eenie weeine teeine weeine shrivelled little short dicckk maann
bu fiki neden hala okuyosunuz anlamiyorum
-
"ee, tadı güzel mi?" saçma sohbetlerinden sonra küçük mutfak masasına oturan ikili kurabiye yiyordu. aslında sadece clint yiyordu. bucky şimdi bir ısırık almıştı ve tadını anlamaya çalışıyordu.
"çok kuru olmu-"
"BU TARIFIN KURU OLMASI GEREK. next question?"
"agzıma yapışı-"
"amaç o. un kurabiyesi bu. next question?"
"tarifi tutturmuşsun ama tatsız iş-"
"sade çünkü. next question?"
"küfür edeceğim." bucky elindeki kurabiyeyi tabağına koydu sinirle.
"tabii," karşısındaki sinirli adama gülümsemeyi sürdürdü. "bayadır maruz kalmıyordum."
"siktir git, bok gibi olmuş kurabiyen."
"çünkü sen kurabiye sevmiyorsun. aslında baştan beri fikirlerini siklemiyordum. ÇÜNKÜ SEN KURABIYE SEVMIYORSUN." bucky'nin önündeki tabağı almaya yeltenirken bucky sinirle tabağının üstündeki kurabiyeyi ağzına attı.
"al yedim, mutlu oldun mu hasta herif?" tamamını yutmaya çalışırken masada su aradı ama bulamadı. clint buna gülerken dolabından cam bir şişe çıkarıp bucky'e uzattı. "ölme."
bucky kurabiyenin arkasından su içip kendine gelince kendisine hâlâ gülen adama hareket çekti. "kes sesini," nefes verdi.
bir kaç dakika sessizce oturduklarında bucky konuşma kararı aldı, "saat bire geliyor, ben eve geçeyim." bakışlarını saate çevirip konuşunca clint omuz silkti. "bana farketmez, uyumuyorum bu aralar zaten."
"anladım. yarın görüşürüz o zaman." ayağa kalkıp kapıya yönelince clint'in onu yolculamasını bekledi ama clint ayağa kalmak için yeterince rahat olduğundan oturduğu yerden kapıya bakıp gülümseyerek el salladı.
"iyi geceler!"
"iyi geceler, clinton." clint'in tam ismini hatırlamış olmasına şaşırıp kendine gülerek kapıyı açtı. sarışın adamın ise gülümsemesi bunu duyunca direkt düşmüştü. bucky kapıyı kapatırken arkasından hareket çekip telefonunu eline aldı mırıldandırken. "tatlı herif aslında.."
-
magara adami amk neresi tatli kisa pic
sun tzu okuyun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cookie lover or hater ‣ clintbucky au !!
Randomclint barton x bucky barnes au ff. - "hey komşu, ellerim hamur içinde kaldı da, benim için nişastayı kaba döker misin?" - önemli not: bu fiki yazarken diğer yandan aynı anda iki tane fik yazıyordum. bu yüzden tüm olaylar bağlanamamış ve karakterler...