Derslerden Aşk

"İliklerime kadar seviyorum be adam"

Kalbimin parçalarını toplamaktan bıktım.Nefesim kesilene kadar ağlamaktan, sabaha kadar uyuyamamaktan bıktım.Hayatın en zor şeyi aşk ya da benim hayatımın en zor şeyi.Eve geldiğim andan beri bunları düşünüyorum.Bana baktığında , bana dokunduğunda ona inanmıştım.Kalbim çok kırılmıştı ona karşı .İçim içimi yiyordu.Ben 18 yaşındaydım ve 24 yaşında bir adama aşıktım.Aslında sorun olan aramızdaki 6 yaş değil.Onun bir öğretmen benim de bir öğrenci olmamdı.Hem de onun öğrencisi.Uyuyamıyordum beynimi düşünceler kemiriyordu.Saat 5'e geliyordu ve ben hala uyuyamıştım.Yarın biyoloji sınavım vardı evet çalışmıstım ama ona olan öfkem ve kırgınlığım yüzünden soruların hiçbirini cevaplamayacaktım.Ve artık uyumalıydım.Onu unutup uykuya dalmalıydım.Unut onu Özge unut.
Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu anlamıştım.Ve ben 3 saatlik bir uykudan sonra kendi kendime uyanmıştım.Bu benim gibi uyku düşkünü biri için mükemmeldi.Aferin özge.Kendime iltifatlar yağdırırken öten horozun sesini duydum.Ve kendime olan iltifatlarım bana birer laf sokma gibi geri geldi.Biri kesmeli şu horozu gerçekten.İnsanlar sesi çirkin olunca şarkı söylemezler ve hayvanların da sesi çirkin ve ötesi olunca ötmemeleri gerekiyor.Ama bunu o hayvana nasıl anlatmalı bunu düşünmeliydim.Horozun çirkin sesi ile kalkıp yüzümü yıkadım üstümü giydim.Saçımı dağınık topuz yapıp aynaya baktığımda oldukça güzel görünüyordum.Tabiki uzaktan.Çünkü kendime doğru yaklaştığımda göz altı morluklarım ve kırmızı gözlerim bana meraba diyorlardı.bu halimle ayna bile işini bırakabilirdi.Aynanın ekmek teknesi ile oynamadan hızlıca aşağıya indim.Annem ve babam çoktan sofraya oturmuşlardı.Yemek yemeden okula yürüyerek gideceğimi söyledim.Onları ikna etmek zor olmuştu ama ikna edebilmiştim.Kapıdan dışarı çıktığımda hava günlük güneşlikti.Resmen gökyüzü bana inat kahkahalar atıyordu.Gökyüzü bile bana ters düşmüşken hızlıca okula girdim.Kızlar herzamanki köşelerine kurulmuşlardı.Sadece yanlarında bir kaç erkek vardı.Onlar ise Utku,Batu ve Serhat'tı.Serhat Nurgül'ün sevgilisi,Utku Sena'nın Batu ise Zübeyde'nin sevgilisiydi.Tabi Beyza Gizem ve Melike sap gibi duruyorlardı.(aynı ben )Utku'yu pek sevmezdim.Ama diğerleriyle aram iyiydi.Sadece Serhat sürekli kankalarını bana ayarlamaya çalışırdı.Onların yanına gittiğimde hepsine birer birer sarıldım.Bu benim günlük sporumdu her gün 9 kişiye sarılırdım.Onlar sohbet ederlerken Nurgül bitkin halimi görmüş olacakki "Zeynep iyi misin kanka?"dedi.Zübeyde de cevap vermeme izin vermeden "Kanka dün olanları biliosun işte."dedi.Tabi bu olaylı konuşmalar bizim erkekleri meraklandırmıştımKi Batu söze girdi"Noldu ki dün bir sıkıntı mı var?"dedi.Onlar benim ufak sırrımı (Ömer'e asık olduğumu)bilmiyorlardı.Zübeyde 'ye iyi bok yedin bakışı attıktan sonra saçmalamak içinbir şeyler düşündüm.Ve zil çaldı.Zil herzaman cankurtaran gibi imdadıma yetişiyordu.Hepimiz sınıflara dağıldık.Şimdi biyoloji sınavımız vardı.Ömer sınıfa girdiğinde ayağa kalkmadım.Bu hareketimi fark etmiş olacakki bana ters ters baktı.Sınav kağıtlarını dağıtıp "Başarılar"dedi.Önümdeki kağıda bakınca soruların çok kolay olduğunu gördüm.Bu sınavdan en az 85 alırdım ve bu da lise için mükemmel bir nottu.Ama kağıda ismimi yazıp beklemekten başka birşey yapmadım.Zil çalınca kağıt ile bakışmamız bitti ve kağıdıma fırlatır gibi masaya attım ve dışarı çıktım. Dersimiz bedendi.Ve ben kağıdımı görmemesi için dua ediyordum.Ama bu imkansızdı.Benim Ömer farketmesin hayallerimi yanıma gelen çocuk bozdu.Ömer beni çağırıyordu.

Evet arkadaşlar içime sinen bir bölüm oldu.Yeni bölüm yarın gelicek.Lütfen yorum ve voteleriniz eksik etmeyin.Umarım beğenirsiniz.