Traces of the past

488 51 34
                                    

Bölüm Müziği - Lost On you-

'Sonuçta gözyaşı da bir sudur.

Ve bir gün kurur.'

...

Avengers Kulesinden devam...

''Babalarınız gittiğine göre benim söylediğim her şeyi harfiyen yapmak zorunda olduğunuzdan, hiç şüpheniz olmasın.''

Şu an ne mi oluyordu? Tony ve Steve göreve Loki'nin gelmediğini öğrendiği anda çocukların kıçına tekmeyi basmış Loki'ye teslim etmişlerdi. Loki bunu paralel evrende bile kabul etmezdi ancak Thor ondan rica etmişti.

 Eh, ne yapsındı sonuçta aşk 'Karşılığını kendi ruhunla ödediğin bir şarkıdır.'

''Tabi ki bir takım kurallar eşliğinde. Burada bulunduğunuz her dakika uymanız gereken bazı kurallar var.'' Loki cebinden katlanmış bir kağıt çıkarmış ve maddeleri okumaya başlamıştı.

''Madde 1- Peter'e her şart ve koşulda ne olursa olsun kafein içeren bir ürün vermek yok!'' 

Loki kafasını kaldırıp Peter'le bakıştı iğrenir bakışları ile Peter tam karşısındaydı. Loki de ona burun kıvırdı ve okumaya devam etti.

''Madde 2- Harley'in uyumasına izin vermek yok!'' Peter tek kaşını kaldırdı ve Harley'e baktı, ancak o gözlerini kaçırmakla yetinmişti.

''Madde 3- Peter'e su dışında hiç bir yiyecek ve içecek aktarımı yok!'' Loki bunun yazanın Tony olduğunu bildiğinden kendini gözlerini devirmekten alıkoyamamıştı.

''Madde 4- Görev bitene kadar çocukların dışarıya adım atma hakları bulunmamakta, yani yok!''

Loki konuşmasına son vermiş, kağıdı tekrar katlayıp Asgard derilerinden yapılmış pantolonun cebine yerleştirmişti. Peter umursamaz duruşuyla konuşmaya başlamıştı.

''Güzel sirkti fakat kimse beni burada tutamaz.'' En azından öyle düşünüyordu.

''Sirkten sonra, sorumlu hayvanlar kafesine girer. Biliyor muydun? Yani şimdi kafesine küçük kedicik.''

''Beni burada tutma hakkın yok!!'' Peter ister istemez sesini yükseltmiş, Loki'nin sinirlenmesine sebep olmuştu.

''Bana bak küçük velet! Bu Midgard denen yerde reşit olma yasası varmış, yani istediğini söyleyebilirsin ancak hiç bir yere gidemezsin.'' Loki ağzından çıkanları kavradığı anda sözcüklerini düzeltmişti.

''Sessizlik şartıyla tabi ki! Duygularını içinde yaşa sessizlik istiyorum.''

''Peki bu aptal yerde ne yapacağım!!!??'' Loki'de Peter'a hak veriyordu ama bunları ona söyleyip şımartmaya niyeti de yoktu.

''Benimle gelin.'' Loki Peter ve Harley'i kendiyle çağırmış ama Harley kalmayı seçmişti.

''Kalıp şehri izlemeyi  tercih ederim.''  Peter Harley'in bugün fazla durgun olduğunu fark etmişti ancak isteseydi anlatırdı diyip onunla konuşmak isteyen tarafını da bastırıyordu.

Ah hayır kardeşiyle konuşmalıydı belki de ona ihtiyacı vardı. Peter Loki'den izin almak için ona döndü Ancak Loki bu bakışları bildiği için onu onaylamış ve ortak salonda Peter'ı beklemeye başlamıştı.

Peter Harley'in peşinden kulenin terasına çıktı. Harley en uç köşede oturmuş ayaklarını aşağı sarkıtıyordu. Peter'in fena derecede yükseklik fobisi vardı ancak şu an kendini düşünmemesi gerektiğini hisediyordu. 

Yavaş adımlarla Harley'in yanına vardı. Yanına çöktü ve elini elinin üstüne koydu. Birkaç dakika şehri izlemenin sessizliğinin ardından, Peter Harley'e döndü.

"Harley bugün biraz fazla sessiz değil misin kardeşim? Bir sorun mu var varsa bana anlatmalısın. Yoksa kardeş dediğin neden var ki?" En duygu yüklü bakışları ile kardeşine bakıyordu ancak o sessiz kalmayı seçmişti.

"Sadece biraz böyle duralım olur mu?" Harley'in gözleri dolmuştu. Bunun üzerine Peter boğazına düşen yumruyla onu onayladı ve Harley'in kafasını omzuna yaslamasına izin verdi.

Elinde hissettiği ıslaklıka Harley'in ağladığını anlamıştı. Küçük kardeşi ağlıyordu ancak elinden sadece susmak geliyordu.

'Her yeni başlangıç biraz daha kolay,

 biraz daha eksiktir bir öncekinden.' 

 Bunu Peter kadar iyi kimse bilemezdi..

.

.

.

Steve'in Bakış Açısından...

''Tebrikler Kaptan harikaydınız!''

''Çok iyiydiniz Kaptan, tebrik ediyorum.'' Bayağı uzun ve aksiyon dolu bir görevden galip gelmiş zaman makinesine el koymuştuk. 

Şimdi ise görevdeki üstün başarılarımızdan dolayı aldığımız tebrik dolu mesajlara teşekkür ediyor tebesümle karşılık veriyorduk. Çenem ağrımıştı be... 

Doğruyu söylemek gerekirse tebrik edilme mesajları görevden uzun gelmişti.

Fazlasıyla sıkılmış evimize gidip Çocuklar ve Tony ile vakit geçirmek istiyordum. Gözlerim ile Tony'nin yüz mimiklerini süzdüğümde onun da  benden farklı olmadığını gördüm. O da fazlasıyla sıkılmıştı. 

''Tony, daha ne kadar burada böyle duracağız? Artık evimize gitmek istiyorum.'' Böyle dememle hınzırca sırıtmış elini belime atarak beni kendinde çekmişti.

''Sadece evimize mi? Yatak odası daha makbul değil mi Hayatım?''

Kahve dolu gözleri tutku ile bakıyordu yıllarımızın aşkı hiçbir zaman azalmamış her zaman artmaya devam etmişti. 

Tony'nin söyledikleri ile hem utanmış hem de dirseğimi hafifçe karnına geçirmiştim.

Yanımızda Thor vardı be adam ne söylersin böyle!!

''Şimdilik sadece çocuklarımızın olduğu evimize.''

''Şimdilik demek?'' Tony'nin sözleri ile dilime lanet okudum beni kendi laflarım ile vurmaya bayılıyordu.

''Tony!!!'' Onu hafif sinirli sesim ile uyardığımda ellerini teslim olurcasına kaldırmıştı.

''Tamam, tamam hadi gidelim çocuklarımızın olduğu! Sadece evimize.'' Aklıma gelen şey ile kaşlarımı çatmıştım iyide çocuklar evde değildi ki?

Çocuklar kule de Loki ile birliktelerdi, umarım ölü ya da yaralı yoktur çünkü 3'ünde de bu potansiyeli görüyordum. Loki iki ergenle baş edebilmiş miydi? Fazlasıyla merak ediyordum. Durun bir dakika! Tony az evvel bana laf mı soktu?

''İyide Tony çocuklar evde değil ki, kule de.'' Aklına yeni gelmiş olmalıydı ki, içinden tabi yaa diye geçirdiğini hissedebiliyordum. Tony beni tekrar belimden kavramış ve çıkışa yöneltmişti.

''O zaman kuleye yüzbaşı!! İlerii Marş.''

-KESTİK-

Bu bölüm niye içime sinmedi ;/

Karakterlerin bakış açısından bölüm gelsin mi?

(750 Kelime)

02:53

24.03.2022

Oy -30

Yorum -50 Şahsen yorum atmanızı tercih ederim bol bol yorum atın ve düşüncelerinizi paylaşın.

Superfamily |Stony|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin