(-14-)

49 4 3
                                    

14.Bölüm
"Etrafımdakilerin yaralarını sarmaya çalışırken kendi yaralarımı açtım..."

Hadi üstteki müziği açıp dinleyin inanın bölümü okurken şarkı size eşlik edicek iyi okumalar sevgili okurlarım;)

Bileklik ve notu düşünüyordum hala ama birden aklıma batı, batı'nın gideceği geldi aklıma birden duraksadım karnımda hafif sancı hissiyle kendimi yatağıma attım nefes alamıyordum!

Hemen yanımdaki su dolu bardağımı alıp içmeye başladım. Az önce neredeyse ölüyordum ama bazende diyorum ki keşke ama keşke ölseydim bazen de iyi ki yaşıyorum diyorum.

Farklı bir ruh hali içerisindeyim gözümden bir damla yaş aktığında gözlerimi sıkıca yumdum hiç açmamak üzere yumdum ama taki kapımın çalınmasıyla yumduğum o mavi gözlerimi açtım yatağın başından tutunarak kapıya doğru ilerledim kapıyı açtığımda batıyla göz göze geldim,Ela gözler!

"Güneş iyi misin?" Endişeli ve soğuk bir ses tonuyla konuşuyordu şimdiden kendini vedaya hazırlıyordu...

"İyiyim birşey mi oldu?" Gözlerine öyle bir bakıyordum ki sanki beni hiç bırakma dermişcesine!

"Yok sadece yemeğe inmeyince merak ettim!" Bana karşı soğuktu ve bu benim canımı çok yakıyordu.

"Kendimi iyi hissetmiyordum ondan inmedim!" O bana soğuk yapıyorsa bende yapacaktım içim her ne kadar acısada...

"Tamam peki!" Bu kadar mıydı? Gitti.

Hemen kapıyı kapattım, kendimi yatağıma attım gözlerimi kapattım, sustum, ve düşünmeye başladım daha doğrusu hatırlamaya başladım, Geçmişimi...

Annemle oynadığım oyunlar,Babamla sahilde sonu yokmuş gibi koşmamızı, annem yemek hazırlarken ona yardım ettiğim günleri, hep beraber dondurma yediğimiz, denize girdiğimiz, tatile gittiğimiz, lunaparka gittiğimizi, yağmurlu akşamlarda babamın her gece gelip masal anlatması, annemle müzik açıp deliler gibi eğlendiğimiz günler, pijama partisi verdiğimiz günleri düşündüm gözümden yaşlar akarken.

Ben o an dedim ki BEN NE ÇOK EĞLENMİŞİM!

onlar bana zarar vermediler onlar beni sevdiler sadece sevdiler belkide...

Ne çok acı veriyor bilirmisiniz daha dün bu aktiviteleri yaptığın ailen artık yok
Ben şunu biliyorum ben onları ben çocukluğumu çok özlemişim şimdi size soruyorum Sizler benim ailemi, çocukluğumu geri getirebilirmisiniz?

Birden ayağa kalktım dolabımın hemen yanındaki siyah sırt çantamı elime aldım tatile gitmeden önce hazırlamıştım yatağımın üzerine boşalttım içindeki eşyaları, içinden ailecek bir fotoğrafımız çıktı pardon eski ailemle olan fotorafımız.

Çantanın içinden beyaz bir flor çıktı annemindi bu flor bana vermişti, florü birden burnuma tuttum kokuyu içime çektim, Annemin bu annemin kokusuydu florü öyle bir tutuyordum ki sanki biri elimden alıcakmış gibi!

Birden ağlamam hıçkırıklara dönüştü yatağıma oturmuş elimde annemin florü hıçkırarak ağlıyorum kokusu sinmişti flörüne...

Elimden zor bela bıraktım flörü, babamın doğum günümde hediye ettiği küre, kar küresi ben eskiden kar küllerini çok severdim babam ise bir kış gününde 1 şubatta elinde camdan bir kar küresiyle girmişti.

Kar küresini incelerken altında bir not gördüm...

Not:Merhaba kızım bugün 5 yaşına girdin hep benden bir kar küresi isterdin bende sana ne hediye alsam diye düşündüm durdum sonra aklıma benden istediğin o kar küresi geldi bugün 1 şubat, bana söylediğin bir söz vardı hatırlarmısın bilmem "Baba sen eğer o küreyi alırsan ben o küreye her baktığımda kış mevsiminde olacağım!" 5 yaşındaydın ama çok akıllıydın kızım, sana yeni yaşın huzur, mutluluk getirsin iyi ki doğdun benim küçük kış perim...

Baba!
 
Ellerimde babamın doğum günümde aldığı kar küresi aklımda not uzun uzun bakmaya başladım küreye birden notta dediğim cümle beynimde yankılanmaya başladı.

"Ben o küreye her baktığımda kış mevsiminde olacağım..."

"Ben o küreye her  baktığımda kış mevsiminde olacağım..."

Ben bu küreye yine bakıyorum ama artık kış mevsiminde değilim Baba! Artık kış geçti ilkbahardayız...

Birden kapı açıldı Tuğba! Şaşkın gözlerle bir bana birde elimdeki küreye baktı sonradan sessiz adımlarla yanıma yaklaştı sanki güven vermek istercesine elini omzuma koydu o an annem yanımda hissettim tuğba benim ikinci annemdi, annem gibiydi dinlerdi tüm dertlerimi hemen çözerdi sorunlarımı ama bu çözülecek gibi değildi bunu o da biliyordu hatta benden daha iyi biliyordu.

"Özledin dimi?"

"Çok..."

"Özle güneş gelipte sana özleme demeyeceğim sen özle bu senin hakkın!"

"Tuğba ben neden ben!"

Hiçbirşey söylemeden sessizce yanıma oturdu elimdeki kar küresi ne baktı anlamış gibi sonradan da ailecek olan fotorafımıza baktı.

"İmtihan!" Derin nefes aldı ve devam etti"bu senin imtihanın güneş her bir insanın imtihanı vardır Buda senin imtihanın!"

Eliyle beni sararken içeri gamze girdi elinde koca cips poşeti diğer elinde ise 1litrelik cola vardı o an sinir bozukluğuyla gamzenin haline gülmeye başladım benimle birlikte tuğbada gülmeye başladı.

"Lan mal o hal ne sen yine mi depresyona girdin?" Gamze ise kızgın bir suratla bize bakmaya başlayınca kahkaha atmaya başladım.

"Yok depresyona girmedim, karnım acıktı ondan!" Oha ama Gamze doymuyordu bu kız.

"Az önce masadan kalktın!" Tuğba gamzeye laf yetiştirirken gamze beni süzmeye başladı.

"Sen ağladın mı güneş!"

"Yoo!" Tuğba boğazını temizleyip ayağa kalktı gamzenin elindeki colayı alıp başına diklemeye çalıştığı sırada Gamze colayı almaya çalışıyordu.

"Tuğba versene colamı git aşağıdan al bu benim colam!" Tuğba coladan bir yudum alıp gamzeye colayı geri verdiğinde gamze şaşkınlıkls colaya bakamaya başladı.

"Bitirmişsin Tuğba!"

"Abartma orda bir yudum içtim!"

"Senin bir yudumun bu mu Tuğba!"

" Evet!" Onlara gülerken birden silah sesi duydum!



Bir Kutup YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin