Erenin gerçekleri

48 1 0
                                    

  (Multimedia Merve ve Şengülün elbisesi)
   Merveden
Büyük bir sessizlik ile alışverişi bitirmiştik mavi elbiseyi alamamıştım şengülün son dakika golü ile kedi desenli elbiseleri almış ikiz gibi dolaşıyorduk kuaförde saç ve makyajı yaptırdıktan sorna barın yolunu tuttuk dışarıdaki korumalardan anlaşıldığı gibi bizimkiler gelmişti içeri girdiğimde gözlerime inanamadım kocaman barın içi tamamen süslenmiş ortaya  kocaman bir pasta koyulmuş ve karşı duvara büyük harflerle
"YALNIZLIĞA VEDA EDEMEZSİN SADECE UNUTABİLİRSİN" yazılmıştı büyük masada oturan ceren tuğçe gece arda meriç batu ve anılın yanında ereni göremem kalbime kor ateş gibi düşsede elimdem hiç birşey gelmiyordu belkide yaptığım ufak bir hata tamamen uzaklaştırırdı onu benden peki o zaman ne yapardım ben belkide alışmam lazımdı peki alışmak istemiyorsam ne yapıcam "şengül kimse bir yere gitmesin kimse peşimden gelmesin eksiğiz ve bu eksikliği bugün doldurmamız lazım" koşarak bardan çıktım ve arabam atladım madem o gelmiyordu ben giderdim ona bitmeli bu mesafe bitmeli bu yalnızlık bitmeliydi bu eksiklik erenin yanımda olmasına ihtiyacım vardı onun omzunda ağlamalıydım onunla beraber mutlu olmalıydık saçma bir konu yüzünden aramıza mesafe girmemeli arabamı tanıdık sokağa park ettim ve erenin yanına doğru koşmaya başladım ayağımdaki topuklular buna izin vermesede gidebildiğim kadar hızlı koştum kapının önüne geldim ve kapıyı çaldım açan yoktu zile bastım açan yoktu kapıyı artık yumruklar gibi çalmaya başlamıştım ve buna bağırışlarımda eklenmişti açmıyordu bitmişti bu oyunda bitmişti ve ben bu oyunuda kaybetmiştim kapının dibine çöktüm
ve elbisemin izin verdiği kadar dizlerimi kendime çektim birazda ben mutlu olsam ne olurdu dünyanın eksenimi kayar küresel ısınmamı hızlanır açlıkmı artar ne olur artık hıçkırarak ağlıyordum ve beni teselli edicek bir eren yoktu taki o fısıltı gibi söylene merve sesine kadar eren yanıma çokmüştü çok ağır içki kokuyordu saçları dağılmıştı ve gözleri kızarmıştı ağlamıştı boynuna sarıldım karşılığımı alamasamda ben ona sarılmış ve kokusunu içime çekmiştim...
Erenden
Herşey hazırdı şengül merveyi bara götürmüştü rahattım huzurlu bir şekilde biramı içiyordum ve pek normal bir kafada değildim telefonumun melodisi kulaklarımı çınlatırken umursamadım meşgule attım bir daha bir daha aynısı susmuyor telefonum arayan kim olduğuna bakmadan açtım telefonu "ne var" 
"Eren merve yanına geliyor kendine çeki düzen ver ve çık şu kızın karşısına"
"Ne saçmalıyosun sen ben mervenin karşısına çıkmaktan korkuyorum sen izin veriyorsun buraya gelmesine hemde"
"Eren tren geçmiyor diye yaylar yerinden sökülürmü gemi gelmiyor diye kuruyan deniz gördünmü sen hiç çık şu kızın karşısına hep kötü düşünüyosun iyi çıkarsa sevinmeye başlamışsın sen kendine gel " kapıyı yumruklamaya başlayan kişi merve olmalıydı telefonu kapattım ve koltuga fırlattım zar zor aşagıya indim kapının önünde dikilmeye başladım ya yalnış bir şey söylersem ya tamamen kaybedersem onu kapı çalınmıyordu artık onun yerine mervenin hıçkırarak ağlaması duyuluyordu kapıyı sessizce açtım ve yanına eğildim "merve" sesimin fısıltı gibi çıkmasını engel olamamıştım kısa bir süre bana baktı ve boynuma sarıldı "özür dilerim eren ben aptalın tekiyim seni kaybetmekten korktum ve başıma kortuğum şey geldi lütfen gitme"
