Mermaid // Tony Stark

Bölüm 5

Mia'dan...

'Yani evden yöneteceksin? Peki zırhı gönderirsen bizi karada savunacak neyimiz kalır?'

'Iron Patrick belki olaya müdahele etmek ister? Ne dersin?'

'Tamam anladım. Mia' ya planı anlatacak mıyız?'

'Bizimle olup olmadığı belli değil. Planı söylersek..'

Daha fazla uyuyormuş gibi yapmayıp yerimde kıpırdandım. Sonra da gözlerimi açıp oturur pozisyona gelip esnedim. Tony hafif bir sırıtışla bana bakarken Rhodey  gelip sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi yanağımı sıkıp gülümsedi.

'İyi uyudun mu uykucu?'

'Evet, hiç uyuyamayacakmışım gibi.' diye mırıldandım. Belki de bir daha asla uyumazdım, olamaz mı?

(Bunun için Türkiyede 17 yaşında YKS adlı sınava 3 ay kala çalışmaya başlaman lazım :D)

'Birazdan iniş yapacağız, lütfen kemerlerinizi takın.' dedi kadın ve gülümseyip bana bir bakış atıp gitti. Tamam, planınızla ilgili başka imada bulumuyorum, sinirlenmeyin.

'Kemerini takalım.' diyerek yanıma yaklaştı Tony. Takıp kontrol etti ve geri çekilmeden önce burnuma bir öpücük kondurdu. Anında yanaklarım kızarırken başka yöne dönerek saklamaya çalışıyordum ama pek faydası olmuyordu.

İniş yaptıktan sonra Tony kemerimi çözdü ve elimden tuttu. Bu sefer arabayı Tony sürüyordu. Arkada tek başıma oturuyor ve camdan dışarıyı izliyordum.

'Evet, gezimizin son noktası. Kayıp Atlantis.'

Panikle ona döndüm. Ne yani, onu uyarmama rağmen gidecek miydi?

Aynadan bana bir bakış attı. Müdahele etmemi bekliyor gibiydi. Ama ya Mysterio bizi duyarsa? O zaman ona güçleriyle zarar verirdi. Ama Tony denize giderse onu orada da öldüreceklerdi. Müdahele edeceğim, ama şu an değil.

Bakışlarımı tekrar dışarı çevirdim ve yukarıdaki denize bakmayı sürdürdüm. Yukarıdaki deniz de aşağıdakiyle aynı anda değiştiriyordu rengini. Yukarıdaki deniz üzgünse aşağıdaki de üzgündü. Yukarıdaki mutlu ve renkliyse aşağıdaki de öyleydi. İkisini de çok sevmiştim. Akvaryumuma geri dönersem muhtemelen artık onları göremeyecektim. O yüzden gözlerimi onların renklerinden ayırmak istemiyordum.

Hatırladıklarımı bir gözden geçirirsek havuzlu ve akvaryumlu odamda bana yapılanlar, ilaçlar, boğulmalar ve o çok canımı acıtan siyah el (silah), az çok hatrımdaydı. Mysterio'nun beni sevmesi ve o uyurken karıştırdığım planları da birazcık aklımdaydı. Çizimler,bir sürü çizimler vardı ve hepsinde aynı harfler, Tony'nin harfleri vardı. Her şey onun içindi.

Diyelim ki bu planı bozdum, peki ya o diğer bütün çizimlere ne olucaktı? Mysterio güçleriyle Tony'i akvaryuma sokarsa o benim kadar dayanamazdı ki!

Aklıma gelen kötü düşünceler gözlerimin akmasına sebep olurken durduğumuzda hızla sildim. Tony kapıyı açıp elini uzattığında ona gülümsedim ve elini tutup indim. Eve doğru adımlarken güneşin çizgiye yaklaştığını gördüm. Gün batıyordu. Lütfen dur güneş, biraz daha zaman geçiremez miydim Tony ve Rhody ile?

İçeri girmeden yavaş yavaş sahile doğru yürüdük. Tony içeri demir kutusunu giymeye girerken ben Rhodey ile sahilde onu bekliyorduk. Deniz bir adım uzağımda bana gelip gidiyordu. Panik yapmaktan ellerimi tekrar acıtmaya başlamıştım. Rhodey bunu fark etmemi sağladı. Elimden tuttu ve kırmızı elimi gösterdi.

'Sakin ol, her şey çok güzel olacak. Güven bize.'

Ama siz benim dediğimi yapmıyorsunuz ki! Nasıl güzel olacak?! Tony'nin ölmesini mi istedin Rhody!?