♤KİBRİT♤

♤ZAMAN♤

BAŞLAMADAN ÖNCE YILDIZ TUŞUNA BAS...
.
.
.♤♤
.
.
.
.
.SATIR ARALARINA YORUM YAPMAYI
UNUTMAYIN...

Sadece yorum ve oy vererek,emeğimin karşılığını verebilirsiniz🔮

《SENİ GÖRMEMEK İÇİN UYUMADIM, GECELER BU YÜZDEN DÜŞMAN OLDU BANA.
'KİBRİT'》

KİBRİTİN ANLATIMI...

Arabanın ani fren yapması ile elimdeki telefon arabanın içine düşmüştü sinirle Ahmede bakacakken
Arkamdaki camın patlaması ile eğilmiştim,
Çantama uzanırken kapımın açılması ile başıma aldığım ani darbeyle bilincimin kapanması bir olmuştu.

....

Bilincim açıktı fakat ne ağzım ne de gözlerim açıktı ellerim arkamda bağlıydı,
Başıma dayanıkları metalin silah olduğunu biliyordum,sadece sessizce olup biteni anlamaya çalışıyordum.

Depo yolunda arabama ateş açılıyor ve kaçırılıyorum,sorun bunlar değildi sorun cesurun beni arayıp çağırması ve üstüne bunun olması,depo yolunda adamlarımızın olması ama hiç birinin yardım etmemesi de işin tuzu biberiydi.

Tek temennim düşüncelerimin doğru olmamasıydı.

Sessizlik içinde geçen on dakikanın ardından bir kaç adım sesinin ardından tıkırtı sesleri gelmişti,
Dizimin arka tarafına tekme atan şerefsiz ile dizlerimin üzerine çökmüştüm,
Sol yanağıma aldığım tokat ile gülmeye başladım sebepsiz yere dayak yemem ne kadar doğruydu.

"Abi patron-" Sanırım arkamda kolumu tutan adamın konuşmasını bana vuran şerefsiz kesmişti
"Kes sesini patron biraz hırpalayın dedi!"
Ne kadar elimi çözmek istesemde yapamamıştım çünkü ip değil kelepçeydi,
Bir iki tokat daha attıktan sonra dudağımın yandığını hissetmeye başlamıştım.

Başıma bir metalin daha yaslanması ile başımı çekmeye çalıştığımda silahın kabzesi ile Başıma vurmasıyla acıyla inlemiştim hayvan herif.

"Başlat!!" Bağırması ile gelen adım sesleri durmuştu,etrafı saran sessizlikte sadece nefes seslerimiz yankılanıyordu,
Kısa bir sürenin ardından tekrar başıma vurmaları ile bilincim tekrar kapanmıştı başım şişecekti sonunda.

......

Kaşımın yanması ile inleyip elimi kaşıma bastırmıştım,
Gözlerimi açtığımda bana bakan adamı görmemle gözlerim şaşkınca açılmıştı,
Gözlerimi ondan çekip etrafa bakmaya başladım neresiydi burası.

Eliyle kaşıma bastırdığım elimi tutmasıyla sinirle elimi çektim,
"Dokunma!" Boşlukta kalan elini yumruk yapıp indirdiğinde gözlerim yatağın üstündeki ilk yardım çantasına takıldığında elime baktım,avuç içime kan bulaşmıştı kaşım kanamıştı,
"Ne işim var burda,o adamlar kimdi!"
Elindeki pamuğu tekrar kaşıma bastıracakken başımı geri çekmek için hareketleneceğim sırada sol eliyle ensemi tutup sabit kalmamı sağladı.

Ters ters ona bakarken pamuğu kaşıma bastırdı,gözlerim acıyla kapanırken derin bir nefes aldım,
"Gözümü korkutmak için seni kaçırmışlar,
Seni alıp eve geldim" sözleri ile gözlerimi açmıştım mesafeli sesi dikkatimi çekse de umursamadım,
istediğim cevap bu değildi beni kaçıran ve planı yapan cesur muydu yoksa gerçekten boranın gözünü korkutmak isteyen düşmanı mıydı.

"Kim kaçırmış beni?" Sakin çıkan sesimle kaşlarını hafifçe yukarı kaldırsa da ifadesini bozmadan bandı kaşıma yapıştırdı,
"Söylesem tanıyacaksın sanki"
Hatırlatın buna bir ara güleceğim,
"Tanımama gerek yok sadece kimin yaptığını bilmek istiyorum!"
Kaşıma uyguladığı işlemi dudağıma da uygulandığında işini bitirip yataktan kalktı.

"Seni ilgilendirmeyen konulara karışma,
Üzerini değiştir aşağı gel"
Kapıyı çarpması ile kapıyla kısa bir bakışma yaşamıştım,neydi bu tavırlar?
Hem nasıl evinde kalacağımı mı düşünüyordu.

Yataktan kalktığımda gözlerimin önü kararınca elimi başıma koyup bekledim,
Görüşüm netleşince duraksamadan odadan çıktım,
Koridorlar bir sağa bir sola ayrılırken ilerideki altın varaklı merdivenlere ilerleyip inmeye başladım,böyle işler yapınca evinizde şato gibi oluyordu tabi,kendimden biliyorum.

Salon da tamamı camdan olan duvara yaslanmış dışarı bakarak telefonla konuştuğunu gördüğümde etrafa kısa bir göz atıp yanına ilerledim kolunu tutup kendime çevirdiğimde üzerimi kontrol edip derin bir nefes almıştı,
"Sonra" diyip telefonu kapattığında konuşmaya başladım,
"Beni kimin kaçırdığını söyle,gideceğim"
"Ne yapacaksın polise mi gideceksin!?"
Ani den bağırması ile affallasamda sinirle omzuna vurdum.

"Kime gideceğim seni ilgilendirmez,söyle!"
"Bağırıp durma Elif evde!" Sinirle tısladığında Elimle Saçlarımı geri atmıştım,
Bana bağıran kendisiydi!
Kahküllerim kenara kaydığında bakışları saçlarımda dolaşmıştı,
"Soruma cevap ver sonra gideceğim" sesimin alçaklığı ile sinirle başını salladı,
"Gidecek misin!" Diye sesini yükselttiğinde kaşlarım çatılmıştı ne olmuştu buna.

"Bana bağırmayı kes,seninle kalacak halim yok!"
Gözleri yüzümün her santiminde gezdikten sonra gözlerimde durmuştu,
"Zaman afra,herşey zamanla ortaya çıkacak sana ihanet etmediğimi kanıtlayacağım"
Gülümseyip bir adım geri gidip ellerimi iki yanımda havaya kaldırdım,
"Ne fark edecek sanıyorsun tekrar seninle olacağımı falan mı!?"
Cevap vermeden ellerime bakıp tekrar gözlerime bakmaya başladı.
"Dediğin gibi Sadece zaman...Barbaros zaman bize herşeyi gösterecek tıpkı gerçek yüzlerimizi göstereceği gibi!"

"İnandım lan ben sana,Kalbimi açtım
Sevdim seni,tek sözüne gözümü kırpmadan inandım sana,sen afra sen neden sevmedin beni neden inanmıyorsun bana!!"
Üzerime doğru gelmesi ile alayla güldüm,
"Sana söylemiştim sana,aşık olan sana güvenen afra yok demiştim o öldü demiştim
Ama sen inatla seni sevdiğimi düşünüyorsun!!"

"Seviyorsun hala seviyorsun!"
"Seni sevmiyorum senden nefret bile etmiyorum senden sadece tiksiniyorum anladın mı!!" Seviyorum,balıklar nasıl suya muhtaçsa,kalbimde kalbine muhtaç.

Yanımda duran eli havada kalırken gözlerini sadece gözlerime sabitlemiş bakıyordu,
Canını yakıyordum bunun farkındaydım ama kendimi durduramıyordum,
Ağır ağır başını salladı,
"Git" Sessizce fısıldaması ile nefesi dudaklarımı teğet geçmişti,ne ara bu kadar yakınlaşmıştık anlamamıştım.

"Git Afra" Gülümseyip başımı hafif bir şekilde omzuma yatırdım,
"Gideceğim" diyip hızla arakamı dönüp kapıya ilerledim,
Arkamdan gelen gürültü ile irkilip duraksamıştım,
Salona doğru adım atacakken kendimi durdurup hızla evden çıktım.

Kemal arabanın kapısını açmış başı eğik bir şekilde beklerken Gözlerimi ondan çekip büyük sürgülü demir kapıya ilerledim,
"Ferhat abiye haber verin!" Arkamdan gelen sesle dönüp bağıran adama baktım,
Koşarak içeri girdiğinde gözlerim salonun tamamen camdan olan duvarında takılı kaldı,kriz mi geçiriyordu?.

Sinirle önüme dönüp adamın açtığı kapıdan çıkıp ıssız yolda ilerlemeye başladım,
Madem bu kadar sevdin neden ihanet ettin Boran,bunu sormak için geçti çok geçti artık.

......

"Nerdesin kızım sen yüzüne ne oldu!" Karganın sinirle konuşmasıyla içeri girip salona göz gezdirip aradığım kişiyi bulamayınca laraya baktım,
"Nerde o?"
"Bilmiyorum gelmedi"
"Kibrit ne oluyor!" Saçlarımı geri itip bir süre bekledim,beynimdeki uğultular yavaş yavaş sessizliğe gömülürken başımı iki yana salladım.

"Cesur bana oyun oynadı,beni planına alet etmemesini söylememe rağmen beni kandırıp oyununa alet etti!"
"Ne oyunu ne alet etmesi cesur lider ile buluşmaya gitti-"
"Beni kaçırıp ağzımı gözümü kapattırdı!"
Karga hayretler içerisinde bana bakarken
Lara şaşkın yüz ifadesi ile bana bakıyordu.
"Cesur mu yapmış?"
Omuzlarımı hafifçe kaldırıp indirdim,
"Ondan başka kimse gelmiyor aklıma"

"Kibritçilerim!"

🪄🔮

⭐👇HALA BEĞENMEDİYSEN HEMEN BEĞEN.