Sacerdos Et Rex /Naru-Sasu/

3

Zaman hızla akıp geçiyordur. Kral'ın tahttaki bir yılı dolmuştur ve hatta geçmiştir bile. Genç Kral babasını özlüyordur, ama güç onu ele geçirmeye çoktan başlamıştır bile.

Annesinin ayarladığı buluşmalar devam ediyordur. Rahip de bunun bilincindedir. Engel olmuyordur. Ne kadar, Kral'ının başka bir kadına dokunacak olması nefes almasını engellese bile hiç engel olmaya çalışmıyordur.

Bir keresinde Kral ve Rahip konuşuyordur. Genç Kral Rahip'inin dizlerine yatmıştır. Kral'ın odasındadırlar. "Bu buluşma işleri bana göre değil. Koskoca sarayın önünde nasıl biriyle flörtleşebilirim ki?" Der Kral.

"Haklısın," der Rahip şakalaşarak. "Sen daha çok İsa'nın hayatı derslerinde gizlice not göndermeyi seversin."

Genç Kral kahkaha atar, ama sonunda yüzüne hüzünlü bir gülücük konar. "O günlerde tıkılı kalabilseydik keşke. Ben hiç tahta çıkmasaydım ve sen bekaret yemini etmeseydin her şey daha kolay olabilirdi. Seninle birlikte olmak istiyorum, ama yeminini bozmana izin veremem. Bu yüzden seni sadece uzaktan, elini tutup yüzünü öperek sevebiliyorum. Bu yine de sevgimi azaltmıyor."

"Aynıları benim için de geçerli, Prens'im." Der Rahip, eski flörtleşmelerinden alıntılayarak. "Ama kendimi Tanrı'ya adadım. Sonsuz hayatta birlikte olabilmemiz için gelip geçici bu hayatta bazı şeylere katlanmalıyız. Cinsel ilişkiye giremememiz ve senin bir varisin olması katlanmamız gereken şeylerden bazıları. Unutma, Tanrı yanımızda. Göklerdeki Baba'mız bizi seviyor ve koruyor."

"Tanrı bana en kutsal meleğini göndermişken nasıl günah işlerim ki?" Der Kral saçını okşayan eli tutup göğsüne bastırırken. "Ruhum, bedenim ve Krallığım üzerine senden özür diliyorum. Bedenim başkasıyla birlikte olsa bile kalbim ve ruhum sana ait."

"Çok bencilim." Der Rahip, ki gerçekten de öyle olduğunu düşünüyordur. "Eşin, çocukların, hatta torunların olsa bile beni sevmekten vazgeçmene izin vermeyeceğim."

"Bu bencillik değil." Der Genç Kral. "Bu Aşk. Bizim aramızdaki her şey aşk."

"Seninle olduğum ve seni sevdiğim her an günah işlediğimi biliyorum. Aynı cennetteki elmaya bakan Adam ve Ava gibi. Günahın tatlı çekiciliği ruhumu ve aklımı ele geçiriyor."

"Seninle günahın tatlı çekiciliğinde boğulmak istiyorum." Der Kral boğuk bir sesle. Hemen Rahibi ile birlikte olmak istiyordur. İstese olabilir de, çünkü o bir Kraldır. Yine de dili bu yetkiyi verse bile kalbi asla onaylamazdır.

"Tatlı bile olsa, günah günahtır. Ayrıca tövbe etmemiz lazım. Tanrı bizi zinadan korusun."

Kral, Rahibi ile birlikte Tanrı'ya dua ederken, sadece aklındaki Tanrı'ya soruyordur.

"Tanrım... Bekaret yemini gerçekten de gerekli miydi?"