(Multimedia Meriç)
Arabama koşmuştum daha fazla dayanamayıcagımı bildigim için herşeyi unuttugum sıcak yatagıma ve huzurla hayellerime gidebilmek için arabama koşmuştum... Bahçeye arabayı park etmiştim garaja gidemezdim çünkü kapının önünde bir tane ateş vardı "ne işin var burda hangi yüzle geldin buraya a tabi unuttum ben senin nasıl iki yüzlü olduğunu" diye bağırdım ateşe "Merve yalvarırım dinle hiç bir şey bildiğin gibi değil" ateşin ilk kez birine yalvardığını duymam ona inanmamı zorlasada o kadar yüzsüz değilim "ne bildiğim gibi değil iki gündür yoksun ateş koca iki gün 48 saat aramalarımı meşgule atmalar mesajlarıma cevap vermemeler korkmuştum başına birşey gelmemiş olsun diye dualar ettim ama sen ne yaptın yatakta zevkini çıkara çıkara siktigin orospunla beni konuşturdun nesini anlamamışım" bağırmıştım aşırı derecede bağırmıştım ateşin gözünden bir damla yaş düştü yanagından nazlı nazlı süzüldü ve fısıltı gibi çıkan sesi ile "benim için korktun" dedi "evet korktum benim yüzünden başına bir şey gelnesinden korktum" diye kükredim bu sefer "Merve ben özür-.." yüzüne attıgım sert tokatım susturmuştu onu "sakın o cümleyi tamamlama" kontrol edemediğim sesim yine yükselmişti arkamı döndüm ve evime dogru yürüdüm kapıyı açtım içeri girerken ateşin" beni gerçekten dinlesen şantaj oldugunu anlardın ve o gökyüzü mavisi gözlerinden benim için yaşlar akmazdı bahar kokulum beni affet"
Erenden
Bir polis geldi hapisanenin kapısını açtı ve serbestin dedi annemi öptüm bizim kızlara sarıldım ve beni yemeyi planlayan erkek kardeşlerimin yanına gidip sorna konuşuruz dedim çıkış işlemlerini hallettikleri için daha fazla dört duvar arasında kalmadan Mervenin yanına koşmaya başladım evleri karakola yakın olduğu için taksiye binmeye gerek duymadım beş dakikaya yakın bir süre koştum evlerinin önüne geldiğimde bahçede Mervenin arabası duruyordu yani evdeydi Merveye büyük bir özür dilemeliyim ne kadar ateşi dövmem dogru olmasada yine olsa yine yapardım kapıyı çalmak yerine bende olan anahtarla açtım sadece bende değil bütün gurubumızda evimizin anahtarları var içeri girdiğimde yerde cam vazo ve bira şişesi kırıkları vardı ve cam kırıklarının üstüne yatmış hıçkırarak ağlayan merveyi gördüm deniz gözlümün gözleri kızarmış teni solmuş saçları dagılmış ve eli kanıyordu zarar vermişti kendine sinirini çıkarmak için kendine zarar vermişti belki benim yüzümden kendine zarar vermişti elinin kanaması yada kendisine zarar vermesinin sebebi ben isem kendimi affetmem ve ona gelen zararın aynusını kendimede yaparım hızla yanına gittim ve kollarımın araaına aldım o dakikada hiç hissetmediğim bir duygu belirdi içimde pişmanlık acıma korku yada sevgi değildi özlemdi dört saate yakın onsuz kalmıştım ama onu özlemiştim kokusunun beni rahatlatmasına izin verdim ve onu odasına çıkardım
Merve
Ateş gittikten sorna elime ne geldiyse duvara fırlattım saçım başım dagılmıştı elimi kesen kırık camdan dolayı elim kanıyordu ve o şerefsizi tekrar gördüğüm için göz yaşlarım durmuyordu belli bir süre elime ne geldiyse fırlattım duvara sorna gidip kırdıgım camların üstüne yattım canım acımamıştı ama acımasını istiyordum bedensel olarak zarar görşem belki içimdeki yangın söner o şerefsizi söküp atardı ama olmuyordu ağlamalarım hıçkırıklarıma harmanlanmış bir şekilde ağlarken kapının kilit sesi geldi kilit açıldı içeri biri geldi kokusundan tanıya bildiğim çocuk erenim gelmişti bış boş etrafa baktı sorna geldi ve bana sarıldı kendini suçlamıştı beni kucagına aldı ve odama çıkardı yatagıma koydu ve anlımı öptü yanıma gelmesini fısıldadım yanıma gelsinki ona sarıla bileyim kokusunda sorhoş oluyim yanıma uzanmadı ama saçlarımla oynamaya başladı saçlarımla oynayan el beni mayıştırmıştı kokusu bilincimi kapamaya zorlarken göz kapaklarım ağırlaştı ve son duydugum ninni gibi çıkan erenin sesi bana " onun için ağlama unut onu deniz gözlüm birazcık...unut onu"demiştiEyer buraya kadar okuduysan beyenmek zor değil :-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Çiçeğim(Askıya alındı)
ChickLitFarklı hayeller vardır siyah bulutların ardında Bazı renkler vardır yer altında pas tutmuş Mavi hayallerin turucu başlangıcı