[Hayır bir de küçücük...]
Saatler sonunda eve gidebilmiştik . Kamp macerası benim için zorlu geçicek demiştim . Sanırım kötünün biraz , yok yok ... fazlasıyla iyi geçmişti .
Çağanla öpüştüğümüz aklıma geldikce karnım ağrımaya başlıyordu . Peki son yaptığı hareket ... beni çok iyi tanımıştı . Beni izliyor , hareketlerimi ezbere biliyordu . Çok romantik değil mi ? Bence öyle .
Bu güzel hislerin yanı sıra yağız ülkü ve deniz o kadar ima yapmışlardı ki rüya abla birşeyler olduğunu anlamıştı . Ve ben suçluluk duygumu bastıramıyor yüzüne bakmaya utanıyordum . Sonuçta beni evine almıştı . Bense oğluna göz dikmiş gibi oluyordum . Içim bu konuda hiç rahat değildi .
Elimdeki kirli sıcak çikolata bardağını mutfak taşına usulca koymuş balkon kapısından dışarda ok çalışan çağan deniz ve yağıza kısa süre göz gezdirip mutfağın kapısına yönelmiştim . Daha sonrada büyük salona ... Rüya hoca kitap okurken leya ve ülküde elindeki kartonları evirip çeviriyorlardı ...
Leyanın bir projesi vardı . Fizikten . Derste çok zorlanıyor ne kadar anlamaya çalışsada anlamıyordu . Bu yüzden de sınavdan 30 'dan yüksek not alamıyordu. Aslında zeki bir kızdı ama fiziği gerçekten sevmiyordu .
Küçük adımlarla tedirgin bir şekilde yanlarına yaklaşıp ikili koltuğa oturdum .
Leya oflayarak elini başının altına koyarken yeni duştan çıktığım için nemli olan saçlarımı usulca arkama atıp hafifçe öne eğildim .
Tuana: Leya noldu..?
Leya yeşil gözlerini önünde duran kahverengi kromofon kağıdından ayırıp bana döndü . Ne olduğunu anlamak istercesine mimiklerine odaklanmıştım .
Leya: Hiç.. yok bişey.
Dedi huzursuzca . Yüz ifadesinden anladığım kadarıyla sıkıntısı proje yüzünden de değildi .
Tuana : peki .. zorlamak istemiyorum güzelim ... ülkü sen ödevini yaptın mı?
Dedim yüzünü telefona gömmüş ülküye ithafen yüzündeki şapşal gülümsemeyle başını kaldırıp bana baktı fakat hala sırıtıyordu .
Ülkü:Hımm.. Anlamadım ablacım?
Geriye yaslanırken gözlerimi devirdim.
Tuana: Sen neye sırıtıyosun?
Ülkü yüz ifadesini hemen düzeltirken bir yandan da telefonunun ekranını kilitlemişti . Gözlerimi telefondan ayırıp soran gözlerle ülküye odaklandım .
Ülkü: yoo. Sırıtmıyorum ablacım ... sana öyle gelmiştir ... Sorunu tekrar alabilir miyim bu arada ?
Bu kız beni salak falan sanıyordu sanırım . Bir şey olduğunu biliyordum ama sesimi çıkarmamıştım . Başımı salladım .
Tuana: ödevlerin bitti mi diyorum?
Ülkü neşeyle yerinden kalktı elindeki telefonu hırkasının cebine atıp dudaklarını yanağıma bastırırken sesimi çıkarmadım . Gülümsedim .
Ülkü: Hemen yapıyorum bitanem ..
Deyip yukarı çıkarken ben tekrar leyaya baktım kaç dakikadır baktığını bilmediği kartona hala bakıyordu . Büyük ihtimalle kartonu ne için kullanıcağını düşünüyordu . Onun kafasını daha çok bulandırmak istememiştim . Rüya abla hala kitap okuyor , okumuyor içinde adeta kayboluyordu ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘓𝘰𝘷𝘦 𝘞𝘪𝘯𝘦 *🍷
Teen FictionBu kurgunun adı "aşk şarabı" Bir gamzeli çocuk var birde koca gözlü kız ... Koca gözlü kız öyle büyük bir çıkmazdaydı ki ... Çaresizdi , kurtarıcak kimsesi yoktu... Sonra bisikletli bir kahraman girdi hayatına , bakmayın öyle bütün kahramanların p...