fısıldamışdı onu kucağıma aldım ve eve girdim koltuğa bıraktım mavi gözlümü son bir kez ona baktım ve söylemiycek bir şey dedim "yapamam merve duydunmu senin yanında umutlanamam seni unutmama izin vermen lazım sana iyice muhtaç olmadan seni unutmam lazım "
"Sen "
"Evet merve ben seni köpek gibi seviyorum kardeşim dediğim insana vuruldum duydunmu şerefsizin önde gideniyim"
"Hayır eren sana umut veren ben olmalıyım eyer şerefsiz biri varsa oda benim duydunmu bu yüzdenmi uzaktın bana bu yüzdenmi tektim ben söyleyemiyecin iki üç kelime içinmi belki benimde sakladıklarım vardır senden"  
Merveden
Az önce ben ne dedim belki benimde sakladıklarım vardır senden nedir abi ya " ne dediğinin farkında değilsin sen kafanı vurmuş olmalısın merve "
"Sen bana bunları önceden söyleseydin belki bende seni sevmeye çalışırdım eren belki haketmediğim birinin sevgisini kazanırdım" koltuktan kalktım ve erenin yanına dogru yürüdüm"yapma eren lütfen benden uzak kalma b.ben dayanamam" 
Erenin tam önünde durdum ayağımdaki topuklular sayesinde onunla aynı boydaydım "dön gel yine sev beni sar sevgine sevgimi nefes gibi muhtacım sana" şarkı sözlerini mırılandım eren kısa süre gözlerime baktı başımı ellerinin arasını aldı kendine çekti ve o an olmaması gereken bir şey oldu eren şuan beni öpüyordu ve ben karşılık vermek üzereyim eren kendini biraz geri çekti ve "merve lütfen bana karşılık ver yaptığım bu şeyden pişman olmadan karşılık ver bana" diye fısıldadı elimi kaldırdım ve erenin ensesinden kendime çektim bu kez ben onu öpüyordum kendini bana daha çok yasladı bacağımın birini beline sardı bende diyerini sardım onun beline bir kaç adım attı ve beni duvar ile arasına aldı öpücükleri o kadar serttiki o kadar istekli dudaklarındaki içki ile karışmış nane tadı beni benden alıyordu nefes almayı unutmuştu resmen kendini geri çekti ama beni kucağından indirmedi hala duvar ile arasında sıkışmış durumdayım "b.ben ö.özür dilerim merve elimde değildi" dedi nefes nefese şşş diye bildim sadece bu benimde hoşuma gitmişti yine ensesinden tuttum kendime çektim ve dudaklarına yapıştım ilk başta şaşırsada hemen karşılığımı aldım sanki mümkünmüş gibi daha çok yasladı kendine alt dudagımı dişlerinin arasına aldı ve hafifçe ısırıdı bu inlememe sebep oluken eren daha istekli bir şekilde beni öpüyordu dudaklarımdan aşağıya belli belirsiz bir yol izledi önce çenemi sorna yanağımı öptü ve boynuma yöneldi öyle garipti bunu erenle yapmam garipti erenin boynumu sert bir şekilde ısırması iniememe sebep olmuştu ve kesinlikle orda iz kalıcaktı eren kendine geriye çekti ve beni aşağıya indirdi benden uzaklaşmak için arkasını döndüğü sırada kolundan tuttum kendime çektim ve boynuna sarıldım "gitme eren hep yanımda kal" 
Erenden
Onu öpmüştüm karşılığımı almıştım ve gitme diye fısıldamıştı bi umuttur belki olur "sevgilim ol" öküz geldim öküz gidicem o kesin "yani benimle çık..-"dudakları kesmişti lafımı o kiraz tadı gelen dudakları bunu evet olarak kabul ediyordum kendini geri çekti ve kafasını salladı "beni hiç bırakma olurmu eren" söylediği cümle beni benden alırken bırakmaya niyetim olmadığını belirtmem gerekiyordu "günahın özü ise seni sevmek cezam cehennem olsun " şarkı benim sesimle berbat bir şekilde çıkmıştı ama bu onu gülümsetmişti mutlu olma vaktı gelmişti mutlu ve huzurlu...

Portakal Çiçeğim(Askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin