İlk

İlk Görüşte Hoşlanmak

Artık ilk diye başlık atmasam mı ne?Zaten Başlık bulmak daha zor.Hazır sınavlarım yaklaşmamışken yazayım dedim.Hep böyle olamayacak büyük ihtimalle.

Bilge

Sonraki Cumartesi Günü

''Oğulcan acaba insen mi?'' Oğulcan restorantın tabelasını düzeltmeye çalışmaktan vazgeçmedi.Geçen gün annem Ayibkelerle karşılaşmış ve dükanda ağır iş olacağını yardıma gelirseler Oğulcan ve Ömere 1000tl vereceğini söylemişti.Aslında iş bahaneydi annem Asiye'Nin hasta olduğunu öğrenmişti Asiye şuan iyileşmişte olsa yardım etmek istiyordu.Dükkanımız anneannem ve dedemindi ve evi de diğer dedem kendi elleriyle yapmıştı o yüzden kira derdimiz olmadığından onun yerine geçecek gibi yardım etmek istemişti.

Her iş tama olsa da Oğulcan tabelayı düzelteceğim diye tuturmuştu.''Oğulcan düşeceksin!'' Asiye yukarı bakarken bende kafamı iki yana salladım.

''Aaa siz burada ne yapıyorsunuz?'' Aybike'nin seslendiği yere baktım.Doruk ve Berk buraya yaklaşıyordu.''Özledim bebeğim.'' Doruk hemen Asiye'nin yanına gitti.Berk ve Aybike gülümseyerek birbirlerine bakarken Aybike kafasını çevirdi.

''Kolay gelsin.''Duyduğum sesle arkamı döndüm.Kaan?Tipim nasıl diye camdaki yansımama baktım.Yamuktu.Saçımı öylesine topuz yapmıştım ve berbat bir topuzdu.Okulda makyaj yapmıyordum ama dışarı çıkarken biraz yapardım.Ama Kaan sonuçta Asiyeden hoşlanıyor.Aklıma gelen tatsız gerçekle yüzüm düştü.

''Nasılsınız?'' Kaan hepimize soruyor gibi yapsa da ben Asiye'ye soruyor gibi düşündüm o yüzden cevaplamadım.''İyi işte gördüğünüz gibi.''Tabelayı asan Oğulcanı gösterdi.Ömer selam verip Oğulcana bıkmış bir şekilde bakmayı sürdürdü.

''Bu ne?'' Doruk Asiye'Nin bileğini tutup baktı.''Şans bilekliği.Bilge verdi.Aybikede de var  bak.'' Berk fırsatan istifade Aybike'nin bileğini tutup baktı.''Güzelmiş.Tabi takan güzel olunca.''

''Bilge kendisi yapıyor.Size de yapsın isterseniz.''

''Yok ben pek takamam.'' Doruk Berke katılır gibi başını salladı.Tek kaşımı kaldırıp baktım.''Allah Allah?''

''Yani cooluz biraz.''Güldüm.''Aç mısınız?'' Doruk ve Berk başını salladı.''Yani hayır demem.''

''Bende acıktım ya.''Aybike karnını tutu.Ömer  Oğulcandan fazlasıyla bıkmıştı oda el kaldırınca Asiye anladı.''Ben size yemek koyarım.Yerini biliyorum.Sorun olmaz değil mi Bilge?''

''Yok.Annem dükkan sizin dedi.Biliyorsun zaten ben demin yedim.'' Asiye Kaan'a baktı.''Yok bende babamla yedim.''

''Evet babasıyla baş başa yedi o.'' Doruk'Un imasına karşı Kaan sadece başka tarafa baktı.Ben Oğulcanı göstererek Aybikeye baktım.Ömer hemen başını salladı.''Allah aşkına bir sesizce ymek yiyeyim.Bugün benim sınırlarımı gerçekten zorladı.O inince söylersin zaten.''

''Tamam ben başında dururum o zaman.'' Hepsi birden içeri geçince sadece Kaan, ben ve merdivene çıkmış Oğulcan kalmıştı.Oğulcan düzeltemeyeceğini ne zaman anlayacaktı acaba?Uzun süreli bir sessizlikten ikimizde rahatsız olmuş gibiydik.Aklıma sadece babası yüzünden üzülüp üzülmediğiyle ilgili sorular olduğundan susmayı tercih ettim.

''Bileklik mi yapıyorsun?''Sessizliği bozmak için sorulmuş bir soruydu.''Evet.''

''Bir yerde satmak için mi yoksa öyle kendince mi yapıyorsun.''

''Okulda satardım kızlara ama bu okulda yapmam yani tercih etmem.Şans bilekliğini zaten sadece yakın olduklarıma yaparım.'' 

''Bunların anlamı mı vardı ?Öyle bir şey vardı sanki?'' Başımı salladım.''Evet ama bu renkli olanlar değil.Mesela Aybikenin ki yosun yeşili şans demek.Aybike için şanslı olmak çok önemli ayrıca arkadaşlık anlamı da var.Asiye'nin ki de portakal rengi başarı demek.O da Asiye için en önemli şey.'' Başını anlamış gibi salladı.Bileğimi gösterdi.''Sende var mı?''