9🕷️

347 51 39
                                    

Sona gelmek üzereyiz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sona gelmek üzereyiz...

"Şuanda bizi nasıl öldürebilirsin bunu mu düşünüyorsun?!" Taehyung'un sorusuna karşı robot ses ilk defa kulaklarına geç geldi.

"Sizi buraya neden toplamış olabileceğim hiçbirinizin aklına gelmedi!" şaşkın bir şekilde dinleyemeye devam etti kalan altı kişi.

"Siz aptallar bunu anlayamayacak kadar beyinsizsiniz!"

"Sonuca gelsene." Jisoo'nun sesi robot sesi bölerken, ses konuşmaya devam etti.

"Yıllar önce aranızda olan kişilerden kim yok şuanda?"

Herkes etrafına bakarken Yoongi
"Jimin, Lalisa, Cha..."

"Burada ölenlerden bahsetmiyorum."

Konuşmaya dikkatini vermeyen kişiler bile dikkatini oraya verirken düşünmeye başladılar. Kim yoktu?

Namjoon, bakmaya devam ederken aklına kimse gelmiyordu. Bu robot sesin iyice saçmaladığını düşünürken diğerlerine baktı. Herkes onun gibi etrafı süzüyordu. Bu cevabı bulmak belki de kurtuluş olurdu.

Jennie, etrafı iyice süzerken karşısında ki boş hücreye takıldı gözü. İçi boştu. Ölen kişiler hala suyun içindelerdi ama o hücre de ne su vardı ne de birisi.

Gözleri şaşkınlıkla açılırken ayağa kalkarak cama yaklaştı. Gözlerini kısıp bakmaya çalışırken Jisoo onun hareketlerini farkedip baktığı yöne yani yan tarafına baktı.

İçi boş hücreyi sanki ilk defa görüyor gibiydi.

İçine bakarken içinde bulunan sandalyenin üstünde kırmızı bir karanfil farketti.

Gözleri şaşkınlıkla açılırken konuştu.
"Burada önceden kim vardı?"

"Ne saçmalıyorsun! Orada kimse yoktu."

"Beynini çalıştırsana Joon, burada kimse yoksa bu hücre neden var?"

Herkesin tek odak noktası hücre olurken Jin konuştu.

"Aptal rolümü yapıyorsunuz?!"

"Siktir git Jin! Seninle uğraşmamam." Jisoo'nun söylediği sözler ile Jin gözlerini devirerek konuştu.

"Kaç yıl önce burada yaptığınız hatta yaptığımız bokun günahını çekiyoruz şuanda sizi aptallar!"

"Sen neyden bahsediyorsun?" Jennie konuştuğu zaman Taehyung sinesine çekilmişti. Aklına olan şeyler geldiği için.

"Bu kadar çabuk mu unuttun Kim Jennie!" robot ses konuşmaya başladığı zaman Jennie hala bir şeyleri anlamadığını belli eder bir şekilde etrafa bakıyordu.

"Jung Hoseok'u, burada tam orada öldürdüğünüzü ne çabuk unutmuşsunuz!!" gözler dehşetle açılırken Yoongi, kısa bir süreliğine nefesinin kesildiğini hissetti.

Jung Hoseok...

Bu işimi uzun zaman sonra birisinden duymak berbat hissettirmişti. Jennie, duyduğu isimle kalbine bir ağrı girdiğini hissetti.

Garip hissediyorlardı...

"Şimdi de konuşabilecek misiniz?" kimsenin sesi çıkmazken ses devam etti.

"Sizlerin burada olmasının asıl amacı Jung Hoseok'a yaptığınız günahın bedelini ödemek!" ses kesildikten sonra gelen su sesi ile herkes olduğu yerde mühürlendi.

Herkesin hücresi aynı anda su almaya başladığında Jisoo çığlık atmaya başladı.
"YAPMA, YAPMA! ÖLMEK İSTEMİYORUM!"

"Belki Hoseok'un son sözüde ölmek istemiyorumdu. Ama siz ne yaptınız onu acımasızca öldürdünüz!"

İlk su dolan hücre Kim Jisoo'nun hücresiydi. Genç kadın ellerini su dolu cama vurarak bağırmaya çalışıyordu.
Son nefeslerini öyle verirken gözlerinin beyazı gözüktü.

Kim Jennie, sessizliğini bozarak yan tarafında ki Taehyung'a döndü.

"Seni seviyorum Taehyung."

Genç adam, gülümsemeye çalışarak konuştu. "Geç oldu ama bende seni seviyorum, Kim Jennie."

Ölülerin mezarlığı olacak olan yer çoktan kurulmuştu. Bilinçaltı yavaş yavaş kapanırken son duyduğu ses ve bir genç kadının görüntüsü kaldı akıllarında.

"Cehennem de görüşürüz!"

Cursed Past Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin