6

367 62 407
                                    

Şubat, 1909

Genel Karargah

Sabah saat 8 de Erwin'in ekibi karargahın önünde Erwin'i bekliyordu. Hepsi Erwin'in brifingde dediği gibi sivil kıyafetleri içindeydi. Levi hiç tanımadığı insanları inceledi. Gerilmişti. Erwin nerdeyse hemen buraya gelmeliydi. Terlemeye başlayan avuçlarını birbirine bastırırken Erwin'e sövmeye başladı.

"Dikkat!"

Erwin'in sesinin geldiği noktaya baktı. Erwin yanından geçtiği askerlerin yüzüne bakarak ortaya doğru yürüyordu. "Bugün özel bir operasyon için Pottery Lane'e gidiyoruz."

Levi kaşlarını çattı. Pottery Lane küçük bir kenar mahalleydi.

"Orada bizi kaçakçılığı yapılan silahların ana kaynağına götürebilecek bir şey bulacağımıza inanıyorum."

Levi'ın midesi kasıldı.

"İçerdeki çetelerden bir muhbirimiz var."

Levi'ın gergin omuzları biraz düştü. Çetelerle başa çıkabilirdi. Buraya gelmeden önce hep yaptığı bir şeydi. Onun için zor olamazdı.

Erwin devam etti. "Muhbirimiz bize bu gece bir çete buluşmasının olduğunu söyledi. Amacımız onların yolunu kesmek ve başlarındaki adamı canlı tutuklamak. Elbette size saldıran biri olursa ona geri sıkmaktan çekinmeyin. Sizinle açık konuşacağım bu görevden sadece birilerini öldürürseniz sağ çıkabilirsiniz."

Levi'ın yanındaki adam yüksek sesle yutkundu. Levi yanındaki adama baktı göz ucuyla. Kendisiyle yaşıt bir gençti, kumral saçları temiz ve yüzünün iki yanına taranmıştı. Gözleri genişlemiş, dudağı hafifçe aralanmıştı. Ellerini yumruk yspmış sıkıyordu. Levi onun ilk kez asker olmanın bu yüzüyle karşılaştığını düşündü. İlk kez kenar mahalleden çıktığı için kendini iyi hissetti Levi. Birini ilk öldürüşü olmayacaktı.

Erwin'in bakışlarını üzerinde hissederek gözlerini yanındaki adamdan çekti. Erwin tam olarak önünde duruyordu. Konuşmasına Levi'a bakarak devam etti.

"Bazılarınız yenisiniz." dedi, "Bizzat komutanlarınız tarafından bana tavsiye edildiniz. Bu, orduda itibar kazanmak için size sunulmuş bir şans."

Erwin, Levi'dan uzaklaşarak sıranın diğer ucuna yürüdü.

"Geri kalanlarınıza gelince... bu yeni üyelerimize ekibimizin birlikte nasıl çalıştığını gösterme fırsatınız." yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme vardı.

Erwin yanında duran Hange'ye döndü.

"Bu yüzden sizi gruplara ayırmaya karar verdim. İki üst ile iki ast birlikte olarak gruplara ayrıldınız. Ne olursa olsun yanınızdakinden ayrılmayın. Birbirinize emanetsiniz." Eliyle Hange'nin konuşmasını işaret etti. "Hange..."

Hange boğazını temizleyip elindeki kağıttaki isimlere göz attı.

"Birinci grup Henning ve Lynee'ın emrinde. Rico ve Ian siz birinci gruptasınız."

"İkinci grup, Nanaba ve Gelgar'ın emrinde. Levi ve Moblit siz ikinci gruptasınız."

Levi yanındaki ona dönmüş adama baktı. Adam şimdi gülümsüyordu ama hala gergin görünüyordu. Elini Levi'a uzatmıştı.

"Siz Levi olmalısınız, ben Moblit."

Levi başını sallayıp Moblit'in elini sıktı. İkisi de önlerine dönüp Hange'nin dediklerini dinlediler.

"Kaptan Erwin önde tek başına gidecek ve ben yaralanan olursa müdahale etmek için arkadan geleceğim." dedi Hange, sonra Erwin'in devam etmesine izin vermek için elini uzattıp geri adım attı.

1918 •Eruri•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin