slave

Veronica

   İşte her şey bitmişti ailesini,dostlarını puanlarını herşeyini kaybetmişti yanlizca güçlülerin sözü geçen bu dunyada yanliz ve güçsüzdü söz verdi kendine ona bunu yapan düzenden intikamini alacakti bi gün.Çaresiz bir sekilde köle pazarina gitti.
  
     Orası hiçbir seyi kalmayan insanlarin son çare olarak ruhlarindan ve bedenlerinden vaz geçtiği yerdi.Dünya siniflara ayrılmıştı köleler,çiftçiler,askerler,eğitmen sanatçı ve sporcular,soylular ve Cris.

  Cris diye sınıf mi olur demeyin o yasaları kontrol edebilen tek kişiydi ve dünyadaki en güçlü kişiydi kimse ona karsi çıkmazdı. Ama tabiki bu isyanlarin olmadığı anlamına gelmiyor defalarca kez ona isyan etiler ve gücü ellerine almak istediler ama kimse Cris
'i yenemedi ve sonları hayal dahi edilemecek iskencelerle öldürülmek oldu.

   Genç kadin gözünü karartıp kölelik antlaşması için küçük binaya girdi.Her şeylerinden vaz geçmeden bu köleler bazı sınırlarını kendileri çizebiliyordu ama mutlaka yapmalari gereken 3 şey vardi:
  1. Her türlü cinsellik
  2.özel hizmet
  3.bedenlerine verilebilecek her türlü hasari kabul etme. Zaten bunlarin dışında köleler pek sık kullanılmazdı. Veronica gördüğü görevliye selam verdi.
 
"Merhaba"
  "Merhaba buraya neden geldiniz?"dedi görevli. Veronica hemen çıkıştı
"sence!?"görevli adam yüzünü buruşturup onu içeri yönlendirdi.Genç kadin masaya oturdu ve önüne bir kağıt verildi. Her ne kadar kendi kararı olsa da Veronica korkuyordu bu kağıtla işi bittiginde bu dünyada hizmet etmek tek amaci olacak ve değeri kalmacakti.

     Mecburdu en azindan köleler kolay kolay ölmezdi birine ait olduğu için ama sokakta şuan ki gücüyle kalırsa herkesin elinde oyuncak olur ve 2 haftaya kalmaz ölürdü.kendi kendine bir gün güveneceğini ve o zaman onu köle yapan herkesten intikamını alacağına soz verdi tekrar.

   Güçleneceği güne kadar sabırla bekleyecek onu alan kişiyi öldürmeyi deneyecekti . Devam dedi kendine yapacağı seyler listesinde çocuklara bakmam dışında bisey yoktu genç kadının son olarak onun hayatını bitirecek imzayi atıp masadan kalktı. Kalktigi gibi görevliler yanina gelip kağıdı aldı ve onun köle olduğunu resmiyete döktüler.

   Atrik bi adı yoktu genç kadının köleler adlarından vaz geçmek zorundaydı.Genç kadin düşüncelere dalmışken girişte karşılaştığı görevli adamın sesiyle irkildi.

  "yeni köleeee.."diye bağırdı adam.

  kadin anlamamışti ona kole dendiğini etrafına bakti kimseyi görmeyince kendisine söylendiğini anladı. İçinden derin bi ahhh çekip adamin yanina gitti.

  "Buryrun?" Dedi görevli görevliye.

adam sırıtarak "buyrun ne?"diye sordu

kadını bi afalladi ne demesi gerekiyordu. Adam kızın konuşmamasına sinirlenerek yine bağırdı "buyru efendim diceksin salak misin sen,artik bi kölesin özgür olan herkese efendim diye hitap etmek zorundasın."genç kadin duyduklari karşısında ne düşüneceğini şaşırdı ve sabırlı ol diyerek kendisiyle tekrar konuştu.

  "affersiniz efendim bu şekilde olmasi gerektiğini bilmiyordum"dedi.

Adamin keyfi duyduğu efendim kelimesiyle yerine gelmişti sırıtarak

" sen az önce beni tesledin degil mi?"diye sordu.

Genç kadin yaptığı bu aptallığı unutmuştu kendine kızarak içinden kendini azarladı ne söylendiğini düşünürken adam tekrar konuştu.

"cevap ver"

kadin mecburen

"evet,efendim bunun için affiniza sığınıyorum"dedi.

Adam birden kadının saçlarından tutarak onun yerde diz çökmesini sağladı ve yüzüne sert bir tokat yapıştırdı ardından

"bu seferlik affediyorum"diyerek yerdeki kadına tasmasını taktı.

Kadin yediği tokadın ve boynundaki tasmanin etkisiyle sinirden ağlacak duruma geldi ama sustu belli etmedi duygularını adamın tasmadan çekmesiyle kadin ayağa kalktı adam onu pazarlık bi koyun gibi değerlendirmeye başladı.

"Koyu kahverengi kıvırcık saclar,65 kilo ve 165,hafif esmer ten hmm... hic fena değil"dedi ve genc kadını A sınıf kölelerin bulunduğu alana atti.