7

216 23 13
                                    


Ertesi gün saraya kaos hakimdir çünkü Prenses'in saraya gelişi ve Kraliçe'nin vefatı için bir balo düzenlenecektir.

Bu durum Naruto'nun hoşuna gitmiyordur. Annesi vefat edeli daha çok olmamıştır ve bir parti organize etmek istemiyordur. Bu yüzden işi yardımcılarına bırakır.

Akşam olunca hizmetlisinin yardımıyla yıkanır ve giyinir. Artık baloya hazırdır. Odasından çıkar ve Prenses'in odasına adımlar. Balo Prenses için yapıldığından beraber katılmaları daha uygun olacaktır.

Kapısını tıklattığında içeriden Prenses'in sesini duyar. "Gelebilirsiniz."

Kapıyı aralayıp girerken, karşısında gördüğü prenses ile donakalır. Siyah saçları kabarık bir topuz yapılmıştır. Üstünde toz pembenin açık tonu bir elbise vardır. Elbesinin göğüs,omuz ve bel detayları altın ile kaplıdır. Topuzunun önünde ise inci bir taç vardır.

Kral yutkunur. "Çok güzel olmuşsunuz Prenses'im."

"Sizde çok yakışıklısınız Kral'ım." Prensesin yanakları kızarır ve eteklerini tutarak reverans yapar.

Kral, Krallara layık bir kibarlıkla elini uzatır. Prenses beyaz eldivenli eli tutar. Kral, bir gün zorunda olacak olmasına rağmen, elinin, rahibi hariç başka bir ele değmesini istemediği için bu eldiveni seçmiştir.

İkili odadan çıkıp koridorda ilerlerken Prenses Kral'ın koluna soylulara yaraşır bir şekilde girer. İkisi cidden birbirileri için yaratılmışa benziyordur ama ikisinin kalbi de başkalarındadır.

Kral şansını tekrar denemek ister. "Yüzünüzün güzelliğinin nedeni olan kalbinizin kimin için attığını hala merak ediyorum, Prenses."

Prenses bakışlarını kaçırır. "Yalan söylediğim için beni bağışlayın Kral'ım. Gönlüm başka birinde değildir."

"Nedir o zaman bu krallığa kraliçe olmak istememenizin nedeni?"

"Benim gibi bir prensesi istemezsiniz, Kral'ım. Kendinize başka bir Prenses bulun. Benim kaderim yalnızlık."

"Kimsenin kaderi yalnızlık değildir Prenses. Böyle düşünme nedeniniz nedir?"

"Ben lekelendim. Bu dünyada beni isteyecek bir prens veya Kral yoktur. Ailem de beni seve seve ölene kadar yalnızlığa mahkum eder. Buraya da sizin haberiniz olmadan sizinle evlenmem ve ailemin namusunu düzeltmem için yollandım."

Kral donakalır. Bunu beklemiyordur. "Bunu bana anlatmanız doğru mu?"

"Siz iyi birisiniz Kral'ım. Size gereken Kraliçe kendini size adamış olmalıdır. Dediğim gibi, benim gibi bir Prensesi istemezsiniz."

Kral'ın aklına Rahip gelir ama hızlıca Rahip'i aklından atar. Onu düşünmek sadece pişmanlık yaratıyordur. "Bu benim için bir sorun teşkil etmemektedir Prenses."

Prenses şaşkınlıkla Kral'a bakakalır. Kral ise koridorda karşılarına çıkan Rahip'e bakıyordur. "Baloya mı gidiyorsunuz Baş Rahip?"

Rahip reverans yapar. "Evet Kral'ım. Birinin baloda şarabın dozunu kaçıranlar için tövbe etmesi lazım. Ayrıca biraz müziğe hayır demem."

"İyi günler Baş Rahip." Der Prenses gülümseyerek. Az önce Kral'ın dedikleri yüzünden yanakları hala kızarıktır.

"İyi günler Prenses. Umarım sarayımızı beğenmişsinizdir." Der Rahip resmice gülümserken.

"Her şey harika. Tebrik ederim, Sizin sayenizde krallığınız adeta Tanrı'yı hatırladı. Yaptığınız çalışmalar benim gibi başka krallıktaki insanlara bile Tanrı'nın yolunun doğru olduğunu hatırlatıyor.''

Rahip övgü yüzünden gülümser ve referans yapar. ''Övgüleriniz benim için onurdur, Prenses. İzninizle, Kral'ım ve Prenses'im.'' Rahip tekrar referans yapar ve gözden kaybolur.

İkili de bir kaç saniye boyunca gözden kaybolan Rahip'e bakakalırlar. Prenses'in hayranlık sebebi saf saygı olmasına rağmen, Kral'ın hayranlığının nedeni saf aşktır.

Kral ve Prenses balo salonuna giden yolculuklarına sessizlikle devam ederler. Rahip gelip bölmeden önce konuşulan o konu sessiz bir anlaşma ile daha sonraya ertelenmiştir. Ama bu konu kapanmamıştır.

Sacerdos Et Rex /Naru-Sasu/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin