(-13-)

52 3 2
                                    

13.Bölüm
"Artık son perdedesin güneş alaca!"

Evet baya oldu oturup size yeni bölüm yazmayalı güneş ve batıyı buluşturmayalı,Ama size daha güzel ve eğlenceli bölümlerle geldim.

Sizden yine bir ricam olucak karanlık bir odaya geçip istediğiniz bir müzik açıp okuyabilirmisiniz çünkü bu okuduğunuz satırlar karanlık ve loş bir muzikde yazıldı.

Yetmiyordu satırlar kendimi anlatmaya ben kendimi satılara sığdıramazken biri geldi ve beni o minicik kalbinin içine hapsetti ama ben memnundum onun o minicik huzur dolu masum kalbinde hapis olmaya...

Batı ve ben çatıda sabahladık ne ben konuştum ne de o konuştu sadece sustuk ikimizinde en iyi yaptığı iş susmaktı ve biz susuyorduk Batı birden ayağa kalktı birden çatıya gamzeler geldi elinde kola,Çekidek,Şişe vb...
vardı.

"Hazırmısınız gençler doğruluk mu Cesaretlik mi oynamaya?" Oğuz baya mutluydu.

"Hadi oturun oynayalım!"

"Mert abimiz sakin!" Tuğba mertle dalga geçerken mert kafasını sağa sola sallamaya başladı.

Herkes oturduktan sonra yuvarlak oluşturduk ortayada şişeyi koyduk ve mert çevirmeye başladı.

"Güneş-Oğuz" Oğuz soruyordu acaba ne sorucaktı merak ettim.

"Güneş 'D' mi? 'C' mi?"

Tabiki 'D' söylecektim ama oğuza güvenemiyorum onun sağı solu belli değil malesef!

"D!" Ay baya heyecanlandım...

"Güneş neden 'C' demiyorsun ya ben ne sorucağım sana!"

"Sor birşeyler abi!" Batı ilk defa konuştu neydi yeni akım kurt bakışlımm hahah.

"Kaç sevgilin oldu?" Bu muydu bende korktum ya.

"1!"

"Şu Emre olayı!neydi lakabı eskortcu Emir!" Gamze vurdu gol oldu.

Ve birkez daha dönmeye başladı şişe.

"Gamze-Batı!" Batı soruyordu ne sorucaktı acaba!

"Gamze 'D' mi? 'C' mi?"

"Tabiki 'D"!"

"Hiç birine büyük bir yalan söyledin mi?" Gamze sessizce kafasını bana çevirdi ve sonrada tuğbaya n'oluyordu?

"Evet söyledim!" Dedi Gamze gülerek.

"Kime ve ne söyledin?" Oğuz oturduğu yerden hemen atladı lafa.

"Güneş ve tugbaya!" Aa bizemi tuğba yazıklar olsun.

"Ne söyledin?" Tuğba merakla gamzeye bakarken Gamze gülerek konuşmaya başladı.

"Ben size ilk başta hiç sevmezdim sonradan sevmeye başladım o an yaptığım bütün şeyler yalandı!" Vay Gamze.

"Yazıklar olsun Gamze!" Tuğbada kendine hakim olamayıp gülmeye başladı ve sonrada biz gülmeye başladık biz dediğim batı ve bendik doğruya biz ne zaman biz olmuştuk?

(2 saat sonra)

Biraz daha oynadıktan sonra herkes odalarına dağıldı ama ben nedense onun yanında kollarının altında uyumak istiyorum acaba o da benim gibi düşünüyormuydu...

Yatağın tam ortasında oturmuş modelin-Mey şarkısını dinliyordum.

"A-ah ellerim titriyor Of bir ateş basıyor özlemek bu dokunmakla geçmiyor..."

Şarkı sözleri kafamın içinde tekrarlanırken aklımda tek bir soru vardı ben batıyı seviyormuydum?

