Everything Better With You

An Old Friend

Merhaba Arkadaşlar ,
Bölüm biraz kısa oldu farkındayım. İlerki bölümlerde telafi edeceğim. Okunma sayısı çok güzel ama ben bu hikayeyi sizin için yazıyorum. Bu yüzden yorumlarınız ve vote'lar çok önemli! Biraz daha aktif olursanız sevinirim. Kendinize iyi bakın !
____
Peki tam olarak şöyle oldu.." dedim ve derin bir nefes aldım. Ne diyeceği , ne tepki vereceği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Diyeceklerimi toparlamaya çalıştım ve konuşmaya başladım.

"Çıktığımız günün akşamı eve gidip günlüğümü okumaya başlamıştım. Çünkü günlüğümde sende vardın. Neydik , ne olduk misali yüzünden okudum. Bikaç sayfa çevirdikten sonra içeriden bir ses gelmişti ama ben aldırış etmemiştim ve günlüğü okumaya devam ettim. Ardından kapıdan Justin fırladı ve üzerime atladı.Boynumu ısırmaya başladı."

"Ne dedin sen!" diye bağırdı Shawn ve kolumdan sıkıca tutmaya başladı. Verdiği acıdan küçük bi çığlık attım."

"Shawn dursana ! Kolumu acıtıyorsun! İlk önce sözüm bitsin" dedim ve gözlerine baktım.

Yaptığı şeyden pişman olmuş bir şekilde bana baktı.Kolumu hala tutuyordu ama bu sefer sakinceydi. Büyük bir nefes aldım ve devam ettim.

"Sonra neler olduğunu hatırlamıyorum. Gözlerimi karanlık bir odada açtım. 5-10 dakka sonra Justin geldi ve birşeyler konuşmak istediğini ve onu dinlemem gerektiğini söyledi."

"Şu piç kurusuna bak ya! Selena artık seni yalnız bırakamam. Ya onu çok pis döveceğim yada döveceğim"

"Saçmalama Shawn!" dedim sinirli bir şekilde.
"Ben seni böyle tanımıyorum" dedim arkasından.
"Kısacası olanlar buydu annemlere hala gerçeği anlatamadım çünkü gerçeği söylersem olay büyüyebilir."

"Selena Justin'i korumaya falan mı çalışıyorsun? Büyütülecek bir olay bu. Seni kaçırmış lan , kaçırmış!"

"Shawn lütfen sonra konuşalım."
Shawn'a baktığımda sinirli olduğunu görebiliyordum. Gözünden ateş çıkacak gibiydi ama belli etmemeye çalışıyordu.Ayağını ise yere vurup duruyor. Bir koluda omzumda öylece oturuyorduk.

"Bugün Aaron gelecek haberin olsun"

"Tanışmamıştık onla galiba?" diye cevapladım Shawn'ı.

"Ne güzel işte tanışmış olursunuz" dedi ve gülümsedi. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.

"Ama Selena şunu bil ki bu olay burada daha bitmedi. Ailenede herşeyi söyleyeceksin" dedi. Büyük bir iç çektim ve kahvaltı tabaklaramızı aldık..

Güzelce kahvaltı ettikten sonra Aaron'ı almak için havalimanına gittik. Yarım saatte havalimanında olduk ve beklerkende o kadar uykum gelmiştiki Shawn'ın kolunda uyuyakalmışım.

Uyandığımda Shawn'ın yüzünü görmek bana kutsanmış hissi veriyordu. Yüzündeki her hat kusursuzdu. Sanki Shawn'ı melekler yaratmış gibi.

"Hadi kalkalım uçağı inmiş".

Huysuzlanarak " Ya ama beni uykum var" dedim ve kalktık. Shawn'ın KASLI kollarına girdim ve yürümeye başladık.

15 dakika sonra Aaron'ı gördük. Shawn sevinmiş bir şekilde Aaron'a el sallarken ben ise şok geçiriyordum.Aaron'ın bir kızın elini tutuyordu. Jasmine'in elini tutuyordu...

"Bu sürtüğün burda ne işi var" diye bağırdım içimden. Sinir katsayılarım sınırları zorlamış olacakki Shawn

"Selena kıpkırmızı oldun. Birşeyin mi var?"

Jasmine beni gördü ve olabildiğince kaşar şekilde el salladı. Yanıma geldi ve

"Uzun zaman olmuştu tatlım" dedi

Shawn ve Aaron anlamsızca bize bakıyordu.Ne olup bittiğini bilmiyolardı tabi. Sinirden ellerim titrerken son sözleri bardağı taşıran damla oldu

"Justin aradı. Hasret gidermek istiyormuş... Anlarsın ya güzellik"