"Sence de Ege bizim hayatımıza girdiğinden beri birşeyler değişmedi mi?"
"Ne gibi güzelim?" Dedi Azer kaşlarını çatarak.
"Sanki biz eksikmişiz de tamamlanmışız gibi değil mi?" Dedi çekinerek. Azer'in yanlış anlamasından korkuyordu.
"Bilmem, hiç o yönünden düşünmedim." Dedi Azer bir yandan düşünürken.
"Bence öyle çünkü... Ya bilmiyorum işte ben kendimi daha mutlu hissediyorum." Dedi ne diyeceğini bilemeyerek.
Azer, Ayaz'ın bu halin gülerek "aslında biraz öyle. Hayatımızda olması beni de mutlu ediyor."
Azer'in de kendisi ile aynı fikirde olması Ayaz'ı mutlu etmişti.
Ayaz Azerden ayrılıp karşısına geçti ve bağdaş kurdu. "Hani sen Furkan'a Ege'yi araştırmasını söylemiştin ne oldu?" diye sordu merakla. Çünkü Azer bunu çok uzun zaman önce söylemişti ve Ayaz'ın aklına şimdi gelmişti.
"Furkan'ın başka işleri varmış bebeğim o yüzden Demir'e söyledim."
"Hmm tamam sevgilim." dedi ve biraz utanarak Azer'e baktı.
Genç çocuk sevgilisine bir şey diyecekti ama biraz çekiniyordu. Bu nasıl söylenir bilmiyordu. Belki de her şey değişecekti ama içinde kalmasını istemiyordu.
Azer çocuğun bir şey söyleyeceğini anlayıp, "çıkar bakalım ağzındaki baklayı." dedi ve dikkatle sevdiği çocuğu izlemeye başladı.
"Azer... Sana bir şey diyeceğim ama beni sakın yanlış anlama olur mu?!"
"Tamam güzelim söyle."
"Azer ben... Ben Ege bizimle birlikte olsun istiyorum." Dedi ve derin bir nefes verdi.
"Nasıl yani? Zaten bizimle yaşıyor Ege."diye sordu anlamayarak.
"Üçlü olalım işte." dedi Ayaz ağzının içinden.
Azer biraz yaklaşıp "anlamadım güzelim." Dedi. Aslında anlamıştı ama genç çocukla biraz oyun oynamaya karar verdi. Ayaz'ı sinir etmek hoşuna gidiyordu ne yapsındı.
Ayaz "Üçlü olalım diyorum." dedi tekrar içinden.
"Anlayamıyorum güzelim biraz daha sesli söyler misin?" Dediğinde Ayaz artık sınırına gelmişti ve sonunda dayanamayıp "üçlü olalım!" diye bağırdı.
Azar sevdiği çocuğu belinden tutup kendin çekti ve dudaklarına yapıştığı. Azer, Ayaz'ın alt dudağını dudakları arasına alıp tutkulu bir öpüşme başlattı.
Sonunda ikiside nefessiz kaldıkları için Azer, Ayaz'ın alt dudağını emerek ayrıldı ve alnını Ayaz'ın alnına yasladı.
"Olalım bebeğim benim, olalım." Dedi nefes nefese. Azer tekrar Ayaz'ın dudaklarına yapışacağı an Ege'nin korkulu sesini duyup ikisi de koşarak yan odaya gittiler.
***
Azer yatakta Ege ile otururken kapıda Demir'in sesini duyunca hemen kalkıp "ben hemen geliyorum Ege." diyerek dışarı çıktı.
Aşağı indiğinde Ayaz Demir'e kaşlarını çatarak bakıyordu.
"Evde ama bir şey mi oldu?" derken Azer elini Ayaz'ın beline attı ve Demir'e dönerek "hoş geldin Demir." dedi.
O an Ayaz'ın aklına, Azer'in Ege'yi araştırması için Demir ile konuştuğu gelmemişti.
Tekrar Ayaz'a dönüp "sen içeri geç güzelim, geliyorum ben birazdan." dedi. Ayaz kafasını sallayarak Demir'e görüşürüz dedi ve yukarı, Ege'nin yanına çıktı.
Azer, Ayaz'ın yukarı çıktığından emin olunca Demir'e dönerek "gel Demir dışarıda konuşalım." dedi ve kapıyı biraz aralık bırakıp bahçelerinde olan çardağa geçip oturdular.
Çardağa karşılıklı oturunca Azer söze girdi. "Ne yaptın Demir, bulabildin mi birşeyler.
"Buldum abi."
"Seni dinliyorum."
"Ege Aktaş. 19 yaşında. 18 yaşında giydiği gün babası denen adam tarafından, 38 yaşında Faruk Yarar adında birine satılıyor. Bir yıl boyunca daha o adama ait olan bir dağ evinde tutuluyor. Sonra Ege kaçıyor. Ki kaçarken size çarpıyor. Zaten sonrasını biliyorsunuz."
Duyduğu şeylerle dumura uğrayan Azer bir süre ciddi mi diye Demir'e baktı. Sonra ise sinir yavaş yavaş damarlarında belli olmaya başlayınca ellerini yumruk yapıp masaya vuracakken, Demir ellerini tutup "Abi Ayazlar." dedi onların duyabileceğini Azer'e hatırlatarak.
"Nasıl satar lan! Bir insan öz çocuğunu nasıl satar!? Ne bok yemeye satmış?" Dedi sinirle.
"Kumar borcu." dedi Demir alışmışlıkla. Bu neydi ki, o daha neler neler görmüştü. İnsanların kumar borcu için yapamayacağı şey yoktu.
"Amına koyduklarım." Dedi Azer. Derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştı ama olmuyordu daha çok sinirleniyordu.
Onun bebeğine kim bilir ne yapmışlardı? Kim bilir nelere katlanmıştı?
"O iki oruspu çocuğunu bul bana getir Demir." dedi Demir'e bakarak.
Demir "Tamam abi." Diyerek kafasını sallayıp Azer'e bir baş selamı verip hayatlarının son saatlerini yaşayan iki piçi bulmaya gitti.
Azer ise biraz daha orada oturduktn sonra Ayazların yanına gitti.
Oy vermeyi unutmayın çiçeklerim ⭐
Bu arada sonra ki bölüm haftaya ancak gelir çünkü benim sınavlarım başladı ve pek zamanım olmuyor okuldan sonra.
Kafamdakileri yazamadım yaaa😭
Sizi seviyorumm🌺
Azer...🤤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.