"Benim küçük eşim en az kendisi kadar güçlü bir kurda sahipmiş demek ki, hmm?"Saçlarımdaki el bedenimi iyice uyuştururken mırıltılarla kucağında olduğum, neredeyse uyukladığım, Hyunjin'i onayladım.
Melodik kıkırtıları benim mırıltılarıma hoşnutla karşılık verirken sallanan göğsü o an benim için sadece bir beşik gibiydi. Çok uykum vardı, sanki yıllardır uyumamışım gibi bir uykusuzluktu bu. Kurdumun gerçek gücü açığa çıkarken bu kadar yorulacağımı tahmin etmemiştim.
Ben de öyle.
Kurdum, küçüklüğümden beri içimde saklanan diğer yarım bir baş omegaydı. Ortaya çıktığında güçsüz olsa bile bizi o cehennemden kurtarmak için Minho hyungun zihnine girmekten çekinmemişti. Onun sayesinde buradaydık, yaşıyorduk ve ailemizi bulmuştuk.
Başta onun sesini duymasam bile gücünü toplayıp geldiğini ilan ettiğinden beri benimle konuşuyordu.Önceliğim eşim ama evet, seninle de konuşuyorum.
Ve eşine de oldukça düşkündü.
Tıpkı benim Hyunjin'e düşkün olduğum gibi.
"Ne düşünüyorsun miniğim?"
Göz kapaklarımı hafifçe aralarken güneş ışığı görüş alanımı kamaştırıyordu. Buna rağmen Hyunjin'in inanılmaz görünen kızıl saçlarını net bir şekilde görebiliyordum ya da göz bebeği gözükemeyecek kadar siyah olan gözlerini de görebiliyordum. Her şeyi, ona ait her şeyi gözüm açık veya kapalı fark etmeksizin biliyor ve hissedebiliyordum.
"Olanları düşünüyorum, baştan şu ana kadar olan her şeyi. Sanırım biraz yoruldum, olayların hızına yetişemiyorum ama çabalıyorum en azından..."
Büyük bir sakinlikle beni desteklemesi için başımı hafifçe kaldırırken dudaklarının alnıma sürtmesi kurdumun hafifçe kıpıldamasını sağlamıştı.
"... öyle değil mi Hyunjin hmm?"
Küçük bir çocuk gibi onayını beklerken gözlerine yansıyan şevkat ve sevgiyle bir elini yanağıma uzatıp çillerimi okşamaya başlamıştı.
Annemizde göremediğimiz merhamete benziyor.
"Öyle bebeğim. Daha miniciksin ama çok yoruldun şimdiden bu yüzden seni yormamak için her şeyi yapmalıymışım gibi hissediyorum. Seni kucağımda uyutmak, giysilerini giydirmek veya saçlarını toplamak. Bunları ve daha fazlasını senin için yapabilirim."
Okşadığı çillerimin utançtan yandığını hissederken burnumun sızladığını ve gözlerimin dolduğunu fark ettim.
Hyunjin bu zamana kadar sahip olduğum en büyük şans ve en güzel hediyeydi benim için.
Başlarda burada yaşamam için onay veren bir baş alfayken sonrasında eşim çıkmıştı.
Ona alışana kadar beni zorlamamıştı, hem de hiçbir şeye. İznim olmadan ve ilk adımı ben atmadan öpmezdi mesela beni veya dokunmazdı bana, bu el tutmak bile olsa yapmazdı bunu.Minnettardım.
Yutkunuşlarım boğazıma dizilirken ellerimi yüzüne çıkartıp dudaklarını okşamaya başladım.
Bu beni öpmesi için bir işaretti.Ve o, bu işareti her zaman anladı.
●
Selam, kimya çalışıyordum ara verdim ve bunu yazdım nasıl ama hsmdmdmdmdmx
Hyunjin beni de kucağında uyutsun diyenler >>
Yorumlarınızı bekliyorumm
Görüşürüzz <3
●
- larren
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flowers ✓
FanfictionFelix düğününden kaçarak saklandığı sürüde ruh eşini ve bir ömür boyu ailesi olacak insanları bulacağını bilmiyordu. omegaverse for skz | texting + story | by larren