AY IŞIĞI 🌙 BXBXb

5. BÖLÜM

İyi okumalar bebekler♡😘
Medya:: Poyraz🤤

🌕

*Azer'in ağzından*

Hastane çıkış işlemlerini hallettikten sonra tekrar odaya doğru gittim ve kapıyı açıp içeri girdim. İçeride Ayaz ve Ege oturmuş beni bekliyorlardı. "Hazır mısınız?" diye sordum Ege'ye bakarak.

Ege cevap vermemişti. Gözlerini çok kısa bir süre üzerimde tuttu ve geri çekti. Çekiniyordu sanırım benden, ya da korkuyordu. Korkma ihtimali daha çok yüksekti, çünkü bana baktığını pek görmemiştim veya gördüğüm zamanlar ise ışık hızında çekiyordu gözlerini benden.

Ayaz kafasını sallayarak "hazırız sevgilim." dediğinde bende kafamı sallayarak "hadi gidelim o zaman." dedim.

Ege'ye doğru yöneldim, onu kucağıma almak için ama o gözlerini kocaman açmış şaşkın bir şekilde bize bakıyordu."s-siz sevgili misiniz?" diye sordu kekeleyerek.

Ayaz gülümseyerek kafasını salladı ve "evet"dedi. Ege'de 'anlıyorum' dermiş gibi kafasını salladığında konu kapanmıştı.

Ben tekrar Ege doğru yöneldim ve onu kucağıma aldım Ege'den bir şaşkınlık nidası duyuldu ve ardından düşmemek için kollarını hemen boynuma sarmıştı.
"Kulağımın dibinde ne bağırıyorsun de ufaklık" dedim yüzümü buruşturarak. "Ben kendim yürüyebilirim, azer abi indir beni" dedi ama beni rahatsız etmişti abi demesi.

"Azer." dedim. "Ne?"dedi söylediğim şeyi anlamayarak. "Azer abi değil sadece Azer demen yeterli" dedim.

O sırada arabaya gelmiştik Ayaz arkamızdan öne geçti ve arka kapıyı açtı. Ege'yi arka koltuğa oturtup kapıyı kapattım ve şoför koltuğuna geçtim. Ayaz çoktan yan tarafıma oturmuştu bile.

Yolda giderken sadece nefes seslerimiz duyuluyordu. Eve gidene kadar kimse konuşmadı. Eve geldiğimizde arabayı durdurup indim aşağıya. Ayaz çoktan Ege'nin yanına gitmiş arabadan indirmişti. Hemen yanlarına gittim ve Ege'yi kucağıma aldım.

Ayaz önden kapıyı açmak için giderken, bende kucağımdaki Ege ile arkasından gidiyordum.

*İlahi bakış açısı*

Ayaz kapıyı açıp kenara çekildi ve Azer içeri girdi. Ege'yi koltuğa bıraktı ve Ege'nin yatmasına yardımcı oldu. Ege evden gözlerini ayıramıyordu. Evi incelemeye başladı.

Kapıdan girildiği zaman sağ tarafta merdivenler vardı. Önünde ise koca bir salon. Mutfak, Amerikan mutfağıydı yani, salon ve mutfak birleşikti. Salonda büyük bir kitaplık vardı ve bir duvarını tamamen kaplıyordu. Diğer bir duvarda ise televizyon vardı ve karşısında açık gri bir L koltuk vardı. Kitaplığın önünde orta boy bir çalışma masası vardı. Bir diğer duvarda ise ikisinin birbirine sarılmış siyah beyaz bir fotoğrafları vardı.

Ege çok sevmişti evi, kitapların olduğu yere ise bayılmıştı, çünkü başına gelenlerden önce kitap okumayı çok seviyordu.

Ayaz'ı Ege'nin sevinçli bakışları çok mutlu etmişti. Azer telefon ile konuşmak için mutfağa gitmişti. Onun evlerine çok yakıştığını düşündü. Bu evde üçü yaşasa çok güzel olmazmıydı? (Bizce çok güzel olur. Merak etmeyin yavrularım biz sizi birleştiricez inş.)

Ayaz "Ege sen çok yoruldun, istersen yemeğe kadar biraz uyu dinlen." dedi. Ege ise hala biraz korktuğu için "olur, ama beni yalnız bırakma." dedi bir yandan korkuyordu ya adam gelir yine ona işkence eder diye.

Ama Ayaz yanında durursa onu korurdu sonuçta değil mi? Ayaz Ege'ye karşı hep güzel davranmıştı. Azer de davranmıştı ama bakışlarından biraz çekiniyordu Ege.

Düşüncelerini bir kenara bıraktı ve uyumaya çalıştı. Hemen uykuya dalmıştı, çünkü artık hemen yoruluyordu yaşadıkları yüzünden, bünyesi artık kendini kaybetmişti.

Ayaz uyan çocuğu izliyordu, sanki karşısında bir melek uyuyordu. Azer mutfaktan konuşmasını bitirip içeri girdi ve Ayaz'ın uyan çocuğu izlediğini gördü ve o da Ayaz'ı izlemeye başladı.

🌕🌕🌕

Oy vermeyi unutmayın please 💋
⭐⭐⭐

Bu arada aklınıza takılan herhangi birşey varsa sorabilirsiniz..