(-8-)

48 3 3
                                    

8.Bölüm
"Aya baksana bize gülümsüyor"

Gamzeler çadırdan çıktıktan sonra derin nefes alıp çantamdan bir küre çıkardım ve bu küreyi okşamaya başladım bu bir kar küresiydi içinde ise bir tane figüran vardı annemin doğum günümde hediyesiydi pardon eski annem hala bu olaya alışamadım o akşam o yemekten sonra başıma neler geldi sanki bu bir rüya ve birazdan annem odaya gelip bana sarılacak ve beni bu kabustan uyandırıcaktı ama herşey çok gerçekçiydi...

Ve birden çadırın fermuarı açıldı ve batı içeri girdi bana arkasına dönüp yattı benimlemi yatıcaktı beraber yok artık hemen çadırdan çıkacağım sırada kolumdan tutup beni üzerine çekti aramızda bir metre bile yoktu çok yakındık hemen üzerinden kalktım ve çadırdan çıktım ve direk Gamze ve tugbanın çadırlarını gördüm hangisinin yanına gitsem mertle gamzenin yanınamı tabikide tuğba ve oğuzun yanına gidicem birden çadırlarını açtım ve gördüğüm manzarayla şok oldum öpüşüyorlardı tövbe tövbe beni fark ettiklerinde direk çadırdan çıktım ve gamzenin çadırına gittim yok artık ee bunlarda öpüşüyorlardı ne zaman sevgili oldular bunlar ya...

Beni fark ettiklerinde utanıp kaçtım bugünde herkesin öpüşüceği tuttu tövbe tövbe ya başka çadır kalmadığından batının yanına geri döndüm çadırı açtığımda ise gülüyordu oturarak.

"Neden gülüyorsun hem sen uyumayacakmıydın?" Gülmesi beni ne kadar mutlu etsede gıcık olmuştum.

"Öncelikle tuğbanın çadırına gittin ve öpüşüyorlardı sonra gamzelerin çadırlarına gittin onlarda öpüşüyorlardı gidicek yer olmadığından benim yanıma geldin" Şok içerisinde batıya bakıyordum nerden biliyorduki bunları.

"Bunları nerden biliyorsun?" Yüzüme sırıtarak telefonunu gösterdi.

"Oğuz beni aradı anlattı sonra mert aradı oda aradı bende parçaları birleştirdim" yüzüne gıcık olmuş bir ifadeyle bakarken birden bana sarıldı kokusu nedense çok hoşuma gitmişti hiç ayrılmak istemesemde ayrıldık.

"Hemen sana yetiştirmişler hem öpüşüyorlar hemde haber veriyorlar tövbe tövbe!" O sırada batı gülmeye başladı.

"Bunları seni bana ispatlamak için değil birdaha bizim çadıra gönderme diye dediler öyle anlatalım diye değil yani güzelim..."

Güzelim mi bana güzelim demiştiki birden arkasına döndü ben ise ona bakarken tekrardan kalktı ve belimden tutup beni önüne aldı ve sıkıca sarıldı ben ise sadece çadırı kumaşını inceliyordum ve şaka gibi kitap okumuyorum ve kitapta getirmedim benim yaşadıklarım zaten bir kitap....

Sabah olduğunda ise birden çadır açıldı baktığımda oğuz mert Gamze ve tuğba bize bakıyorlardı batı hemen kalkıp ne yapıyordunuz diye bir bakış attı.

"Abi ne yapıyordunuz burada bizimi izliyordunuz biz bozduk galiba" Oğuz ise sırıtarak konuşmaya başladı.

"Dünün intikamı gençler bu arada güneş önceden haber verseydin geleceğinden rezil olduk sanada" batı gülme krizi geçiriyordu resmen batıya vurduğumda ise elini omzuma attı.

"Sizin peki aynı anda öpüşmeniz terbiyesizler sizi bizi yakaladınız tamamda biz öpüşmüyorduk en azından şimdide desenize biz sadece sohbet ediyorduk diye"

"Güneşi koruyo bak sen abi öpüşmek suçmu hem biz mertle Gamze gibi sadece sohbet ediyoruz demedik ayrıca"
Ben kahkaha attığımda Gamze ve mert kıp kırmızı olmuştu gülmemek için dudağımı ısırdığımda tuğba konuşmaya başladı.

"Sadece sohbet ediyorduk derken bu olay ne zaman oldu benim neden haberim yok Gamze hayırdır?" Mert ise susun işareti yapıyordu oğuzda hemen atladı.

"Susmuyacağız çifte kumrular güneş odaya alınmıştıya bizde batılara söylerken bunlar öpüşüyorlardı batıyı görünce ayrıldılar sonrada batı bana göz isareti yaptı" Oğuz bunları söylerken yıkılıyorduk.

"Ben orda öleyim sizde öpüşün aferin yani" Gamze ise bana beni öldürecekmiş gibi yapınca ağzıma fermuar işareti yaptım.

"Ula ha bu kız mizah yapaymuş da haberimiz yok da!" Oğuz karadeniz şivesiyle konuşurken bende karadeniz şivesiyle cevapladım.

"Ula sen da mizah yapaymuşunda bana diyor da!" Oğuz ise bana gülerek bakarken batı beni yanağımdan öptü ve mert konuşmaya başladı.

"Abi birde bize dersiniz ya" mert isyan ederken batı konuşmaya başladı.

"Olum ben yanağından öptüm sizin gibi dudaktan değil" Batının konuşmasıyla utandığımı anladım ve biraz daha konuştuktan sonra artık eve gitme zamanımız gelmişti herkes arabaya binip gidiyorlardı en son ormanda biz kalmıştık bizde arabaya binip gitmeye başladık radyoda Berkay/Bana sen gel
Çalıyordu biz ise sadece yola odaklanmıştık eve geldiğimizde annem kapıyı açtı ve içeri girdik direk babama sarıldım babam ise saçlarıma öpücük kondurdu.

Abim odasından aşağıya inerken mutlu ve çok neşeliydi batının yanına gitti sonra beni yanağımdan öptü ve konuşmaya başladı.

"Hadi ekip basketbol sahasına" batılar ilerlerken abim bize baktı.

"Kızlar hadi ne oturuyorsunuz?" Bizidemi çağırıyordu hemen peşlerine takıldık basketbol sahası yakın olduğundan yürüyerek gittik ki doluydu mini etekli Kızlar mı desem yoksa gri eşofmanlı kızlarmı desem hepside taş gibiydi o sırada oğuzun sesini duydum.

"Hepsi taş gibi mübarek be hadi oturalım izleyelim!" O sırada tuğba direk oğuzun kafasına vurdu oğuz tuğbanın kıskandığının anlayınca sustu ve biz tribüne oturup kızların maçlarını izlemeye başladık ve batıya baktığımda telefonuyla ilgimeniyordu hiç bakmıyordu resmen mert ise gamzeyle konuşuyordu oğuz ise kızların içine düşcekti kaşlarını göstermeye çalışıyordu tuğba birden oğuzun kolunu tutunca oğuz yerinde kıvranmaya başladı abim ise sadece bir kıza bakıyordu kız üsten aşağıya siyah giyinmişti başında şapkasıyla oldukca dikkat çekiyordu.

Bundan rahatsız olsamda önüme döndüm maç bittiğinde siyahlı kız yanımıza geldi aha bir kaşar daha ama bu sefer bu kaşarı ben yolucaktım işte ayağa kalktığım sırada batı kolumdan tuttu ve oda ayağa kalktı ardından abim Gamze tuğba mert ve oğuz kız birden abime sarıldı anlam veremez şekilde baktığım sırada abim konuşmaya başladı.

"Tanıştırayım yengeniz adı selin uzun zamandır arkadaştık ama bu arkadaşlığı ilişkiye çevirmeye karar verdik" kız ise sadece gülümsüyordu.

"Ben güneş kardeşiyim" selin ise elini uzattı bende elini tutup sıktım ardından Gamze ve tuğba tanıştıktan sonra oğuz mert ve batı tanıştı kız baya samimi gelmişti aslında...

Eve geldiğimizde ise abim odasına gitti bende abimin odasına gittim peşinden
Abimin odasının kapısını açtığımda abim bana baktı ve gel işareti yaptı ama ben direk konuşmaya başladım.

"Hani bana demiştin ya benden önce evlenme diye işte ben senden önce evlencem!" Ve birden kaçmaya başladım abim beni yakalamaya çalışırken annem ve babam gülerek bize bakıyordu ben ise kaçıyordum abim beni kucağına aldığında koltuğa yatırdı ve beni gıdıklamaya başladı babamda birden abime dahil oldu gülmekten ölürken abim kulağıma eğilip fısıldadı.

"Benden önce evlenmek yasak küçük hanım bende önce evlenirsen düğününü basarım olup biter" abim beni ayağa kaldırdıktan sonra bahçeye batının yanına gittim ama yoktu bende odama gidip uyumaya başladım son iki günü unutmak istercesine...

Uyandığımda ise direk telefonumu aldım ve saatin kaç olduğuna baktığımda saatin gecenin 3'idi direk siyah montumu üzerime geçirip odamdan çıktım terastan dışarı baktığımda ise batının dışarıda tek başına oturduğunu gördüm direk aşağıya inmeden önce mutfağa uğrayıp elime iki tane kahve aldım ve dışarı batının yanına gittim batı ise benim geldigimi anlayıp arkasına döndüğünde benim elimdeki kahveye baktı.

Yanına oturup elimdeki kahvenin tekini batıya verdim ve sadece gökyüzüne baktığımda ise resmen ay bana gülümsüyordu ve batının son cümlesini duydum.

"Güneş aya baksana bize gülümsüyor"

"Evet bize gülümsüyor gercektende" o ise sadece beni izliyordu...

Bir Kutup YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin