13

73 5 0
                                    


Yılın son sınavlarını olmuştuk bugün ve an itibariyle okulun bitmesine 1 ay kalmıştı. Üniversite sınavı için hergün çalışıyordum. Tabi Jungkook'a da zorla çalıştırıyordum. Çok görüşemiyorduk çalışmamız gerektiği için ama aramızda bir sıkıntı yoktu. Bazen geceleri mesajlaşıyorduk. Hatta geçen gece sexting yapmıştık. Malum görüşemiyoruz Jungkook'ta azgın herifin teki. Hayatımda yaptığım ilk sextingti. Yine ve yine bir ilki Jeon Jungkook'la yaşamıştım.

Önümdeki kore tarihi kitabını kapatıp kafamı arkaya doğru attım. Başıma ağrı girmişti artık. Sabahtan beri aralıksız çalışıyordum. Yerimden kalkarak mutfağa gittim. Masanın üzerindeki çilekli keki gördüm ve mutlulukla gözlerim açılırken hızla paketi açıp ağzıma tıkıştırdım. Çok seviyordum napayım.

"Taehyung?" İçeriden duyduğum annemin sesiyle içeri doğru adımladım. Koltukta oturmuş TV izliyordu. Yanına gidip oturdum.

"Bana kek almışsııınn." Gülüp saçımı karıştırdı ve saçlarımın arasına öpücük bıraktı.

"Ben almadım. Dolapta daha var istediğin zaman ye. Ayrıca çilekli sütte var." Duyduğum şeyle kaşlarım çatılırken dudaklarım aralandı.

"Sen almadıysan kim aldı?" Masanın üzerinden küçük bir kağıt alıp bana uzattı. Üzerinde bir not vardı.

"Güzelim.
Biliyorum ki yine ders çalışırken yemek yemeyi unutursun. Aç kalmanı istemiyorum. Yoksa çok üzülürüm biliyorsun değil mi? O yüzden sana en sevdiğin keki ve sütü aldım. Gözünün önüne koy da unutma. Zayıflama sakın. Seni bu halinle çok seviyorum. Tamam her halinle severim tabiki ama sen anladın ne demek istediğimi. Aslında seni görmeyi istemiştim. Annene mesaj attım seni rahatsız etmemek için. Tahmin ettiğim gibi ders çalışıyormuşsun sabahtan beri. O yüzden not bıraktım güzelim. Beni düşünme ve derslerine odaklanmaya devam et. Ben her zaman yanındayım. Seni seviyorum miniğim.

-sevgilin"

Gözlerim dolarken notun sonuna geldim ve gülümseyerek anneme baktım. O da bana gülümsediğinde sarıldım hemen ona.

"Hadi git." Kafamı omzundan çekip yüzüne baktım. Elini yanağıma koyup göz yaşımı sildi. Yanağına öpücük bırakıp koşarak odama çıktım ve üzerimi değiştirdim. Saçıma da çeki düzen verip evden çıktım. Zaten evleri yakındı hemen gelmiştim.

Evlerinin olduğu sokağa döndüğümde onu gördüm evin önündeydi. Biraz daha ilerlediğimde yanında birini daha gördüm. Olduğum yerde dururken yüzümdeki gülümseme de silinmişti. Yanındakinin yüzü tanıdık gelmiyordu. Fazla samimi gözüküyorlardı. Yanımdaki ağacın arkasına doğru saklanarak izlemeye başladım. Çocuk kollarını Jungkook'un beline dolayarak sarıldı. Sinirle dişlerimi sıkarken tepki vermesini bekledim.

Tek yapması gereken o çocuğu itmekti. Yapmadı. Ellerini ona sardı. Gözümden bir damla akarken hızla olduğum yerden çıkıp yanlarına doğru yürüdüm. Çok sinirliydim. Jungkook beni farkettiğinde çocuğu iterek uzaklaştırdı kendinden. Az önce yapması gereken şey buydu işte.

"Taehyung?" Yanlarına ulaştığımda bir çocuğa bir Jungkook'a baktım. Çocukta Jungkook'ta çok şaşkındı.

"Bu kim?" Çocuğa bakarak sorduğumda ikisininde gözleri bana dönmüştü. Gözlerimi çocuğun üzerinden çekmeden cevap beklemeye başladım.

"Changkyun. Jungkook'un çok yakın arkadaşıyım." Gülümseyerek uzattığı eline baktım. Jungkook'un bizden başka yakın arkadaşı yoktu ve ben bu çocuğu daha önce hiç görmemiştim. Gözlerimi Jungkook'a çevirdiğimde endişeli gibiydi. Tekrar Changkyun denen çocuğa döndüğümde elini tutup sıktım.

Sexbuddy / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin