Bu ek bölümdür bu yüzden kısa yavrular iyi okumalar dilerim.
Ama aklım halla rengoku-san'daydı iyi miydi üşüyor muydu? En azından onu kurtarmak için herşeyi yapardım. Rengoku-san'ı seviyordum bir abi, yoldaş, en iyisi bir sırdaş ve arkadaşımdı.
Sanemi'nin sözleri halla aklımdan çıkmıyordu. Oraya ne için gittim? Birşey başaradım mı? Bir işe yaradım mı? Bana herzaman bunları sorgulatıyor.
Güneş battı ay çıktı. Yıldızlar parlıyor, etraf çok sesizleşiyor, soğuk bir rüzğar beni kendime getirdi. Kalkıp odama gittim gidip oglanları ziyaret edicektim fakat vazgeçtim.
Kan ter içinde uyandım, midem bulanıyordu tahmin ettigim üzere hızlıca banyoya gittim, yanıyordum hemde kusuyordum. Midem alt-üst olmuştu.
Ne kadar kustum bilmiyorum ama halla yanıyordum ve midem bulanıyordu sırtımdan sıcak sular dökülüyormuş gibiydi. İlaç! İalçlarımı aramaya başladım fakat bulanmadım.
Tren tabi ya trende düşürmüş olmalıyım. Ne kadar aptalım aradan 1 ay geçmesine ragmen fark etmemem çok aptalca. Tek çare shınobu, etraftan tutunarak odasına gittim. Kapıyı çok sert birşekilde çalmaya başladım, bir iki saniye sonra açtı bir elinde kılıcıda vardı beyaz elbisesi ile bana bakıyordu fakat diye bilgidim tek şey
"İlaç.."
Ve herşey karanlığa gömüldü.
-Rashomon iskelesi-Yıllar önce-akame 3.5 yaşında
Bu bu iskeleye ilk gelişimdi ablamla toka tezhagı kurduk babam arka tarafta tüccarlarla sohbet ediyordu.
Bir anda hiç anlamdan bir kargaşa çıktı oragı olan bir genç birine saldırdı kadınlar etrafa koşunca tezgaha çarpanlar oldu bu yüzdenden bazı tokalar yuvarlandı.
Etraf yavaşça açılıcaatıkanın nereye gittigini gördüm,onu almaya gidince ablam arkamdan bagırdı, hiç farkına varmamıştım ama o zorbanın yanındaydım.
Bir an için göz göze geldik ona mutlu mutlu gülümsedim daha tokayı yerden alamadan ayaklarım yerden kesildi babam beni kucagına almıştı arkasındanda ablam geliyordu, ona "toka senin olsun birine hediye edersin"dedim göz kırptım ve ekledim"bendede aynısı var"diyip saçımı gösterdim.
Hayır biz fakir degildik bu bizim hobimizidi babam büyük bir tüccar olan babam köyün en büyük iş adamıydı.
Mutluyduk ta ki o güne kadar hatırlamak istiyorum ama ama dur galiba galiba hatırlıyorum
Dagdan köye indim zorba elindeki yanmış şeyle aglıyordu korkup arkasına saklandım zorbanın elini tutup aglamaya başladım.
Bana baktıgında ise ona söyledim "öldüler annemi babamı öldürdüler oni-chan öldürdüler." O an gözlerim karardı.
Sonra sonra renkli gözler... tabi ya renkli ne yazıyordu bana ne demişti
"Taiyo...Taiyo uyan minik Taiyo"
Gözlerimi açtım...
"Günaydın taiyo..
Agzımı açıp konuşmak iatedim fakat olmadı
..konuşamıyorsun degil mi? Bu iyi"Ayaga kalktı ve gitti sonra yine karanlıga gömüldü herşey sonra kochou gelmişti evet evet sonra konaga gittik....
Peki zorba?
Taiyo=güneş
Umarım bu ek bölümü severek gülerek egnelerek okumuşsunuzdur sevgilerle. -Yazar-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Positivo Reina / İnosuke
FanfictionTravma geçiren bir kızı konuşturmak. Tam inosukelik bir haraket fakat bu işin içine aşk girince işler biraz zorlaşıyor. İkisinin pozitif enerjileri var fakat biri digerine göre daha çılgın, daha heycanlı, daha atraksiyon bagımlısı... -bu kitap...