Birinin belimden çekiştirmesiyle olduğum dudaklardan ayrıldım. Dudaklarımdan çeneme doğru bir ıslaklık hissediyordum. Ayaklarım yerden kesilmişti ve bunun anlamının Kenan'ın kucağında olduğunu anlamam biraz zamanımı almıştı.
Fakat içimdeki açlık dinmiş değildi. İçimin yandığını hissediyor, dolu bir gece geçirmek istiyordum.
Kenan'ın çenesine baktığımda sıkılı olduğunu görmem ve vücudunun kaskatı oluşu beni nedensizce gülümsetmişti.
"Neden sinirlisin ki?"
"Sus Derin, biraz daha geç gelsem seni yataktan toplayacaktım herhalde." Sesindeki alay sinirini örtmek için konulmuş gibiydi.
Bacaklarımı beline sıkıca doladım ve kalçamı aletinin üzerinde sürtünerek yerimi rahatlattım.
"Oynaşma çocuk."
"Ama ben oynaşmak istiyordum! O yüzden o adamın kucağındaydım ya..."
"Aklın fikrin aşna fişnede." Homurdandığını ve sabır çektiğini hissediyordum.
"Kolları kaslıydı, bacakları da sağlamdı. Sağlam bir seks iyi bir kalça kası talep ediyor."
Bana dönen bakışları ürkütücüydü. Kanımda alkol olmasa korkacağım kadar hemde. Ama onun bu hali bana fazlasıyla çekici gelmişti. Ne yaptığımın bilincinde olmadan dudaklarımı boynundaki belirgin damarların üzerine sürtüp ısırdım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
Onun titrek sesi daha fazla emme ihtiyacı uyandırmıştı.
"Madem işimi yarım bıraktın... O halde yarım bıraktığım şeyi tamamlamaya yardım et."
Dışarıdaydık ve arabanın önünde Kenan, laflarımla put gibi kalıvermişti.
"Sarhoşsun ve ne dediğinin farkında değilsin. Şimdi uslu uslu koltuğunda otur ve eve gitmemizi-"
Lafını bitirmesine izin vermeden dudaklarına kapanmıştım. Dudaklarımdaki alkol tadı onun sigara içmesine rağmen kendi delirtici tadının kaybolmasına müsade yaratmayan dudaklarla kavuştu. Ben sussuzluktan çıkmış gibi öperken o hamle bile yapmıyor, ne itiyor ne de karşılık veriyordu.
Kenan, oldum olası beni kırmamaya çalışan, her şeyde bana yardımcı olan biri olmuştu. Yönelimim yüzünden birinin lafına üzülsem onun omzunda teskin olduğum bile olmuştu. Belki de itmemesinin nedeni beni kırmak istememesidir diye düşündüm bir an ama buna rağmen kendime engel olamıyordum.
Tadı, rüyalarımda olduğundan çok daha güzeldi. Bense sonsuza kadar onun dudaklarını içebilirdim.
Kalçamı daha fazla ona yasladığımda hissettiğim kabariklikla afallayarak ondan uzaklaştım.
Nedeni korku değil, şaşkınlıktı çünkü onun yöneliminin biseksüel olduğunu bilmiyordu bile.
Karşısımdaki adamın gözleri bayık bakıyor, dudakları şişmiş ve kırmızıydı ama durumu farkedince aceleyle beni koltuğa oturttu. Kendisi de biraz nefeslendikten sonra yanımdaki koltuğa oturdu.
Hiçbir şey demedi, belki de unutmamı diledi. Yol boyu boğucu sessizlik içerisinde, bir süre sonra uykuya daldım.