Birden odamın kapısı açıldı batıydı yavaşça bana doğru yaklaşmaya başlamıştı yatağa oturup beklemediğim bir anda bana sarıldı beraber yatağa düşerken elleri belimde kollarım batının boynuna dolanmıştı.

Kokusu o kadar güzeldiki beni sarhoş edebilirdi beraber simsiyah karanlık odada elleri belimde kollarım boynunda kokusunu içime çeke çeke uyudum bu hissi daha önce hiç yaşamamıştım buna adım gibi emindim.

"Güneş ben sensiz yapamıyorum!" Ne batı n'oluyor nasıl bensiz bir dk saçmaladım ben neden içimden konuşuyorum.

"Batı n'oluyor sana?" Bir anda yüzümü ellerinin arasına aldı onu izlerken gözlerimi kapatmam için bir işaret yaptı  ben gözlerimi kapattığımda dudağımda sıcaklık hissettiğimde anladım ki bu batının dudaklarıydı.

Dudağını benden çektiğinde anlını anlıma yasladı.

"Güneş benimle gelsene?" Gözleri öyle çaresiz bakıyordu ki içim acımaya başladı o an.

"Nereye?" Gözlerini cama doğru çevirdi yağan yağmuru izlemeye başladı.

"Norveçe!" Sessiz bir ses tonuyla o an donduğumu hissettim hiç bir şey söyleyemedim yutkunamadım sadece dolu gözlerle batıyı izledim.

"Abim Norveçte yaşıyor babamda artık son olaylardan sonra türkiyede kalmamı istemiyor o yüzden babamız zoruyla gidiyorum."

"Sende gidiyorsun..."

"Ben gitmiyorum güneş ben gidemem sen kovsan bile..."

"Artık sen olmayacaksım batı!"

"...!"

O an batı sustu öyle bir sustuki susması herşeyi açıklıyordu aslında ben istesemde gidemezdim ailem,arkadaşlarım onları burada yalnız bırakamazdım.

"Kutup yıldızları norveçeteydi dimi?"

"Evet kuzey ışıkları norveçeteydi!"

"Bizimde hikayemizin adı-"

"Kutup yıldızı!" Dediği şey beni hem mutlu etsede bir o kadarda canımı yakıyordu...

"Abin evlimi?"

"Evet bir tane yeğenim var hatta!"

"Kız mı? erkek mi?"

"Kız!" Saçma sapan sorular soruyordum bende farkındayım ama son günlerimiz belkide son saatlerimiz...

"Güneş her gün doğudan doğar ama sen doğmamak üzere battın lütfen güneş bir daha hiç doğmasın!" Dediği şey ile gözlerimden bir damla yaş aktı.

"Asla batı güneş hiç doğmayacak!" Yüzüme gülümseyip tekrardan belimden sarıldı başını göğsüme yaslayıp kokumu içine çekmeye başladı birden ikimizde uyuya kalmıştık.

Sabah erkenden kalkıp batıyı uyandırıp odasına gönderdim tam yatağa geri dönücekken bir kutunun içinde bu zamana kadar tuttuğun anı defterimi gördüm elime alıp camımın tam önüne oturdum ve ilk sayfadan başladım.

İlk sayfada babamla parkda çekilmiş bir fotoğrafımız vardı pardon eski babam!

Defteri kurcalarken birden bir tane bileklik ve mektup yere düştü buda neydi şimdi?

Bileklik daha önce görmemiştim bilekliğin tam ortasında bir tane yıldız vardı ama o kadar güzeldiki dokunmaya kıyamadım sanki yanımdaki masaya bırakıp notu açtım.

Not:
"Artık kim kimin olduğunu öğrenme vakti geldi güneş alaca son perdedesim sona geldin!"

Bu not ve bileklik ne alaka şimdi kim yazdı bunu ne demek son perdedeyim ben kimi öğrenicem artık n'oluyor gerçekten!

    ...





Bir Kutup YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin