Bu cenaze adeta bir felakete sebep olur.
Hyuuga Kralı ve Kraliçe'nin kardeşi olan Hyuuga Neji, Kraliçe'nin cenazesini kendi topraklarına ister. Kral ise eşinin cenazesinin kendi topraklarında kalacağını savunur. İki tarafta silahlarını kuşanır ve savaş başlar.
Bu savaş 2 yıl sürer. Kazanan ise kaçınılmaz olarak Uzumaki Krallığı'dır. Hyuuga Krallığı süresiz bir vergi vermek mecburiyetinde kalır. Savaşın ise getirilerinin yanında götürüleri daha çoktur. Prenses Himawari'nin eşi Prens İnojin şehit olmuştur. Prenses artık kucağındaki ve karnındaki çocuğu ile dul kalmıştır.
Prens ise hala bir aşk ilişkisine yelken açamıyordur. O ise savaştan sonra kendini askerlerin eğitimine verir. O sıralarda kimsenin haberi olmadan Şövalye Kawaki ile ilişkisi başlar. Tabi, ilişki denebilirse. Şövalye en başından hislerini Prens'e açsa bile Prens oldukça sert bir dille reddetmiş ve bu hisleri devam ederse bizzat kendisi tarafından idam edileceğini iddia etmiştir. Oysaki ne Şövalye'nin tavırları kesilmiş, ne de idam edilmiştir. İkilinin böyle bir dünyada gelecekleri yoktur ama zamanla bir ilişkiye başlarlar. Aradan 10 yıl gibi uzun bir zaman geçer.
Prens babasının karşısına dikilir. ''Baba, ben Şövalye Kawaki'ye aşığım. Tahta geçeceğim ama çocuklarım olmayacak, Himawari'nin büyük oğlunun benim varisim sayılarak tahta geçmesini istiyorum. Yapacağın hiçbir şey beni fikrimden vazgeçiremez.''
Artık genç olmayan tecrübeli Kral çalışma masasının başından kalkar ve oğluna sarılır. Prens ise şaşırıp kalır. ''Kızmayacak mısın?''
''Sana nasıl kızarım ki?'' Der Kral oğlunu elinden tutup odanın köşesindeki koltuğa oturmasını sağlarken. ''Seni çok iyi anlıyorum. Şanslısın. Benim bu şansım yoktu.''
''Nasıl yani?'' Artık otuz yaşına başmış Prens'in kafası karşıktır. 55 yaşındaki Kral ise yaşanmışlığın getirdiği tecrübeyle oğlu için en iyisini düşünüyordur.
''Neden bir prensesle evlenmedin?''
Prens sorunun saçmalığı ile güler. ''Kawaki'ye aşığım. Ona ihanet edemem herhalde.''
''Ben yaptım. Krallık için ona ihanet ettim.'' Kral ortamın anı kokacağını anlar ve uzanıp masasının çekmesinden iki tane puro çıkarır. Puronun tekini oğluna uzatır. ''Sigara içtiğini biliyorum. Puro da seversin.''
''Bıraktım. Kawaki içmemi sevmiyor.''
''Güzel.'' Kral diğer puroyu birazdan kendine yakmak için yanına koyar ve kendi purosunu yakarak soruyu sorar. ''Merak ediyorsun değil mi?''
Prens heyecanla kafasını sallayarak onaylar ama sonra durgunlaşır. ''Anneme aşık olmadığını hepimiz biliyorduk. Ama birbirinize duyduğunuz saygıya hep özenmişimdir.''
''Saraya gelen soylu Uchiha ailesinin küçük oğluydu. Uchihaları bilirsin, orduya içli dışlı olmuşundur hep. Uchiha Fugaku'nun küçük oğlunu ise bilmezsin. O dövüşe değil, Tanrı'ya adanmış birisiydi. Tanrım... Gördüğüm en inançlı kişiydi. Senin gibi prens iken tek varlığım oydu. Babam vefat edince tahta geçtim. 22 yaşındaydım. 24 yaşında annemi kaybettim ve annenizle evlendim. Sana ve kardeşine asla evlenme baskısı yapmadım. Yapmam da.'' Kral purosundan çektiği nefesi serbest bırakır ve dumanın havaya karışmasını izler.
''Onu terk mi ettin?'' Diye sordu Prens.
''O beni terk etti.'' Kral kendi kendine gülümser. ''Kaç kere seks yaptınız desem cevaplayamayazsın herhalde. Ben cevaplarım. Bir.''
''Ama o bir Rahip değil miydi?'' Der Prens kafası daha da karışmış bir şekilde.
''Annenizle evleneceğimi biliyordu. Dayanamadı. Gitmesini istemedim. Gitti. İlk ve son kez birlikte olduk. O günden beri görmedim. Otuz yılı geçti. Haberini bile almadım. Öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Bu hoş. Ölene kadar sağlıklı kalacağına inanacağım.''
Purosu bitince diğerini almak için uzanır ama Prens hızlı davranıp kendisi alır ve yakar. ''Onu bulabilirim, gider ve gerekirse tüm ülkeyi ararım. Annem öldü. Acısı da hepimizden geçti. Ben de Himawari de senin mutluluğunu isteriz. Bunu saklayabilirsiniz.''
Kral tecrübesiz ama atılgan oğluna gülümser. ''Ben onun nerede olduğunu bilmiyorum, ama o biliyor. İstediği zaman geri dönebilir. Onu bir şeye zorlayamam.''
Prens babasındaki değişikliği anlar. ''Baba... Bunu bana anlatma nedenin vardı, değil mi?''
Kral gülümsemeye devam eder. ''Zekisin. Ve gençsin. Artık Kral olman lazım. Bu yaşlı adam biraz dinlenmeyi hak ediyor.''
Kral, edebi dinlenmesinin yaklaştığının bilincindedir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sacerdos Et Rex /Naru-Sasu/
FanfictionTamamlandı" Baş Rahip Sasuke ve Genç Kral Naruto, sadece şanssız iki gençti.