İsmimi duymamla kalbim yerinden çıkıcak gibi oldu, kapıdan giren kisiylede bayılıcam sandım ruken'i gördüğümde rahat bir nefes alıp koltuğa bıraktım kendimi. Gözlerinde seni yakaladım ifadesiyle yanıma oturdu.
"Hayırdır dibin düşmüş."
"Ne alaka. Hiçte bile öğün ki halinden çok farklı şaşırdım sadece."
"Tabi tabi neyse. Zeynep'in işi bitti seni soruyo, bu arada yavuz seni sordu çok beğenmiş."
"Adı Yavuz'mu? "
Soruma kafasını salladı sadece. Hiç hissetmediğim bir heyecanı hissediyordum şuanda, ismini bilmediğim. Yüzümde istem dışı bir gülümseme yerleşti bile. Tamam tamam benim olmalı o! Ama nasıl?
"Ruken akşamki partiye çağırdığımı söylesene ona."
"Tamam söylerim " kalbim gümbür gümbür atarken çıktım kapıdan içimde boş hayallerimle sanki gelse ne olucak ki, sadece beğenmiş. Az önceki özgüvenim yerle bir olmuş durumda çünkü kendimi tanıyorum hayatta beceremem sevgili işlerini tutukum ben bikere kalırım öyle. Azarladım hemen kendimi hey Allah'ım ne oluyorsa hemen sevgili oldukta tutukluğum kalmıştı sorun edicek, ama yinede içimdeki burukluğu atamadım üstümden. Off bide hemen çok hevesli kızlar gibi çağırmıştım onu. Ben bunları düşünürken evin yolunu tuttuk dolmuşta dayanamayıp söyledim Zeynep'e.
"Zeynep şeyyy ben o çocuğu partiye çağırdım. "
"Sen söylemeseydin ben söyleyecektim Ruken'e. " bu sefer gözlerini pörtletme sırası bendeydi. "Neden"
"Benden kaçar mı, bakışlarını gördüm kızım. Hem yanındaki uzun boylu cocukta çok tatlı belki beraber gelirler."
"Ya gelirseler ne yapıcaz? "
"Hiç tanışıcaz." Deyip omuz silkti. Şunun rahatlığına bak ya ben tutukluk yapmaya başladım bile heyecandan, aman gelmez nasıl olsa bendeki boş heyecan. Nihayet eve vardığımız da akşam yoruluruz diye bişeyler atıştırıp kalktık hazırlanmaya. Sırtı açık siyah mini elbisemi giydim, ayağımdaysa siyah platformsuz stilettolarımı giydim. Gecenin renginiyse sadece dudaklarımda kullandım ateş kırmızısıyla. Zeynep'e baktım oda çok güzel olmuş, kırmızı göğüs dekolteli mini bir elbise giymisti ve bej rengi platform topuklu ayakkabıysıyla tamamlamış kombinini. Tabi ben heyecandan unuttum hocayı gidince iyi bir zılgıt yiyeceğim . Okulun salonuna girdiğimizde nutkum tutuldu. Salonu dört bir tarafını saran aynalar, yer yer yerleştirilmiş tek ayaklı masalar, dans edenler için ayrılmış pist ve geçici olarak yerleştirilmiş bar muhteşem görünüyordu. Ben ağzı açık ayran budalası gibi etrafa bakarken Violet hocanın kızgın bakışlarıyla olduğum yerde kaldım gözleriyle bana gel işareti yaptı. Bu arada Violet hoca gerçekten gözleriyle konuşabiliyor yani ona baktığınızda ne demek istediğini anlarsınız. El mahkûm yanına gittim ve küçük Emrah bakışını yaptım.o komik aksağanıyla.
"Sen.. sen nasıl kaçarsın Lilay? Biz burdan sorumluyuz öğrencilerimiz değil."
"Hocam Özür dilerim bidaha olmaz."
"Neyse cezalısın 2 hafta salonu tek başına temizliceksin hemde yarından itabaren." Hemen yüzüm düştü ben temizlikten nefret ederim ufff.
"Tamam hocam siz nasıl isterseniz." Beni onayladıktan sonra gitti, Zeynep yanıma geldiğinde aldığım cezayı öğrenince katıla katıla güldü çünkü evde işler hep ona kalır.
" Oh olsun sana. Hocaya gidip teşekkür edicem hatta."
"He He He komikçi."
Saat 10 olduğunda artık herkes gelmiş eğleniyor bense gözümü kapıdan ayırmıyordum, beklediğim de gelmediği için yüzüm asık dikiliyordum öyle masa başında. Zeynep artık canına tak etmişki bana kızmaya başladı.
"Öf be ne astın suratını, görende 2 çocukla dul kaldın sanır."
"Töbe de be Allah korusun." benim ciddiye almama Zeynep kendini tutamayıp güldü, onun kızgınlığıda bukadar zaten. Sonra gitti ve elinde içkilerle yanıma geldi ve bir tanesini önüme koydu.
"Ben onu içmem, almıyım yani Sağol." en son yani ilk defa içip sarhoş olduğumda Hiç hatırlamak istemediğim anılarım olmuştu çünkü, hatırladığımda yüzümü buruşturdum.
"Lilay.. mutlu yıllar ho ho ho... kızım Eğlen biraz tadını çıkar bu gecenin, bak içmezsen seneye görüşürüz espirilerine başlarım."
Ellerimi teslim olmuşcasına kaldırdım.
" tamam tamam sırf iğrençleşmemen için içiçem." Bardaklarımızı kaldırdık ve tokusturduk, aslında böyle bi arkadaşım olduğu için sanşlıyım kötü zamanlarımı atlatmakta en büyük yardımcı o olmuştu çünkü, o olmasa ne yapardım bilmiyorum. Bardağı dudaklarıma götürdüm ve acı sıvının boğazımdan geçmesine izin verdim, aklıma yine Yavuz gelince kapıya baktım yok, artık kesin eminim gelmeyecek.
Saat ilerledikçe içkinin etkisiyle biraz Çakır keyif olmuş ve rahatlamıştım. Aklımdansa yavuz uçup gitmişti çünkü annem gelmişti bu seferde, aylardır görüşmüyoruz ve aslında çok ozledim Zeynep'e yaklaşıp.
"Zeynep annemi arasana, yeni yılını kutla hem sesini duyarım bende." evet çocuk gibi herzaman Zeynep'e aratırım öyle duyarım annemin sesini.
"Sen arasana kızım yeter artık. Kadının ne günahı var sanki, hadi gel lavobada arayalım sen konuş He? Bak oda hasta bir annen kaldı üzme artık. " bu laflara benim gözlerim dolmuştu bile. Birşey deneme fırsat vermeden lavobaya sürükledi beni, içkinin de verdiği cesaretle aradım annemi."Annemm. " annemin sesini duyunca göz yaşlarım izinsiz akmaya başladı ama boğazımdaki yumrudan sesim çıkmıyordu.
"Kızım orda mısın, anneciğim bişey mi oldu?" sonunda sesimi bulduğum da.
"An.. Anne. Özür dilerim." yüzüne kapattım bukadarı bile yetmişti, üstümdeki hüznün kalkmasına. Büyük bir rahatlamayla sımsıkı sarıldım arkadaşıma.
"Canımsın, sen olmasan ne yaparım bilemem, teşekkür ederim. "
"Saçmalama, ben bunun için varım. Hadi makyajını temizle sümüklü yeni yıla 30 dakika kaldı."
Tekrar sarıldım ve makyajımı temizleyip masamıza gittik. Annemle konuşmanın verdiği mutlulukla dans etmeye bile başladım ve biraz daha içmeye.
Geri sayım için sahneye Violet hoca çıktı ve saymaya başladı. Aklıma tekrar yavuz geldi yıllar sonra birinden hoşlandım ve gelmedi gözüm tekrar kapıya gitti ve o GELDİ geldi.
10 hayalmi görüyorum.
9 kendimi çimdikledim.
8 Hayır hayal değil.
7 Off çok karizma.
6 bana gülümsedi.
5 Allah'ım ölücem.
4 yanıma geliyor
3 bana bakıyor
2 gözleri çok güzel
1 " mutlu yılar" herkes birbirine sarılıp yeni yıllarını kutluyor, bense yeşil gözlere takılı kalmıştım. Sonunda Zeynep'in dürtmesiyle kendime gelip arkadaşıma sarıldım, ve Ona dönüp elimi uzattım. " Merhaba, mutlu yıllar." Uzattığım elimi tuttu. Elleri ahh, o güçlü ve büyük elleri görüntüsüne rağmen zıt olarak yumuşacıktı.
"Merhaba sanada mutlu yıllar." Biz öle ellerimiz bir bakışırken zeynep araya girip.
"Merhaba ben Zeynep, sen Oğuz'dun değilmi" ah benim salak arkadaşım ah benim saftirik arkadaşım, ben sana ne diyim ki. Bunun gibi arkadaşa ağzıyla değil götüyle içiyor derler. Yavuz'a dönüp.
" Biraz sarhoş kusura bakma."
Dedim dedim ama yerin dibine de girdim.
"Önemli değil hem Yavuz, Oğuz uyumlu birbirine fazla karıştırmamış." Dedi ve göz kırptı, o an kalbim yerinden çıkıcak sandım. Sonrasında yanındaki arkadaşını tanıttı , bende Zeynep'i tanıştırdım. Zeynep ve Murat hemen Kaynaşıp dans etmeye başlamışlardı bile, bizse arada birbirimize bakışlar atıp dikiliyorduk öyle, slow bir parça başladığında sonunda akıl edip kulağıma eğilip.
"Dans etmek istermisin." Diye sorduğun da, kafamı olum anlamda salladım ve hemen parmaklarım dudaklarıma gitti, utandığımda istem dışı bu hareketi yapıyorum, inşaallah utandığımı anlamaz.
Dans etmeye başladığımız da resmen titriyordum, ben dans öğretmeni asistanı, ustalıkla dans eden ben resmen bir amatöre dönüşmüş titriyordum tabi bu müthiş erkeksi kokusu yüzünden di, daha önce hiç böyle kokan birini tanımamıştım . Kokusunu içime çekmek sarhoşluk etkisi yapıyordu resmen, tüm cesaratimi toplayıp yüzüne baktığımda, beni izlediğini fark ettim. Sonunda sesimi bulabildiğimde.
" gelmezsin sanmıştım."
" çağıran bukadar güzel olunca dayanamayıp geldim."Lütfen iyi veya kötü yorum yapın tüm eleştirilere açığım. Bu arada bu hikaye gerçek bir hikayedir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretine Aşık Ol !!
RomanceAşk paylaşmaktır değilmi ya paylaştığın kişi sevdiğinse ? yada gurur denen mereti aşkın için nekadar ayaklar altına alabilirsin? "seni sevdiğim için yanında olmam lazım Yavuz, korktuğum için değil " "benden korktuğun için mi yanımdansın beni sevmiy...