Gülüşün diyorum "cennetin fragmanı" gibi

323 6 1
                                    

Evet kızlar yoktu.Her yere bakmıştık ama kızlar yoktu.Üstüne üstelik telefonlarımızda çekmiyordu.Bu kötü şeylerin hepsi beni bulmak zorunda mıydı?Bir günüm bile sakincesine geçmiyordu.Herşey bir yana Ömer ile tek başımıza koca ormanda kaybolmuştuk.Çok korkuyordum yanımda Ömer olmasa bas bas bağıracaktım.İçimdeki düşüncelerden ve boş bakışlarımdan Ömer'in sesiyle ayrıldım.
-Kızlar nerede?(ömer)
-Bilmiyorumki. (özge)
-Peki şimdi ne yapacağız?(ömer)
-Tabiki de onları arıycaz.(özge)
Deyip hızlı adımlarla hem yürüyüp hemde kızlaarr diye bağırıyordum.Hava kararmak üzereydi ve biz kızları bulamamıştık.Ben hızlı hızlı yürürken arkamdan da Ömer geliyordu.Orman çok taşlıktı.Zar zor yürüyordum ki ayağım birden döndü.Ben olduğum yere çöktüm.Ve canım yanıyordu.İnleyip yere düştüğümü gören Ömer hemen yanıma geldi."İyi misin?"dedi.Sanırım iyi değildim.Bileğim burkulmuştu.Ve canımı yakıyordu.Neredeyse gözlerimden yaş gelecekken konuşmaya başladım "Sanırım değilim bileğim çok acıyor "dememle elini ayak bileğime koyup oynattı.Sağa doğru
çevirdiğinde canım çok acımıştı.Ve az da olsa bağırmıştım.Eli ile bileğimi kavrarken ben kendi kendime ayağa kalktım.Tabiki kalkmamla yere düşmüştüm.Bu halime çok gülmüştü."Gel buraya"deyip beni kucakladı.O an sadece gözlerine bakıyordum.Ânın büyüsüne kapılmıştım.İçim kendime gelmem gerektiğini söyledi.Ben de içimi dinleyip gözümü ondan kaçırdım.Sakin sakin yürüyorduk onun kokusunun beni mest etmesi dışında durumlarımız gayet iyiydi.Ben tekrar ona bakıp "Şimdi ne yapacağız peki?"dedim.Sonuçta hava kararmıştı ve biz hala ormanda kalmıştık.Tam sorumu cevaplayacakken gözüm uzaklarda bir ev gördü.Ah evet bir evdi bu.Sanırım kurtulmuştuk.Ben birden bir sevinç çığlığı attım.Çığlığımla irkilmişti.Ona dönüp "Bak o-orda bir ev varr"dedim.Elimle işaret ettiğim yere bakıp kocaman gülümsedi.Kucağında ben olmam rağmen hızlı hızlı beni taşımıştı.Evin kapısına geldiğimizde çalıp çalmamakla tereddütte kaldık.Ama hava kararmıştı ormanda ayılar veya yırtıcı hayvanlar olabilirdi ve bu ev bizim hayatımızı kurtaracaktı.O yüzden Ömer'in kucağından kapıya atladım.Yavaşça kapıyı çalmıştım dokunmamla birden kapı açıldı.İçerisi boştu.Ben seke seke eve girdim.Arkamı döndüğümde Ömer kapıda dikiliyordu.Ona dönüp elimle gel işareti yaptım.biraz tereddüt etsede içeri girdi.Ev çok ufaktı ama hoş bir düzeni vardı.Büyük bir yatağın yanında ise bir şömine vardı.Ben kendimi hemen yatağa attım.Ömer de bana doğru geliyordu.Birden yanıma oturacağını zannetmistim.Ama o şömineye yöneldi ve yanındaki odunları şömineye attı.Şömine ile işi bittikten sonra düşündüğüm şeyi yaptı ve yanıma uzandı. Bana doğru döndüğünde "Napıyorsunuz hocam?"diye bağırdım.Ve yataktan kalkmak için ayaklandığımda beni kendine doğru çekti.Alınlarımız birbirine değiyordu.Ben onun gözlerine odaklanmıştım.O da konuşmaya başladı "Gün geçtikçe sana daha da çok bağlanıyorum"dedi.Yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.Midemdeki kelebekler yeniden havalandı.O ise konuşmaya devam etti "Seni seviyorum"dedi.Çok şaşırmıştım.Herşey hayalimdeki gibiydi.Şimdi de konuşma sırası bendeydi "Ben seni zaten en başından beri seviyordum"deyip gülümsediğimde bana daha da yakınlaştı.Ben ise utanıp geri çekildim.O ise bana hala bakıyordu.Ben ise ona (utancımdan)bakmadan yatağa uzandım.O da yanıma uzandı.Gözleriminin içine bakıp durmadan gülümsüyordu.O sırada çok uykumun geldiğini anladım.Ve arkamı dönüp gözlerimi sıkıca kapattım.Birden Ömer beni belimden çekip kendine yaklaştırdı ve elimi sıkıca tuttu.Sanki. herşey rüyaydı ve bende bu rüyanın baş kahramanı gibiydim.İmkansız aşkım gerçekleşmiş miydi bilmiyorum ama o da beni seviyordu bu hayattaki en güzel düşünceydi.Pamuk şeker tadındaki düşüncelerim onu nefesi ile birleşirken ben uykuya dalmak üzereydim.Kulübe şöminenin verdiği sıcaklıkla ısınmıştı benim içim ise Ömer'in nefesiyle.
-

Derslerden AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin