𝘓𝘰𝘷𝘦 𝘞𝘪𝘯𝘦 *🍷

Mavi ayın pençe kızını kabullenişi

[Yakışmış ..]

"0.8"

                             -Tuanadan-

Ben daha önce bisiklet sürmemiştim . Ama sürmeyi hep çok istemiştim . Annemler izin vermemişti beni hep cam bir fanusun içinde buzdan bir kalede büyütmüş gibilerdi . Ondandı bu şaşkınlığım, mutluluğum , heyecanım ve bu duyguları ilk kez çağanla tanıyordum . Bir çok şeyi onunla öğreniyor gibiydim. 

"Çağan"
-Niye gözlerin doldu ki?

Daldığım yerden çıkmamın sebebi çağanın meraklı gözleri ve şaşkın ses tonuydu . Elimle hemen gözümden akan yaşı silip gülümsedim .

"Tuana"
-Yok bişey ... Hadi gel binelim ...

Dedim dolu gözlerimle gülümseyerek elini tutuğumda gülümseyerek ellerimize baktık ikimizde bir süre daha sonra siyah biraz yüksek olan bisiklete bindik çağan öne binmişti bende arkasına yerleştim . Ellerimi beline sararken ayağını pedala koyup durdu .

"Çağan"
-hazır mısın?

Başımı salladım heycanla .

"Tuana"
-Evet!

O kadar istekli çıkmıştı ki sesim bu halim çağanı güldürmüştü .

"Çağan"
-O zaman sıkı tutun :)

Ellerimi iyice beline sararken başımı sırtına yasladım yüzüme değen rüzgar ferahlamama sebep olurken rüzgarla birlikte çağanın kokusuda burnuma doluyordu . O kadar mutlu hissediyordum ki mide de uçan kelebeklerin var olduğunun kanıtına varmıştım çünkü gerçekten heycandan karnıma ağrılar giriyordu . Kısa sürede okulun biraz gerisinde durunca indim . Çantamı tekrar koluma takarken baş parmaklarımla birlikte çantamın askılarına tutundum .

"Tuana"
-Herşey için teşekkür ederim ...

Gülümseyip başını hafifçe eğerken gülümseyerek yürümeye başladım . Bilerek burda durmuştu çünkü berat görürse bana zarar vericekti . Gülümseyerek elimi mideme koyup gökyüzüne bakıp derin nefes aldım . Benim ilk defa mutluluktan gözlerim doluyordu ...

Okula girer girmez okulun girişinde çardaklarda sıralanmış oturan mavi ayı görmemle gülümsedim çağan daha gelmemişti . Okula girer girmez beratın uzun koridorun sonunda duvara yaslanmış bora ve zeynebe bişeyler anlattığını görünce görmemezlikten gelerek sınıfa giricektim ki büyük elleriyle kolumu tutup geri çekmesi bir olmuştu .

Midemdeki kelebekler birden puf olmuş gibiydi heycan mutluluk hiçbirşey kalmamıştı bütün bedenim yine gerilmiş iliklerime kadar korkuyla dolmuştum .

"Berat"
-nerden geliyosun sen?!

Berat sinirle kollarımdan tutup beni sarsarken kollarından kurtulmaya çalışıyordum . Birden bire başımdan aşağı dökülen ozonlu temizlik suyuyla nerden geldiğimi şaşırmıştım . Havada kalan ellerim titremeye başlamış gözlerim dolmuştu başımdaki temizlik bezini söylemiyorum bile etrafımda bana kahkaha atan o kadar insan ... sinirden başıma ağrı girmişti . Herşeyi geçtim üzerimdeki sweat ...

Tüm gücümle karşımda bana gülen beratın göğsüne koyup ittirdim .

"Tuana"
-SEN NAPTIĞINI SANIYOSUN ! NAPTIĞINI SANIYOSUN YA SEN !

Her kelimemde daha çok iterken kendimde olmadığımın farkındaydım . Berat ise şaşırmıştı . Birden bire bedenime sarılan kollarla geri çekilmiştim . Çağan kollarını bedenime sarmış fısıldıyordu .