7.Bölüm Sibel Geliyorum Demez

510 32 7
                                    

Deniz'in Ağzından:

Resmen Ona yalvarıyordum.Durumun acınasıydı.İlk defa bir kız beni bu halde görüyordu sanırım.Kafesını kaldırıp gözlerime baktı.

''Tamam, ama sakın sana bir sempatim olduğunu düşünme.Aksine sana antipatilerim var.kendi problemimi seninle işbirliği yaparak çözüyorum sadece.''dedi gülümseyerek.bende ufak bir tebessümle :

''Anlaştık o zaman, değil mi ?''dedim tek kaşımı kaldırarak.Sonra elimi uzattım.Güldü.

''Kafamı bu kadar karıştırman çok saçma.''dedi.Uzattığım elimi sıktı ve arkasını dönüp sınıfa doğru ilerlemeye başladı.Ama benim aklım hala elimi sıktığı andaydı,elleri ne kadar yumuşak bu kızın.Ben niye bunu düşünüyorum artık,banane.

Onu düşünmeyi bırakarak okulun çıkışına doğru ilerlemeye başladım.Okuldan çıkarken de Selim ve Rüzgar'a haber vermeyi unutmadım.Onları da çağırmıştım ama derse gireceklermiş.Bende arabama atladım ve büyük bir ses çıkararak okuldan ayrıldım.Hızlıca bara sürdüm,hızı severdim.5 dakika içirsinde bara varmıştım.''ÖLÜ HAWİYE''güzel bir bardı.Zaten Rüzgar'ın kuzeninindi.Hemen içeri geçtim ve bar kısmına yöneldim.Barmenden bir tekila istedim ve tekilamı yudumlarken aynı zamanda etrafı inceliyordum.Pek dolu sayılmazdı.Ama çakma sarışın bir sürtük beni kesiyordu.Açıkçası böyle şeyler umrumda değildi.Bana yaklaşmaya başladı.Zaten o kız gelene kadar yarı sarhoş olduğumu sanıyorum.Kız geldi kucağıma oturdu.''Ben Sibel.Odaya çıkmaya ne dersin?''deyip cevabımı beklemeden beni odaya sürükledi.Kapıyı kapattı ve bana yaklaşmaya başladı.

Ada'nın Ağzından:

Zil çaldıktan sonra okuldan çıktım.Yavaş adımlarla ilerlemeye başladım.Telefonumu çıkardım ve gelen mesajlara baktım.

Gönderen: Annem

Canım sen geldiğinde evde olmayacağız.Baban şirketten uzak kaldı.İflas etmek istemiyoruz.Bu yüzden babanla birlikte İngiltere'ye geri dönüyoruz.Kendine yi bak tatlım.

Gönderilen: Annem

Zaten ben böyle şeylere alışığım , biliyorsun.Tek eksik şey bakıcı...Küçüklüğümden beri böyle değilmi zaten?

Bunun üzerine bana geri dönmedi.ya cevap veremedi,ya da yolculuk sırasında mesajımı görmedi.ne önemi var ki?yine yalnızdım işte.Tanrım! Aile ne demek onu bile bilmiyorum işte...

Eve girmek amacıyla kapıyı açtım.Odamın kapısını açıp çantamı bir kenara fırlattım.Annemin düzenli bıraktığı odayı dağıtmak için artık hazırdım ! Üzerimdekileri lila rengi üzerinde ''Secret '' (sır ) yazan kısa geceliğim ve uzun beyaz çoraplarımı giydim.Saçlarımı açarak kafamın rahatlamısını sağladım.Telefonumu yanıma alıdım ve kulaklıklarımı taktım.Saat daha 16:00'dı.Erkendi yani.Canım birşeyler yapmak istiyor diye Selen'İ aradım.

''Alo? Bugün buluşmak istermisin?'' dedim şebekçe.

''Evde bir akraba cümbüşü var.İnan bana çok isterdim ama be hayatta salmazlar.''dedi.

''Peki,görüşürüz '' dememe karşılık ''Görüşürüz'' dedi.

Sonra sıkıntıyla kendimi yatağa geri attım. Napsam ki acaba? Tuana' yı arayım bide,çalıyor çalıyor ve açtı...

''Alo, Tuana naber?'' dedim. ''İyi.Senden?''dedi.

''İyi bende, yaa çok canım sıklıyor.Bir şeyler yapalım mı?'' dedim,direkt konuya girerek.

''Annem dışarıya çıktı.Ve LANET OLASICA evde 3,5 yaşındaki kardeşime bakıyorum.Başka zaman olabilir ama...''dedi.

''LANET OLSUN! Görüşürüz, tamam kapat.''

Derin bir nefes aldım ve bıraktım.Telefonumu tekrar elime aldım ve ekran kilidini açtım.Kimi arıyacağımı düşünmeye başladım.En sonunda en olmayacak kişiyi yani Deniz'i aramaya karar verdim.Sonuçta o bana muhtaçtı.Ne dersem yapması gerekiyordu.Elimdeki telefondan rehbere girip Deniz'İ buldum ve aradım.Telefonu çalıyordu,en azından kapalı değildi.Telefon açılmasını anlamamla bir kız sedi duydum:

''Selam, beni tanımadığına eminim.Bu yüzden sana kısaca açıklıyım;Deniz şu an benim yanımda,fakat şu an uyuyor.Daha sonra ararsın artık.Bay bay!''dedi.Bense cevap bile verememiştim.Tek kelime bile! Lanet olsun! Bu gün okuldan çıkıp bir sürtükle yatmış mıydı yani! GERİZEKALI! Ben ona bunu ödetirim.Beni ne sanıyor ki? Onun her dediğine uyacağımımı! O kadar saf ve korkak olduğumu da kim söylemiş?

