-1.GÜN-

51 4 2
                                    

17 yaş ?

Herkesin en güzel günleri...

Her gün ölmeyi bekleyen bir kız için bir gün daha yaşamak için dua etmek her gün bugün de ölmedim demek ne kadar güzelse o kadar güzel günlerim . Ama yine de benim şuan en güzel günlerim ... Evet evet ölmedim .

Yaşamanın ne kadar büyük bir mucize olduğunu anladım ben 2 yıl içerisinde. Yaşamak özgürlük demekmiş eskiden üzüldüğüm her konu şimdi basit bir hayat hikayesinden ibaret olduğunu anladım. Çektiğim aşk acılarının hepsinin gereksiz olduğunu , Arkadaşlarımın hepsinin gidici , ailenin her zaman Kalıcı olduğunu anladım. Keşkelerimin çok olduğunu anladım. Çünkü hayatın kıymetini anlamam biraz geç oldu. Ama şunu biliyorum ki insanoğlu doyumsuz her zaman daha fazlasını isteyecek kadar hemde . Ben de doyumsuzum işte ama biraz daha yaşamak istiyorum sadece.

Yaşarken insan en ufak şeyleri bile dert ediyor değil mi ? Etmeyin dostlar .. Siz siz olduğunuz için varsınız ben ben olduğum için varım . Şimdi birazcık 2 yıl önce yaşadıklarıma değinmek size kendimi tanıtmak istiyorum .

-2 YIL ÖNCE-

- Alin hadi kızım geç kalıyoruz doktora .

Hayır bu aralar doktor doktor gezmekten bıkmıştım zayıflamamın ve en ufak bir gripte 15 gün boyunca yatmanın kötü bir yanı yoktu eminim sadece gripten dolayıydı. Ama annem inanmamakla Israr ediyor zorla beni doktora götürüyordu. Dolabının kapağını açıp karşısına oturdum yine ne giycem diye oflayarak elime gelen ilk taytımı giyip üstüne mavi salaş bir tişört giyip arabaya oturdum. Ehliyet kemerini takarken Annemin doktora giderken daha resmi giyinmemi söylemesini umursamadan kulaklığımı takıp müzik dinledim . Hastane merkezin dışında kalıyordu yaklaşık yarım saat sonra geldik hemen attım arabadan dışarı kendimi bunalmıştım her şeyden hani insanı fazla ilgi bunaltıyordu ya bende bunalmıştım artık . Koşarak merdivenleri çıkıp Doktor Nazım Amcanın odasına daldım .

-Nazım amca anneme söyle artık bir şey olmadığını Peşimde çocuk gibi dolaşmasını istemiyorum. Artık 15 Yaşında genç bir kızım her yere annemle gitmek istemiyorum .

- Alin hadi tatlım sen kapıyı kapat biz annenle biraz konuşalım .

Oh diyerek kapıyı kapattım kesin annemi bu kadar üzerime gelmemesi için ikna edicekti. Çünkü annem çok üzerime düşkün biriydi yani bilirsiniz klasik anne tipi. Fazlaca sıkılmıştım bu durumdan .Aile dostunuzun doktor olmasından daha Güzeli yok eminim şimdi durumu Güzelce anlatırdı anneme . Sonuçta artık 15 yaşındaydım . Bekleme salonuna oturdum yanımdan geçen Sarışın çocuğa baktım tam tavlanmalıktı aslında . Kıvanç ile Kerem 'in birleşmesiydi sanki .Hadi Alin bakalım diyerek ayağa Kalktım . Bu çocuk benim olmalıydı hayır hayır ben onun olmalıydım . Tam yanına doğru yaklaşırken annemi sedye de gördüm Koşarak yanına gittiğimde :

- Benim kuzum ölemez daha Ufacık o daha 15 Yaşında hayır yalan söylüyorsunuz bırakın beni diyerek bağırıyordu.

Ne diyordu annem ben ve Ölmek aynı cümlede bile kullanılması bu kadar canımı sıkmışken gerçekten hemen ölücekmiydim ? Nazım Amcanın yanına koşarak gittim o da ağlıyordu. Hayır bir Yanlışlık olmalıydı testler karışmıştır diyerek bağırdım. Anlatmalıydı bana ne demekdi ölmek , kolay mıydı bu devir de ölmek , hadi öleceğim diyelim ne zaman öleceğimi söylemeliydi. Tedavisi yok muydu ?

-Alin kızım otur şöyle . 2 Yaşında sana böbreğini bağışlayan kadın AIDS hastasıymış. AIDS organ nakliyle bulaşan bir hastalık ve yavaş yavaş bulaşıyor Vücuduna . 2-3 yıl sonra...

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin