「 4 」

1.6K 158 247
                                    

❝Cehennem Kadar❞

Gözlerini aralarken bedeninin sahip olduğu acı ile hafifçe inledin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerini aralarken bedeninin sahip olduğu acı ile hafifçe inledin. Acının çoğu geçmiş olsa bile hâlâ ağrıyordu. Gözlerin saate ilişti. Neredeyse gece yarısı olduğunu görünce panikledin ve kendini soğuk zeminde buldun. Bacağının üstüne düşmüştün ve sızlıyordu. "Ah- Bu acıtıyor!" Kalkmaya çalışırken acıyla inledin. Olduğun yerde kalmıştın.

Mikey eve yeni dönmüş, Sanzu da seni görmek için onunla gelmişti. İkisi de acı dolu sesini duyunca panikledi. Mikey koşarak yanına geleceği sırada onu tutan kişi Sanzu oldu. "Böyle yapmamalısın, onu daha çok kırıyorsun Mikey." İfadesi biraz tiksinti doluydu. Mikey onaylayarak kafasını salladı geri çekilirken. Sanzu da yanına koştu.

"Bebeğim, iyi misin?" Sanzu seni huzurlu kollarına alırken, acıyan bacağını gösterdin. "Ah~ Küçük bebeğim acı çekiyor gibi görünüyor." Saçlarını destekleyici bir tutumla okşarken, seni yatağına koydu. Çok geçmeden ise doktoru aramakla meşguldü. "Haru," ona seslendin. Merakla sana döndü. "Efendim, bebeğim?" Neşeyle sana yöneldi. "Bana bir bebekmişim gibi davranmayı bırak." Kaşlarını çatarken sinirli bakışlarını ona diktin.

Yanına geldi ve saçlarını karıştırdı, iki elini de kullanarak. "Ama sen benim küçük, sevimli bebeğimsin~! Nasıl olur da sana bebeğim demem? Bu çok acımasızca olmaz mıydı?" Bir çocuk gibi somurturken onu reddetmek zordu.

"Off. Peki." Bakışlarını kaçırdın bunu söylerken. Bu tarz konularda ne kadar utangaç olabileceğin sevimliydi. Bu hareketine karşılık olarak kafasını senin kucağına yerleştirdi. "Burası rahatmış. Şimdi Mikey'i çok iyi anlıyorum." Son cümleyi neredeyse fısıldar şekilde söylemesinden kaynaklı olarak duyamadın. Sizi kapının ucundan izleyen Mikey'in gözleri dolmak üzereydi.

Gözleri Sanzu'nun gözleri ile buluştu.

Sanzu'nun gözleri bile konuşuyor gibiydi, onunla:

"Yapamazsın, Mikey."

"Yapamam," kendi kendine acınası şekilde mırıldanırken oradan uzaklaşmaya başladı. "Yaparsam, o da beni terk edecek." Kendi odasının bir köşesinde ağlarken mırıldandı. "Eğer mutlu olursa beni terk edecek. Mutlu etmeye çalıştığın herkes gider sonuçta?"

Böyle miydi ki?

"Üşüyorum," gelip ona sarılmanı beklemeye devam etti. Gelmeyeceğini biliyordu. Sanzu'nun sıcak kolları seni ısıtırken, neden onun soğuk kollarını isteyesin ki? Tam bunu düşündüğü anda odanın kapısı açıldı. Ve içeriye giren figürün neşeyle onun yanına geldi.

"Y/n..."

"Sessiz ol. Şimdi seni ısıtacağım."

Kollarınla onu sıkıca sardın ve başına küçük bir öpücük kondurdun. "Seni seviyorum, Mikey." Kucağına düştü ve gözleri kapanmaya başladı. "Ama ben seni sevmiyorum, Y/n." Bu hâldeyken bile senin kalbini kırmakta ısrarcı gibi görünüyordu. "Olsun, ben senin yerine de severim. Şimdi uyu artık. Saat geç oluyor." Bir öpücük daha kondurdun alnına. Sonrasında gözleri usul usul kapanmaya başladı. Bu huzurlu manzarayla hiçbir şeyi değiştirmezdin.

Back to Black 卍 ✏ Tokyo Revengers Fanfic » S. Manjiro • A. HaruchiyoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin