「 8 」

1.5K 144 357
                                    

❝Ne Biliyorsun?❞

"Nerede olduğunu bulun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nerede olduğunu bulun." Mikey korkudan neredeyse titreyen adamlara emir verir vermez adamlar harekete geçti. Her zaman karanlık ve ürkütücü bir havaya sahip olsa da hiç bu kadar ürkütücü olmamıştı. Patronlarını ilk defa bu kadar öfkeli görüyorlardı. Adamlar çıkar çıkmaz derin bir nefes aldı. "Beni bu şekilde bırakıp gideceksen... hiç hayatıma girmemen gerekiyordu. Acı çekmemi mi istedin? Bunlar ablanı öldürdüğüm için miydi? Ya da sana karşı ilgisiz olduğum için mi... Bunlar için gerçekten pişmanım." Duraksadı ve kafasını masaya gömdü. Sana söyleyeceği şeylere ne kadar çalışıyor olsa da asla yeterli değildi bu cevaplar.

"Hem onu, hem de Y/n'yi alman adil değil, Sanzu. Hiç adil değil. Önce karımı baştan çıkardın... şimdi ise yanımda olan tek kişiyi aldın benden." İçindeki kara deliğe benzer olan boşluğu dolduran tek şey senin ona verdiğin sevgindi. Ama sen olmadığın zaman boşluk büyümeye devam ediyordu. Sadece korktu, ablan gibi seni de oraya çekip yok etmekten korktu. Ve Sanzu bu korkusundan yararlanıp seni ondan tamamen uzaklaştırdı. Doğru... Seni sevmek için fazla korkak ve güçsüz biriydi, Mikey.

Yine de seni sevdi, bunu her ne kadar içinde yaşamış olsa da sana delicesine aşık oldu. Her gün senin için uyudu, her gün senin için uyandı. Onu hayata bağlayan tek şey, eve gelince senin gülümseyen ifadeni görmekti. Şimdi senin gülümsemenin aydınlattığı bu kasvetli ev, tamamen karanlığa gömülmeye başlamıştı. Sen yokken, eksikti. Sen onu tamamlıyordun.

Evet, ablanı sevmişti ilk.

Ama aşık olduğu kadın sendin.

Ablana gerçekten ilgi duyuyor olsa da aldatılınca onu öldürebilmişti. Şimdi sevgili ya da benzeri bir şey olmasanız bile ihanete uğramış hissediyordu. Yine de bildiği bir şey vardı; seni öldüremezdi. Buna ne cesareti, ne de gücü vardı. Sadece seni geri istiyordu.

Delirmeye yakındı. Gelip ona sarılman ve her şeyin geçtiğini söylemene ihtiyacı vardı. Huzurlu kollarında beş dakika daha durabilmek için binlerce insanı gözünü kırpmadan öldürebilirdi. Ama sen insanların ölmesini sevmezdin sanırım... Gerçi sen tam olarak neleri severdin ki? Neredeyse 15 yıldır tanışıyor olmanıza rağmen, hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Çünkü sen ona söylememiştin. Ya da o hiçbir zaman sana sormamıştı. Neden bunları sana sormamıştı ki? Sana değer veriyordu. Bunu dile getiremiyor olsa da.

Birkaç saat sonra adamları seni buraya getirmişti. Gözleri son bir umutla parladı ve hemen yanına koştu.

"Y/n, neredeydin?"

Adamın bu sorusunu duyunca hafifçe gülümsedin ve öyle devam ettin.

"Buraya kendi isteğimle geldim..."

Back to Black 卍 ✏ Tokyo Revengers Fanfic » S. Manjiro • A. HaruchiyoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin