riki neredeyse 5 gündür hastanedeydi ve yavaş yavaş kafayı yemeye başlamıştı çünkü sevgilisinin cansız bedenini bile göremiyordu şu an.
sunoo nun ailesine gelecek olursak...
ailesi yerle bir olmuştu çünkü onlar oğulu ile sevgilisinin güzel bir gezide olduklarını biliyorlardı fakat oğullarının ölümünü asla beklemiyorlardı.riki hastane odasında doktorların gelmesi için sürekli bağırıyordu. en sonunda doktorlar gelmiş ve sorunun ne olduğunu sormuşlardı.
"buyrun sorununuz nedir? çünkü neredeyse 10 dakikadır bağırıyorsunuz."
"çıkarın beni buradan artık ailemin yanına gitmek istiyorum."
riki tabii ki yalan söylüyordu, sunoo'yu ziyaret etmeye gidecekti fakat bilmemeleri daha iyi olurdu şu anlık.
"tabii ki ailenizin yanına gitmeniz en büyük hakkınız, şu anda sorununuz yok gözüküyor bu yüzden eve gidebilirsiniz."
riki mutluluk ile cevap vermişti.
"teşekkürler."
riki hastaneden çıkmak için hiç zaman kaybetmeden üstünü giymişti ve koşarak dışarı çıkıp karakola varmıştı.
"merhaba, benim sevgilim 4 gün önce denizde boğuldu da onu şu an nerede görebilirim? çok acil."
"siz sanırım riki olmalısınız, değil mi?"
"evet evet riki benim ve acilen onu görmek istiyorum."
"tamam size şimdi hangi mezarlıkta olduğunu söyleyeceğim."
polis mezarlık adını verdikten sonra riki ağlayarak karakoldan çıkmıştı ve sevgilisinin mezarını ziyaret etmeye gidecekti.
bu onun için çok büyük bir acıydı ve dayanamıyordu.
yarım saat yürüyüşün ardından mezarlığın önüne gelmişti ve ağlamaktan gözleri şişmişti, bu acıya gerçekten katlanamıyordu.
riki bunların gerçek olduğuna bile inanmazken acısı daha çok taze olmasına rağmen bu cesareti göstermesi onun güçlü olduğunu gösteriyordu.
şansına mezarlığın yakınlarında çiçek satan biri vardı ve riki oraya doğru gidip sevgilisinin en sevdiği çiçekleri almıştı, papatyalar.
papatyaları aldıktan hemen sonra mezarlığa geri dönmüş ve içeri girmişti.
sunoo nun mezarını bulması uzun sürmemişti, yaklaşık 10 dakika nın ardından mezarı bulmuştu ama iyi hissetmiyordu...
mezarın baş ucuna oturup papatyaları tek tek sırayla toprağın üstüne bıraktıktan sonra deli gibi bağırarak ağlamaya başlamıştı.
"tanrım neden onun canını aldın? neden ben ölmedim onun yerine? belki de şu an beni yukarıdan görüyorsundur sunoo ha? eğer görüyorsan seni hala çok sevdiğimi bil tamam mı?"
riki sunoo nun mezar taşına öpücük bırakmıştı çünkü onun o yumuşak yanaklarını öptüğünü hayal ederek öpmüştü ve bu yüzden daha iyi hissediyor gibiydi ama hala içi parçalanıyordu.
riki gitmek için ayağa kalktığında son olarak şu sözleri söylemişti.
"sevgilim seni her gün görmeye geleceğim ve sana öpücükler vereceğim. belki de yakında yanına gelirim, bilemeyiz."
riki bunları söyleyip mezarlıktan ayrılmıştı ve gidip içki, sigara almıştı. riki normalde bunları içmezdi ama biraz olsun iyi hissetmek ve bu olanları unutmak için yapmak zorunda gibi hissediyordu.
riki alacaklarını alıp evine dönmüştü ve odasına çıkıp zor olsa da uyumaya çalışmıştı çünkü riki şu günlerde fazlasıyla yorulmuştu.
bölüm sonu.
