Kızların yanına geldiğim de endişeli gözlerle bana bakıyorlardı.
"Kızım sen salak mısın sen bize hemen gidip geliyorum dedin ama aradan 1 saat felan geçti hala gelmedin ve işin şaçma kısmıda Hakan'ı gördük"
Ela kesintisiz konuşunca ben yoruldum bu kız nasıl birşey ya 5 saniyede 20 kelime felan söyledi.
"Ela kanka biraz sakin ol ben hiçbir yere gitmiyorum sadece dışarıdan gelen sesle buradan ayrıldım ve gürültünün geldiği yere geldiğimde ise Hakan ve Aras kavga ediyorlardı.Zaten Hakan'ı görünce şok oldum daha sonra bunların kavga dozu arttıkça ikisini ayırdım sakın bana neden sadece sen ayırdın diye sormayın çünkü herkes sinemadaymış gibi film izliyorlardı ve ayıran olmayınca ben ayırdım daha sonra ise "
Boğazıma bir yumru oturmuştu konuşacak kadar güçlü değildim ben konuşacak kadar cesur değildim!
"Evet sonra"
Ela'nın sorusu ile tekrar onlara döndüm.
"Sonra Hakan beni durdurdu ve benimle konuşmak istedi tabi ben konuşmak istemedim ama beni zorla bileğimden tutup otelin ıssız bir yerine getirdi ve "
Gözerim dolmaya başlamıştı hatta ağlıyordum neden şerefsiz biri için ağlıyordum neden.Cevabını bilmediğim soruları kendime sormak istemiyordum ama merakta ediyordum sadece bu olan olaylar "neden?" oluyordu.
"Kanka anlatmak iste-"
"Hayır Şule anlatacağım. Daha sonra bana "seni seviyorum" dedi ama ben o pisliğin bir tek dahi kelimesine inanmıyordum beni hala kendi oyuncağı sanıyor ama yanılıyor karşısında eski Kumsal yok karşında güçlü, cesur ,pes etmeyen kumsal olacak "
"Kanka bu yavşak sana felan birşey yapmadı değilmi?"
"Ne yapabilir ki Cansu"
"Kanka kusura bakma ama öyle bir yavşaktan herşey beklenir "
Cansu'nun dedikleri doğruydu.Onun gibi adi köpekten herşey beklenirdi.Hatta bir keresinde bana sarhoşken taciz etmeye kalkıştı ama ben kaçarak namusumu kurtarmıştım.
"Kanka sen hiç iyi görünmüyorsun istersen odaya çık ve dinlen geziyi de boşver bazılarının dediklerine göre sadece müze gezecekmişiz "
Aslında Şule'ye katılıyordum dediği gibi hiç iyi görünmüyordum çok kötüydüm eminim ki gözlerimin altı kızarmıştır ve yanında yanaklarımda. Ben hep ağladığımda ya gözlerim kızarır ya yanaklarım kızarır ya da ikisi bir arada olur.Şule'nin son söylediği cümle ile kısa bir şok geçirmiştim ne yani ben bunca macerayı sadece küçük bir müze gezisi için mi yaşadım.
"Doğru söylüyorsun Şule o zaman kızlar ben odamıza çıkıyorum geziye gelince siz neler olduğunu bana anlatırsınız "
"Tamam kanki sen yeter ki iyi ol ben sana sabaha kadar anlatırım"
Cansu'ya gülerek kızlara öpücük attım.Asansörün kapısına geldiğim de düğmesine bastım ama açılmadı tekrar bastım yine açılmadı bende bu sefer merdivende yürüyerek gitmeyi tercih ettim.Merdivenkerde yürürken yanıma birisi belirdi.Ve yanımdaki kişi Burak'tı.
"Naber güzellik seninle ceza gününden sonra hiç göremedim"
Güzellik!
Güzellik!
Güzellik!Burak neye dayanarak bana güzellik diyebiliyordu kasten merak ediyordum yani sadece bana yardım etti ve ben onun için güzellik oldum.Burak'a yakışmayan hareketti sanki beni arkadaşı olarak görmüyorda bana yürüyor gibi bir hisse kapıldım ben Burak'ı sadece 1-2 saat anca tanıyordum ve bu kadar samimi olması hiçte iyi değildi.Acaba Aras haklımıydı...Burak'tan uzak mı durmam gerekiyordu...Burak kötü mü birisiydi...Kafamda ki saçma düşünceleri kovarak Burak'a tekrar dönüp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ
Fiksi Remaja"Gittiği yere kadar değil gücünün yettiği yere kadar sevmeli insan... " Biraz geç anladım... Ya sonra?Sonrası çaresizlik sonrası tükenmişlik sonrası ne biliyormusun? Sonrası bitmişlik... "Bana seni üzmek istemiyorum deme beni ziyadesiyle üzdün.Lakin...