Düşünceli bir ifadeyle apartmandan çıktım. Neyseki ilaydayı atlatmıştım. Kırtasiyeye gideceğimi söyledim.
Koşar adımlarla okula doğru yöneldim. Bugün pazartesiydi ve 2 gündür yağızı göremiyordum. Ona bugün doya doya bakacağım.
Neyseki okula geldim. Okulum çok yakındı bu yüzden çabuk geldim.
İşte ! Yağız orada ! Aman Allahım saçlarını yine jölelemiş ve yine herzamanki gibi çok tatlı.Yağızla daha önce hiç konuşmadım ama onun hakkında herşeyi neredeyse biliyordum. Kaç kişiyle çıktığını, Nasıl biri olduğunu, ama insanları üzdüğünü, kırdığını.. Ama ben tüm bunlara rağmen onu çok seviyordum ve çok aşıktım. Annesi ve babasını tanımıyorum ama. Aslında veli toplantısı ve benzeri yerlerde de yoklardı. Acaba yağızın da annesi babası ölmüşmüydü veya yağızla ilgilenmiyorlarmıydı?
Kafamda birsürü soru işareti vardı ve bunları öğrenmek için can attığıma yemin edebilirim. Sevdiğim çocuğu tanımanın kötü birşey olmamasını umut ediyorum..
" Zırrrr " diye bağıran zil sesiyle durduğum yerden hopladım. Yağıza dalmıştım ve okul zilinin çalmak üzere olduğunu unutmuştum.
Sınıfa girdim. En ön sıradaki yerime oturdum ve kitaplarımı açtım.
Aman Allahım!!! Bugüne ödev vardı ve unutmuştum. Nasıl olur!! İnşallah öğretmen kontrol etmeyi unutur Allahım inşallah unutur diye sayıklarken kapıdan rehber öğretmenimiz girdi.
" Çocuklar! bugün okulumuzda olacak seçmeleri hepinizin bildiğini umut ediyorum. Katılmak isteyenler 3.Ders saati yanıma gelsinler. " dedi ve sınıftan ayrıldı.
3. Ders saatimi? Aman Allahım 3. Saat matematik var. Ödevini unuttuğum ders. Oraya gidersem öğretmenin azarından da kurtulmuş olurum. Ya yağız? Peki onu görünce bayılıp düşersem? Rezil olurum. Ama yinede bu seçmelere katılmalıyım.
Allahım yağızı yakından göreceğim inanamıyorum... Belkide onunla konuşacağım. Ve sonra belkide se.......
Fizik öğretmeni derse girmişti. Tabi ben hayal kurmaktan yine dalmışım. Ayağa kalktık. Öğretmenle günaydınlaştıktan sonra oturduk. Beklemediğim bir anda;
"Çıkarın kağıtları yazılı yapacağım! " dedi öğretmen. Korkutan bir ifadeyle. " Yazılı " lafının beynimde uyandırdığı etkiyi aldırmayarak çantamı açtım.
Olacak işmi? Kağıt getirmemişim. İçimden söylediğimi sanarak meğer dışımdan söylemişim herkes bana baktı..
Etrafıma bakınırken önüme boş temiz bir kağıt geldi. "Bunu kullan" dedi gülen bir suratla. Bu bizim sınıftaki şu şapşal çocuktu. Adı kerem. Yakışıklı ama tam bir şapşal. Saf yani. Iyi niyetli.
"Teşekkür ederim." dedim gülümser bir ifadeyle bir kaç saniye baktı yüzüme nedensiz bir şekilde hoşuma gitmişti bu saniyeler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLMEZDİN
Novela JuvenilArkadaşlar Hikayeye Lütfen Oy Veriniz Bir De Yorumlarınızı Eksik Etmeyiniz Teşekkürler :))