17~

124 5 0
                                    

"Şu lanet kelepçeleri çıkart. Sikeceğim seni."

Jungkook kelepçelerin kilidini açtıktan sonra o ne olduğunu anlamadan belinde olan bacaklarımdan güç alarak üzerine çıktım. Bileğini hızlıca tutup kelepçenin birini taktım. Gözleri hızla kelepçeye döndü. Ardından ne yaptığımı sorgularcasına bakan gözleri beni buldu.

"Ne yapıyorsun bebeğim?" Parmağımı yüzüne çıkartıp burnundan başlayarak yanağına sonra da çenesinde dolaştırdım.

"Bende seninle oynamak istiyorum babacık." Bağlı olmayan eli belime sarılıydı. Eli belimi sıkarken diğer eliyle kelepçeyi çekiştirdi.

"Siktir. Babacık mı? Taehyung çöz elimi." Gülerek kafamı iki yana salladım. Dudaklarına minik bir öpücük bırakıp oturduğum yerde biraz geri kaydım.

"Jungkook. Bu sefer ben üstte olacağım desem?" Ciddiyet takınarak söylediğim şeyle tek kaşını yukarı kaldırdı. Ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu.

"Taehyung, adil oynamıyorsun. Az önce bana istediğini yapabilirsin diyen sendin, ben değil." Gözlerimi devirip kucağından kalktım.

"Aynı şekilde az önce seni sikeceğimi de söyledim Jeon." Anın getirisiyle kalınlaşan sesim düşündüğümden daha tok çıkmıştı. Jungkook'un yutkunduğunu gördüğümde sırıtmamı engelleyememiştim.

"Gördüğün üzere ben önceki gibi değilim. Sürekli altına aldığın Taehyung değişti sevgilim. Evet, altına yatmayı seviyorum ama bu senin benim altıma yatmayacağın anlamına gelmiyor. Şimdi Jeon, benim için güzelce inle." Az önce gözüme taktığı göz bandını alıp onun gözüne taktım.

"Buna ne gerek var ama? Taehyung..." göz bandına götürdüğü elini tuttum ve parmaklarına öpücükler bıraktım.

"Onu çıkarmaya çalışma yoksa bu elini de bağlamamı ister misin?" Oyuncu bir tavırla söylendim. Dudaklarını büzüp kafasını yana çevirdi.

"Bu hiç adil değil." Gülerek çenesinden tutup kafasını çevirdim. Büzüşük dudaklarını dudaklarımın arasına alıp alt dudağını emdim. Dudaklarından ayrıldığımda titrek bir nefes verdi.

"Ne düşünüyorsun?" Eli hala elimdeydi. Baş parmağımla parmağını seviyordum. Elimi biraz sıktı.

"Taehyung, ben. Ben uzun zamandır kimseyle beraber olmadım." Demeye çalıştığı şeyi anlamıştım. Boynuna öpücüklerimi bırakarak göğsüne geldim. Göğsündeki dövmelerin her birine öpücük bıraktım.

"Taehyung." İsmim dudaklarından fısıltıyla dökülürken kafamı kaldırıp ona baktım.

"Canımı acıtma olur mu? Korkuyorum." Dudaklarım minik bir tebessümle kıvrılırken elini yatağa bıraktım. Önceden tanıdığım o Jungkook yoktu. Bu, bu bambaşka biriydi. Masum ve bir o kadar da uysal. Kesinlikle benim tanıdığım Jungkook değildi.

Bacaklarının arasına girerek ellerimi belinin etrafında gezdirdim. İncecikti. Karın kaslarına tezat şekilde ince beli... Jungkook'un bacaklarının arası, olmaya alışkın olmadığım bir yerdi. Gözlerimi vücudunda gezdirdim. Altımda uzanırken o kadar güzeldi ki o haşin çocuk gitmiş yerine bir bebek gelmişti. Siyah saçları göz bandının üzerine doğru dökülüyordu. Bir eli kelepçenin zincirine dolanmıştı. Sımsıkı tutuyordu parmaklarının arasındaki zinciri. Diğer eli nazikçe saten çarşafı kavramıştı. Dudakları hafif aralıktı. Hareketsiz kalmamdan dolayı bacaklarını oynatmıştı.

Kafamı sallayarak kendime geldim. Ellerimi kalçalarına götürüp sıktım. Dilini dudaklarında gezdirdi. Bacaklarının arasında biraz geriye gittim ve kafamı kasıklarının hizasına getirdim. Bunu ilk defa yapmanın heyecanı ve stresiyle kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Belki Jungkook'un ilki değildim ama sonu ben olabilirdim.

Sexbuddy / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin