Perşembe_02/09/2022
Yağmur damlalarının yavaşça arabanın camına düşüşünü izliyordum.Düşündüğüm tek şey yeni okulumun nasıl bir yer olduğuydu.Beni neden bu liseye çağırdıklarını bilmiyordum.Ansızın bir mektup geldi ve şuan yeni okuluma gidiyorum.Daha önce evimden hiç ayrılmamıştım.Bir yandan heyecanlıyken diğer yandan üzgünüm. Normalde puanıma göre tercih vermem gerekirken ben çağrılmam üzere bu okula kayıt yaptıracağım. Bu bana garip geliyor ama her şeyi okula yetişince öğreneceğim.Yarımsaatin sonunda okula varmıştım.Şoför bagajdan valizimi ve çantamı indirip bana verdi. Her taraf ormanlıktı. Yemyeşil ağaçların güzelliği beni benden alıyordu. Hava oldukça sisliydi. Okulun kocaman kapısı açıldı ve bahçesine ilk adımımı attım. Büyük bir şatoya benziyordu. En tepesinde ise altın rengi harflerle "Alfonse Lisesi" yazıyordu. Bu iki kelimeyi seslice tekrar ettim. Koca 4 yılının bu okulda geçeceği gerçeğine inanamıyorum. Çantamı koluma taktım ve ilerlemeye başladım. Valizimin ağırlığı yuzunden yavaş adımlar atıyordum. Doğruyu söylemem gerekirse olduğum durumdan oldukça memnundum. Sonuçta biraz sonra hiç görmediğim yeni bir yere girecektim. Ve korkmuyor değildim. Merdivenlere geldiğimde teker teker valizimi yukarı çıkardım. Ardından okula girdim. Okulun içi dışından bin kat daha güzel di. Sıcak bir havası vardı. Bir an kendimi evimde gibi hissettim.Sessizlik her tarafı ele geçirmişti. Oda numaramı öğrenmek için mektupu cebimden çıkardım. Baya büyük bir yerdi burası. Sonunda kaybolmadan odamı buldum.Fakat yanımda anahtar yoktu. Tek çare olarak müdürün odasını bulmalıydım. Tabii bu valiz ve çantayla değil.Onları kapının kenarına bıraktım ve yola koyuldum. Bulunduğum kattan başlayıp her köşeyi aramaya başladım. Ama ne yazikki müdür odasını bulamadım. Tam üst kata çıkacaktım ki bir erkek bana seslendi." Sen yenilerden olmalısın." Arkamı döndüm. Belliki oda bu okuldandi. Bir an cevap vermektense durup ona baktım. 1.79 boylarında,kumral ve düz saçlı ,mavi gözlüydü. Nedense gözlerimi ondan alamıyordum. Sessizliği bozan yine o oldu. " Degilmi?"diye sordu bir cevap bekliyordu. Kendime geldim ve soğuk bir sesle "Evet"dedim. Yanıma doğru gelerek " Valizini odamın önüne koymuşsun.Neden kapıyı tiklatmadin ki?"diye sordu.Şaşirmiştim.Odanın tek bana ait olduğunu düşünmüştüm. "Nerden bilebilirdim ki?Sonuçta okula daha yeni,biraz önce geldim."dedim. Sonra bana bakıp hafifçe sırıttı. Ona sinir olmuştum. Heralde dalga geçer gibi güldüğü için. "Müdürün odasını arıyorsan beni takip et."dedi ve merdivenlerden ćikmaya başladı.Resmen bana emir vermişti. Ama başka çarem yoktu. Ona yetişmeye çalışarak hızlıca peşinden gittim. Sonunda bir kapının önünde durdu ve kapının kenarına yaslanıp "İşte"dedi ve gözleriyle kapıyı işaret etti. Ona hiçbir şey söylemeden kapıyı tiklattim ve içeri girdim. Kayıt işlemlerini tamamladıktan sonra oda anahtarımı alıp dışarı çıktım. Tanımadığım oda arkadaşım orada değildi. Şaşırdım. Çünkü beni beklediğini sanıyordum. Ama neden yarım saatt boyunca tanimdagi ve kendisine soğuk davranan birini beklesin ki diye düşünmeden de edemedim. Anahtarımı cebime koydum ve kol saatime baktım. Saat 7 olmuştu. Daha fazla geç olmadan odama gittim. Geldiğimde valizimi ve çantamı göremedim. Kapıyı açıp içeri girdim. Tam karşıda güzel bir manzaraya bakan Güzel bir pencere . Her iki tarafında birer yatak. Sol tarafında kıyafet dolabı ve sağ tarafında bildiğim kadarıyla banyo vardı. Kapının kenarında ise büyük bir çalışma masası. Şimdiden hayran kalmıştım. Kendi odam bile bu kadar huzur verici ve güzel değildi. Kapıyı kilitledim. Valizim ve çantam yatağımın kenarında duruyordu. Belliki tanımadığım arkadaşım bunları benim için odaya taşımıştı. Zaten bunu yapması gerekirdi. Sonuçta ben misafirim:) Yatağıma doğru ilerledim. Ve valizimi dolabın önüne getirip açtım. Tüm kıyafetlerimi ve eşyalarımı yerleştirmem lazımdı. Dolabın boş olan kısmını açıp tek tek dizmeye başladım. Tam herseyi dizmeyi bitirmiş ken kapı açıldı ve tanımadığım oda arkadaşım içeri girdi. Elinde iki tane yemek tepsisi vardı. Üzerlerinde ise hamburger. Sahi yemek yemeyi unutmuştum. Yemekleri görünce açlığını hissettim. Sonra tepsileri masaya koyarak "Oo bakıyorum bir an önce yerleşmiş sin."dedi ve gülümsedi. İster istemez bende gülümsedim. Nedenini bilmiyorum. Ayağa kalktım ve yatağıma oturdum.Oda tam karşıma, kendi yatağına geçti ve "Ee hiç konuş miyacakmisin gizemli kız?"diyerek gülümsedi. Ne diyeceğimi bileniyordum. Bir an getirdiği yemeklere bakarak " Teşekkür ederim."dedim.Sonra" E ne duruyoruz gel yemeye basliyalim"dedi ve masaya doğru geçti. Ayağa kalktım ve sandalyeyi çekip oturdum. Bir yandan yemek yerken bir yandan konuşmaya başladik. Önce bana "Adın ne?"diye sordu.Kolamı yudumlayıp "Layana"dedim."Peki senin adın ne?"diye sorup merakla ona baktım. "Benim adım da Alvin. Tanıştığıma memnun oldum."dedi ve elini uzattı."Bende memnun oldum."###
Bu arada karakterlerin fotoları diğer bölümün sonunda.Bakmayı unutmayıınn:)
Arkadaşlar ben Serra.14 yaşındayım.Kitabımı umarım beğenirsiniz.Fırsat bulduğum her an yazmaya devam edeceğim.Okumanızı öneririm.Ben kitabı direk Wattpad a yazmıyorum. Önce defterime yazıp sonra buraya yazıyorum.Yani bölüm bölüm ilerleyeceğiz gibi görünüyor.Sizleri seviyorum.Bir an önce büyümeyi hayal ediyorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Layana Ve Alvin
AventuraAlfonse Lisesi'nde Slohera olan tek kişi Layana'dır.Alvin diğer tüm öğrenciler gibi Mahera'dır. İkisi yakın zamanda dost olarak zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar. Sizce bu iki kalp birbirlerini tamamlıyarak yolculuktan sağ çıkmayı başarabile...