[Elimi bırakma korkuyorum...]
"0.6"
Eve girdiğimde kimseye görünmemeye çalışarak yukarı çıkıyordumki odamın koridorunun ışığı yanana kadar duraksayıp arkamı döndüm. Berbat haldeydim sırıldıklamdım .
"Eda"
-Tuana ? Nerden geliyosun böyle sen?
Elimdeki çantayla odaya girdim annemin arkamdan geliceğini biliyordum .
"Tuana"
-Hiç yağmurda dolaştım biraz şimdide
Deyip duraksadım . Elimde tuttuğum beyaz şortu çantama koydum .
"Tuana"
-Arkadaşıma kalmaya gidiyorum.
Annem onaylamaz sesler çıkarırken ben umursamadan çantamı hazırlıyordum ıslanan sırt çantamın içindeki eşyaları çıkarıp diğer mavi sırt çantamı alıp içine kitaplarımı koydum . Şarj aletimide koyduktan sonra hazırdım sanırım .
"Eda"
-Tuana beni dinlemiyomusun bu halde gitme bari bir duş al .
Çantamı koluma takarken anneme baktım .
"Tuana"
-Anne hallederim ben hadi çıkıyorum .
Deyip odadan hızla çıktım . Kapıyı açıp büyük bahçenin yolunu bir çırpıda bitirirken yağmur dinmişti duvara yaslanmış beni bekleyen çağanı görmemle adımlarımı küçülttüm yanına yavaşca ilerledim .
"Çağan"
-Hazırsan gidelim?
Tereddüt içinde parmaklarımı evirip çevirmeye başladim.
"Tuana"
-Çağan doğru olur mu benim sizde kalmam?
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
"Çağan"
-Herkes doğrunun peşindeyse o berata haddini bildirselerdi yürü gel hadi .
Deyip yürüken soğuktan şişmiş dudaklarımı dişleyerek arkasından yürümeye başladım . Adımları büyük ve hızlıydı bir an önce öğrenmek istiyordu bunu anlıyordum ama neden ben bu kadar onu ilgilendiriyordum ki? Lanet olsun biraz yavaş yürüsene . Sokakta havlamaya başlayan köpeklerle korkuyla hemen elini tutup etrafıma bakarken durmuş hemen bana dönmüş benimle etrafa bakıyordu .
"Çağan"
-Noldu iyimisin?
Gözlerimi gözlerine çevirdim . Sonra etrafa bakmaya devam ettim köpeklerden ziyade sanki izleniyormuş gibi hissediyordum . Korkuyla birden çağanın elini tutup etrafa bakmaya devam ettim .
"Tuana"
-Elimi bırakma korkuyorum
Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki kendim bile zor duymuştum . Bir süre bana bakıp bir şey demeden elimi sıkıca tutup yürümeye başladı . Geride kalan ben sadece kenetlenmiş ellerimize bakıyordum . Elleri çok nazik ve güzeldi , elleri bütün elimi kolayca sarıyordu ama üşümüştü elleri buz gibiydi . Kalbim yerinden çıkıcak gibi hissediyordum ama bu korkudanmıydı yoksa ... Yoksası yok korkudandı. Büyük havuzlu bir evin bahçesine girerken etrafa bakmaya fırsatım kalmamıştı çağan kapıyı çalarken ben geride hala gergince elini tutuyordum stresten fark etmeden elini sıkmış olucamki başını çevirip bana baktı . Tam o arada rüya hoca kapıyı açmıştı. Çağan öylece annesine bakarken ben çağanın arkasındaydım biraz yana geçerek beni gösterirken mahçup bakışlarım renkli gözlerle birleşmişti . Rüya hoca şaşkınca bir bize bir ellerimize bir üstümüze başımıza bakarken elimi yavaşca çağanın ellerinden ayırdım .
"Rüya"
-Geldin
Dedi rüya hoca şoku atlatmış bir şekilde çağanla birlikte içeri girerken rüya hoca elinde tuttuğu okuma kitabını masaya koydu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘓𝘰𝘷𝘦 𝘞𝘪𝘯𝘦 *🍷
JugendliteraturBu kurgunun adı "aşk şarabı" Bir gamzeli çocuk var birde koca gözlü kız ... Koca gözlü kız öyle büyük bir çıkmazdaydı ki ... Çaresizdi , kurtarıcak kimsesi yoktu... Sonra bisikletli bir kahraman girdi hayatına , bakmayın öyle bütün kahramanların p...
