdum. Arkamı dönmeden dinledim.
"O kaçamadı. Sen nereye, ne kadar kaçabilirsin?" Sert, ciddi ses tonuyla nefesimin biraz daha kesildiğini hissettim. Gözümü sertçe silip koşarak okuldan çıktım.
Kesinlikle bu çocuk her kimse o'nu tanıyordu
Bir yandan gözlerimi siliyor, bir yandan okuldan uzaklaşmış olmama rağmen yine koşar adımlarla yürüyordum. Yüzüme düşen damlayla kafamı kaldırdım. Yağmur yağıyordu. Gökyüzü oldukça koyu bir renk almış, gök gürüldüyordu. Artık daha kötü hissediyordum. Yağmurları sevmiyordum. Yaşanan kötü kazadan sonra. O gün okuldan ağlayarak kaçtığımda da yağmur yağmıştı. Polatın öldüğü, hayatımın en kötü gününde.
Eve gitmek istemiyordum. Anneme sarılıp ağlamayı çok istiyordum ama ne anlatacaktım? Onu neden üzecektim ki? Hiraya gidecektim. Başka kimim vardı ki?
Hiranın evi olduğum yerlere yakındı. Otobüse binmek istemiyordum. Sadece Hirayla konuşmak ve onu görmek istiyordum. Gözlerim kıpkırmızıyken ve tenim bembeyaz olmuşken zaten binemezdim. Hızlı adımlarla Hiranın evine doğru gitmeye başladım.
Kısa bir süre sonra Hiranın evi görüş alanıma girmişti. Ailesi geç saatte eve geliyordu. Yalnız olacağımız için daha rahattım. Eve doğru ilerleyip kapıyı çaldım. Adım sesleri yaklaştığında gözlerimi yerden aldım. Kapı yavaşça aralandı.
"Eliz!? Sen.. iyi misin?" Bana doğru elini uzatıp omzuma dokundu ve kolumu tutup içeri çekti.
"Ne oldu? Bu halin ne?" Dolu gözlerimle Hirayı kendime çekip kollarımla sıkıca sardım. O da kollarıyla beni sarıp sırtımı sıvazladığın da kendimi onun kollarındaki şefkatle daha iyi hissetmiştim. Yavaşça geri çekilip burnumu çektim. Sonra anlatmaya başladım. Anlattıkça kaşlarını çatmış dudaklarını aralamıştı.
"Kim şimdi bu? Nereden biliyor? Daha önce hiç görmüş müydün" Ellerini açmış şaşkınlıkla gözlerime bakıyordu.
"Tanımıyorum.. Bilmiyorum" Daha fazla gözlerim dolduğunda ellerimi tuttu.
"Tamam sakin ol" Duraksadı adını söylemek için tereddüt etti. "Polatın arkadaşı olmamalı, bizden 3-4 yaş büyük." Kafamı sallayıp gözümü sildim.
"Ailesinden biri olabilir. Kuzeni? Soyadı, soyadını duydun mu?"
"Adını bile bilmiyorum" Dedim kafamı iki yana sallarken.
"Soyadını öğrenmeliyiz." Dudağını yemeye başladı. Her stres olduğunda yaptığı gibi. Onu da strese sokmuştum. Herkesi üzecek miydim böyle.
"Okula gitmemiz lazım" Dedi gözlerini bana çevirip dudağını serbest bırakırken.
"Bu saatte mi?" Dedim kararan gökyüzüne bakıp.
"Yarına kadar korkuyla, endişeyle bekleyebilecek misin?" Gözlerinin içine bakıp kafamı iki yana salladım.
"Tamam. Hadi kalk gidiyoruz." Dedi bakışlarımdan ve sessizliğimden cevabını almış gibi. Kafamı sallayıp ayağa kalktım. Banyoda aynaya bile bakmadan yüzüme su vurup kendime biraz da olsa gelebildikten sonra telefonumu aldım ve Hiraya döndüm. Gülümsedikten sonra kapıya doğru ilerledik. İlk o, peşinden ben dışarı çıkıp okula doğru ilerledik.
İkimizde sessiz bir şekilde o kısa yolu yürüdük.
Okulun önüne geldiğimizde Hira kafasını bana çevirip baktı ve cesaretlendirmek istercesine elimi sıktı. Bende ona gülümseyip elini tuttuğumda okula girdik.
"Hayırdır kızlar?" Gelen sesle kafamı çevirip baktım. Güvenlik Kaya Abiydi.
"Annemin değerli bir yüzüğünü kaybettim. Yukarıda düşmüş olmalı" Dedi Hira Kaya Abiye bakarken. Kaya Abi kararsız kalmış gibi bize bakarken dudaklarını araladı.
"Tamam ama hızlı olun birazdan müdür gelir" Kafamızı sallayıp merdivenlere yöneldik.
"Müdür yardımcısının odasında olmalı" Kafamı sallayıp müdür yardımcısının odasına ilerledim. Kapının önüne geldiğimde nefes verip kapıyı açtım ve içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Sonuçları
Fiksi RemajaKızımız Eliz ortaokuldayken ona zorbalık yapan Polatı yanlışıkla camdan itip yıllarca komaya sokmuştur. Şimdi de Polatın üvey abisi Sarp Elizin intikam için peşine düşüp aynı liseye, sınıfına yazılır ve intikam almak isterken ikiside birbirine aşık...