Esin karşısındaki kadını süzerken gergin bir tavırla etrafına kaçamak bakışlar atıyordu. Hükümetin arasının kötü olduğu 'çete' liderlerinden biriyle gizli gizli görüştüğü öğrenilse başına geleceklerin farkındaydı.
Var olan hükümet demokrasi adı altında totaliter bir rejim benimsemiş, şeffaf olması gereken siyaset kapalı kapılar ardında yapılmaya başlanmıştı. Dikdatörlük yöneticilerin kanına karışmış, iş işten geçmişti. Bu baskıcı tavrın en büyük mağdurları süperinsanlardı. Yıllar önce yaşanılan ayrımlar ve politik süslemelerden arındırıldığında açıkça yaşanan katliamların etkisi günümüzde devam ediyor, toplumdaki çatlaklar belirginleşiyordu. Bu yönetimin baskısından bıkan insanların başında bu hükümeti kendi oylarıyla seçen seçmenler vardı. Fakat birçok hakları ellerinden alınmıştı. Memnun olmadıkları düzen hakkında anayasaca hakları olan eylemleri yapsalar terörist, sadece fikirlerini beyan etseler hain oluyorlardı.
Korku krallığı yıllardır hüküm sürüyordu bu coğrafyada. Sonunda beklenen olay yaşanmaya başlamıştı, sivil itaatsizlik. Kendilerine güvenen ve yıllardır teşkilatlanmış süper insanlar çeteleşmeye başlamış, bazıları anarşi temelli eylemlerini başlatmış bazıları planlamaktaydı. Esin bunun farkındaydı, Esin'in olduğu kadar devlet de farkındaydı. Başta sadece ayak sesleri duyulan bu kalkınmalar eyleme dökülmeye başlanmıştı. Bunların başında ise Gizem ve arkadaşları geliyordu. Sadece birkaç gün önce kamu binasına yapılan saldırıda arkadaşlarını tutukladığı kadınla bugün konuşmaya gelmesinin ne kadar ironik olduğunun farkındaydı. Her ne kadar esin bu hükümetin maşası da olsa o da bu düzenden rahatsızdı. Yıllarca bunun için direnmiş, sonucunda ciddi işkencelere maruz kalmıştı. Devleti yöneten, askeri gücü elinde bulunduran kurumlarla tek başına savaşamayacağını anladığında ise pes etmiş, kendisine söyleneni yapıp hayatına odaklanmaya başlamıştı.
Yine de kendisine ulaşan bu kadının söylemlerini görmezden gelememişti. Bir çıkış yolu arıyordu, bu zulme ortak olmaktan kurtulacağı bir kapı. Başlayacak savaşın farkındaydı. Taraf seçmesine şu an gerek olmasa bile gerekeceği zamanın geleceğinden emindi. Tam olarak bundan dolayı gecenin bir yarısı, ara sokaklardan birindeydiler. Yeri esin seçmişti,terk edilmiş bir kafeydi burası. Buraya uğrayacak tek kişiler evsizler veya keşlerdi. Kısacası tanrının unuttuğu semtlerden birindeydiler. Burada sıkıntı çıkmayacağına emindi. Yine de tedbiri elinden bırakmak istemiyordu.
''Dinliyorum seni Gizem.'' Diyerek kadını konuşmaya teşvik ediyordu. Karşısındaki esmer kadın minyon tipliydi, belirgin vücut hatları seçtiği kıyafetlerle uyum sağlamıştı. Kısa kıvırcık saçları kırık camlardan içeriye süzülen rüzgarla birbirine karışıyordu. Esin'in bu kadını günlük hayatında gördüğü şirin gülümsemesinin yerini ciddi bir tavır almıştı. Gizem aslında bir partinin genelbaşkanıydı, aktif olarak görevini icra etse de kendisi devamlı tartışılan bir simaydı. Yapılan agresif eylemlerle bağlantısının olduğu alenen biliniyor olmasına rağmen yargılanmasına sebep olacak kanıtlar asla bulunamıyordu.
Akıllı kadındı, bu konular hakkında bazı sakıncalı söylemleri olsa da ifade özgürlüğüne sığınıyor, özellikle destekçilerinin etkisi sayesinde dokunulmuyordu. Bir kısım kendisini terörist saysa da bir kısım kendisini kahraman ilan ediyordu. Siyaset masalarında devamlı tartışılan isimlerlin ilk üçünde yer alırdı. Bu tartışmalarda Gizem'in dokunulmazlığı kaldırılmış, partisi hakkında kapatılma iddaları ortaya atılmıştı.
''Direkt konuya girmek istiyorsun, güzel. Hükümetin neden olduğu sorunları yakından bildiğini düşünüyorum. Tek adam rejimi demode bir yönetim. Bundan rahatsız olan tek güruh biz değiliz, bir savaş çıkacağının herkes farkında. Arkasına sığındığın hükümet hepsiyle baş edemez, geçmişte yaşanan cinayetler, şu anki kötü yönetim, hepsinin intikamı alınacak. Seni de yanımızda görmek istiyoruz. Bu yönetimin şiddetini ilk elden yaşadığını biliyorum. Anlatmama gerek bile yok, karanlık odalarda sana yeterince gösterildiğinin farkındayım. Demokrasi yalanlarıyla işgal ettikleri koltuklardan gördüğümüz tek şey eziyet. Yeni dünya düzeninin ayak seslerini duyuyor olmalısın. Biz sadece ilk adımları atıyoruz. Arkamızdan gelecek olanların haddi hesabı yok. Senin gibi birinin bu savaşta araya kaynamasını istemiyorum. Bu benim kişisel ricam, bizden kimseyi geride bırakmak istemiyorum. Bize katılmak istersen kapımız sana her zaman açık. Er geç taraf seçmek zorunda kalacaksın. Eğer devlet yandaşı olmaya devam edersen, o devlet yarın senin de kapını tekmeleyecek.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmel Suç
Ficção CientíficaYıllar önce, ülkemiz ciddi bir savaş içerisindeydi. Askeri olarak zayıf olduğumuzdan savaşı hazin bir şekilde kaybediyorduk. İnsanlar ölüyor, ülkemiz duraklama noktasından çöküşe doğru hızla ilerliyordu. İnsanlar bu duruma bir çözüm ararken bilim in...