YAZARDAN:
Hayat sen ne fanisin edilen sular tutulan dilekler hepsi bosamiydi , zamanın şu gibi geçtiği günlerden bahsediyoruz 4yil 3ay 2 gün geçmişti dildare komadaydi uyanmak nedir biliniyordu Atilla her gün gelir dildareye günün özetini anlatır çocuklarını getirirdi
Şimdide olduğu gibi
"Uyanmiycanmi artık " dedi Atilla kısık sesiyle sevdiği kadının ellini tutup üstün de okşayıp bir buse kondurdu hep gelir ıslak mendile vücudunu silerdi
"Dildarem kalk artık " dedi Atilla gözleri dolarak
"4 yıl oldu yesilerinden mahrum etmeye hakkın varmı " dedi Atilla kısık sesle sonra dudağına bir tebesum yerleştirdi
" Azad 18 yaşına geldi , savaş 13 yasinda, atlas 8 yaşında asiyede 4 yaşında ben yaşlandım herhalde yetişemiyorum onlara " dedi Atilla sanki karısı duyacakmis gibi ama dildare ölüm uykusuna yatmış adına gozlerini açmıyor tepki dahi vermiyordu
Atilla o günden sonra sertliğine sertlik acımasızlığına acımasızlık katmıştı , gördüğü her teröristi öldürdükten sonra yakarak cesetlerini bile bırakmıyordu
Ama bu içindeki acıya su serpmiyordu
Çakır'ı yakalamışdi geçen sene öldürmüştü hemde tam hak ettiği gibi
1 SENE ÖNCE;
Atilla gözleriyle çakır itine baktı ağzı yüzü kan içindeydi ama içindeki yangın nefret azalmiyordu doktor gelip ona eşinin komada kalacağını söylediğinde şükür etmişti onu bırakıp gitmemişti en azından nefes almak dışında başka birşey yapmasada onu bırakıp gitmemişti
"Karnin hastanedeyken senin burda benle ugrasman nankörce değilmi " dedi çakır yüzündeki acıyı ve kanı umursmaadan siriti
" Ben seni gebertmeden burdan cikmiycak ve emin ol çok güzel bir işkence planım var " dedi Atilla sadistce siritip , çakır korkutla yutkundu Atilla onun dusmaniydi ama ilk defa onu böyle piskopatca görüyordu
"Emin ol benim cokdan peşime dusmuslerdi eğer beni oldurursen seni yasatmazlar !" Dedi çakır korkuyla Atilla teröristlere yaptığı işkencelerle bilinen bir komutandi, Atilla bu dediğine kahka attı ama mizahdan uzak tamamen bir ölüm kahkasiydi
" Bir turk askerini ölümle korkutamasin çakır bunu ogrenemedinmi " dedi Atilla ayıplar gibi yapıp ayağa kalktı
" Hem sen onlar için sadece bir para göz itin tekisin sen gidersin hop başkası gelir kendini o kadar önemli zannetme de bence şimdiden Allah'a dua et o affetsin seni ..çünkü bende sizin gibiler af yok" dedi Atilla Çakır'ı sandalyeden çözüp dışarı çıkardı çakır cesur görünmeye çalışsa da içten içe korku onu yiyip bitiriyordu
"Ne istersen veririm para , şöhret ne istersen " dedi çakır sonun geleceğini anlayıp ama bir umutu onunkide , Atilla sinsice siirti
"Para umrumdami sence ? " Dedi Atilla kafayı yiyecek gibiydi eşi ölümle kalım arasindaydi ve suanda eşini bu hale getiren adam ellerinin arasındaydı , Atilla bir ağacın dibinde durup iple Çakır'ın ayaklarını bağladı çakır debelendi çünkü ormanın dibindelerdi kimse onları duymazdi veya goremezdi
" Daha acılı bir ölüm düşünemedim kusura bakma " dedi Atilla sinsice, Çakır'ı ayaklarından sallandirdi ağaca ve ellinde tutugu bir kova balı Çakır'ın üstüne sürdü
"Abin gibi bir ölümu hak ettin" dedi Atilla , Çakır'ın ağzını baglayip ordan uzaklaştı Çakır'ın üstüne akbabalar akrepler cokdan kokuyu alıp gelmişlerdi yırtıcı kuş ve böcekler onun etini kopara kopara yiyecekdi yani bir anda ölüm değilde işkencenin tam anlamıyla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meftun
De Todoatışımi yapmamla yine tam anlindan vurmuştum itin, gururla gülümsedim 'komutanim yine şaşırtmadıniz" diye telsizden ses gelmesiyle dudaklarım kivrildi " tabi aslan parçası kanimizda var " dedim , arkamda bir inleme sesi duymamla oraya döndüm , bir d...