Deniz'in Ağzından:

Uyandığımda yine o bardaki kız yanımdaydı.Fakat bu sefer aynı yataktaydık.O kız uyumuyor,sadece etrafını izliyordu.Uyandığımı anladı ve

''Bugün, birkaç saat önce seni biri aradı.''dedi.Telefonumu elime aldım ve:

''Ve sende açtın ve konuşmaya başladın, değil mi?''dedim sinirle.Bana boş gözlerle bakıyordu.Hızla yataktan kalktım ve pantolonum t-shirt ümü üzerime geçirdim.

''Lanet olsun.Siz sürtükler hala sürtük olup,kendinizi birinin sevgilisi sanmamayı öğrenemediniz mi?Başımı belaya sokmaktan bıkmadınız mı! Size lanet olsun! '' diye kıza bağırıp dışarı çıktım ve kapıyı sertçe çarptım.Çağrı kaydından arayanın Ada olduğunu öğrenmemle başımdan kaynar sular döküldü.Lanet olsasıca hayatımda hareket ne zaman eksik odu ki? Arabama binip Ada'nın evine sürdüm ve hemen arabadan çıkıp kapıyı çaldım.Lanet olsun! Nereye gidebilirdi ki? Onun aramak için telefonumu çıkardım ve çalmaya başladı.Meşgule attı.İnatla çalması için tekrar aradım.Bu sefer açtı:

''Yine ne var Deniz? Seninle görüşmek istemiyorum.''dedi.

''Görüşmek zorundasın.Çünkü seninle bir anlaşma yaptık.Bana yardım edeceksin! Bak neden bu kadar takıyorsun ki? Bunda abartılacak ne var?''dedim.Sessizlik oluştu.Bende onu ''Cevap versene!'' diye uyarmak zorunda kalmıştım.

''Benim için hiçbir önemi yok. Ama Buğra ile takıldığım gün neredeyse çocuğu bir dövmediğin kalmıştı! Şimdi de biriyle birlikte olarak beni arıyor ve abartılacak neyin olduğunu mu soruyorsun?''dedi.Ona aldırmadan ''Nerdesin?''dedim.O da ''Sanane!''dedi.Beni sinirlendiriyordu.

''Ada kes şunu! Uzatma ve bana nerde olduğunu ve kiminle olduğunu söyle!''diye bağırdım.Onu korkutmuş olacağım ki:

''Buğra'yla Starbucks'tayım.Ne yapacaksın?''dedi.

''Bekle, oraya geliyorum.Öğrenmek istediğin şeyi sana açıklayacağım.''dedim ve telefonu kapattım.Tekrar arabama binip Starbucks'a sürdüm.Arabadan inip her ikisini de net bir şekilde görebiliyordum.seri adımlarla onların yanına gittim.

''Son karşılaşmamızda iyi anlaştığımızı sanmıyotum,bana benim olan hiçbir şeye bulaşma!' dedim.Kafamı Ada'ya çeviridm ve:

''İşte geldim ve şimdi gidiyoruz.Gideceğimiz yerde ne soracaksan ya da sana herşeyi açılayacağım''dedim.Telefonu masadan aldı ve Buğra'ya:

''Deniz adına özür dilerim.Kendine iyi bak!''dedi.Benim adıma özür diliyormuş! Paket yapta evde güleyim.Herneyseielini tuutum ve ve onuda peşimden sürükleyerek arabay kadar getirdim.İkimizde arabaya bindik.Sahile doğru sürüyordum.Ortamdaki gerginliği atmak için radyoyu açtım.Jazbir parça çalıyordu.Maalesef bu beni daha çok geriyordu ama değiştirmedim.Sonunda,sahile vardığımızda hiçkimse yoktu.Sessizliği bozdum ve:

''Farkındayım. bana kızgınsın.Hemde hiç olmadığın kadar.Ama beni dinlersen bunu anlayabilirsin.Okuldan çıktım.Bara gittim.Çok içtim sanırım.Sadece bir kız hatırlıyorum.İnan bana adını bile hatırlamıyorum.O derece sarhoştum belki de.Sadece uyandıktan sonrası var.Hala bana kızgın mısın?''kelimeleri döküldü dudaklarımdan.Bu kızın yanıda ban ne oluyordu?Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.

''Yaptığın şeyler adil değil.Bunu sende biliyorsun,değil mi?''dedi sadece başını tekrar önüne eğdi.Gözünden bir gözyaşının düştüğünü fark ettim.

TANRIM;ONU AĞLATMIŞTIM!

Arkadaşlar hikayemize beğeni ve yorum bekliyoruz.Şimdiden teşekkürler.
Vote en fazla 2sn. alır. Lütfen hikayemizi beğenen arkadaşlar, emeğimizin karşılığı olarak voteleri bizden esirgemeyin.. LÜTFEN..

Bayan Kulaklık (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin