10. Bölüm

3.4K 178 21
                                    

   Ve Anthony yine sorguya çekilir... Allah'tan Rose'u kolay kandırmıştık. Ama yine Anthony'e yüklenmişlerdi. Onu bu durumdan kısa süreliğine de olsa kurtarmak için bir bardak kırdım. Biraz yargı dağıtır gibi oldu ama herkes yanlışlıkla yaptığımı düşündü.

   Maria Hanım yerdeki büyük parçaları alırken eşi de ona yardım ediyordu. Sebastian süpürgeyi getirmeye gittiğinde Anthony koltukta kaymamı işaret etti. Hızlıca dediğini yaptım. Beni sırtına aldı ve koşarak dışarı çıkardı. Elbette bizi fark edip kovaladılar. Ama bir yerden sonra yorulup pes ettiler.

   Anthony beni bir banka oturttu ve kendi montunu üzerime örttü. Beni böyle alıp götürmesi çok hoşuma gitmişti. Arada böylesine çok ihtiyacım oluyordu. Onunla yakın olmak çok iyi geliyordu bana. Hatta okuldaki notlarımı bile iyi etkiliyordu.

"Sana kızmıyorlar, olan bana oluyor. Ama biliyor musun, seninle vakit geçirmeye değiyor. Mehmet, sen hep benimle olsana."

"Keşke sana değil de bana kızsalar, en azından canım daha az yanar," dediğimde belime sardı kollarını.

"Sevgilim olur musun?" diye sordu.

...

  Günler, aylar, yıllar... Anthony ile zor zamanlar geçirmiştik. Takvim yaprakları 2003'ün 29 Eylül'ünü gösteriyordu. Havalar soğumaya başlamıştı. Rusya'nın kışı gerçekten çok soğuk geçiyordu. İnsanlar kış aylarında mecbur kalmadıkça dışarı çıkmıyordu bile. Sonbahar da ise akşam saatlerinde çıkanlara pek rastlamıyorduk. İşte o zamanlardan birinde Anthony ile koşarak okuldan eve dönüyorduk. Evde kimse yoktu, şanslıydık. 

   Anthony'nin odasına geçip ona yıllardır anlatmadığım gizli sırrımı anlattım. Bana sakladığım için kızdı. Çift cinsiyetli olduğumu artık öğrenmişti. Soru yağmuruna tuttu. Bir yandan sevinmişti.

"Şimdi biz istesek çocuk sahibi olabilir miyiz?" diye sorduğunda omzuna vurdum. "Ben baba olmak istiyorum."

"Anthony!" diye kızdım ona. Aklıma gelen şeyler ciddi anlamda yüz kızartıcıydı. Resmen Anthony ile seviştiğimi hayal etmiştim.

"Mehmet, dediklerimi ciddiye almıyorsundur umarım." Daha da kızardım.

 Ellerimi yanaklarıma koyup kızarıklığı kapatmaya çalıştım: "Almıyorum tabi ki!" dedim. Elini kalbime koydu: "Kalbin sanki inanmış ve beni arzuluyor gibi."

"Saçmalama! Hayır, öyle bir şey yok," diye inkar ettim. Doğrusunu söylemek gerekirse Anthony ile birliktelik yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu merak ediyordum.

   Daha önce kimseyle birlikte olmamış veya bunun nasıl bir şey olduğunu bilmeyen birisiydim. Bu konuda ise Anthony'i içten içe arzuluyordum. Anthony fark edince ciddi anlamda bir utanç duygusu kaplamıştı bedenimi.

"Yanlış anladın," dedim utançtan kısılan sesimle.

"Utanmanı istemiyorum. Beni arzulaman utanç verici bir şey değil. Aşk cinselliği de beraberinde getirir." Yanıma yaklaştı ve ellerini uzattı: "Şimdi ellerimi tut ve bana ne hissettiğini söyle." Dediğini yaptım, doğruyu söyledim. O an birliktelik beklemedim. Ama içten içe merak ettiğine emin olduğum cinsel organımı gösterdim ona. Hem vajinam hem penisim vardı. Ailemin bana yaratık demesinin sebeplerinden biri de buydu.

  Beni tamamen incelemesi için üstümü de çıkardım. Artık çıplaktım. Ona güveniyordum. O da her şeyini çıkardı. Belimden tutup beni öpmeye başladı. O ileri adım attıkça ben geri geri gidiyordum. Kendimi onunla birlikte yatağa attım. Geri dönüşü olmayan bir durumun içerisine girmiştik artık. Kendimizi durduramadık ve birlikte olduk.

  Kar tatili olmasaydı hafta sonuna kalırdı bölüm valla.

Kalbe Davet (Mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin