|yirmi dördüncü bölüm|final

6K 561 167
                                    


Hwang sürüsünde huzurlu bir sessizlik hakimdi. Evlerinin önünde kurt formlarına dönmeye çalışan yeni doğanlar, onları hayranlıkla izleyen küçük çocuklar ve türü ne olursa olsun her zaman arkalarında onlara destek olan aileler ile sürüde mutlu bir akşam yaşanıyordu.

Jeongin ve Chan'ın evinde ise tam bir kahkaha tufanı vardı. Ailelerine yeni katılan minik iki köpek ile ilgilenen çiftin mutluluğu gözlerine akıyordu. Lavanta ve çimen kokusu tüm evi sarmışken omega başını alfasının göğsüne yaslamış bir şekilde dinleniyordu. Karnının üzerindeki ellerle bazen boynuna bazense göğsüne sürtünüyordu. Huzurluydu küçük omega, istemsizce etrafa salgıladığı feromonları ile alfası da huzurluydu. Birkaç gün önce yanlarına aldıkları iki küçük köpek ile kendilerini tamamen aile gibi hissediyorlardı. Omeganın gönlünden çocukları olması geçerken alfası onun daha kendisinin bir bebek olduğunu söyleyip beklemek istediğini söylemişti. Alfa, omeganın hâlâ ilgi görmesi gereken bir minik bebekten farksız görmüyordu. Omega ise bunu anlayışla karşılamış ve karşılığında bu iki miniği istemişti. Şimdi ise bedenlerini kurtlarına bırakırken geceyi birleşerek daha da güzel hâle getirmişlerdi.

Biraz ileride sürünün daha iç kısmında kalan evde ise Changbin büyük bir heyecanla eşine sarılıyordu. Omegası büyük bir heyecanla içinde kıpırdanırken alfasına heyecanını göstermek için kendi alemlerinde kendisinden katlarca büyük olan alfasının üstüne tırmanmaya çalışıyordu.
Alfa ise başını eğmiş eşinin mutluluğunu izliyordu. Uzun zamandır planladıkları geleceğe yarın ulaşacaklardı. Seungmin eşinin sarılmasına içten bir karşılık verirken kalbindeki sızı gün yüzüne çıkıyordu. Acı ve tatlı bir sızıydı bu, hayatı boyunca asla geçmeyecekti ama yarın hayatları tamamen değişecekti. Changbin büyük bir mutlulukla eşine hayallerini söylerken saçlarını okşayan eller onu daha da mutlu ediyordu. Yarın bu saatlerde ailelerine katılan küçük bir bebekle artık yarım kalmayacaklardı. Aylardır verilen uğraşlar sonunda meyvesini vermişti. Yetimhaneden küçük bir bebeği ailelerine katıyorlardı, doğrusu onunla tam bir aile olacaklardı. Changbin eşinin bu zamana kadar suçlu hissettiğini biliyordu, çünkü kendisi çocuklara bayılırdı. Felix'in ilk hamile olduğu zamanları hatırladı birden, ne kadar da ağlamıştı. Hem mutluluktan hem de kendisine sonradan itiraf ettiği kırgınlıktan. Fakat eşi onun bu kırgınlığını en başından beri biliyordu. Bu yüzden aylar boyunca yetimhaneden bir bebeği yanlarına almak için çabalamıştı. Gece gündüz doğa anaya yalvarmıştı, şimdi ise eşinin feromonları ile tüm bu çabanın boşa gitmediğini biliyordu. Bir sonraki gün bebekleri aralarına katıldığında da ne kadar doğru bir şey yaptığını tekrar anlayacaktı.

Birkaç saat önce huysuz mızmızlanmaların çıktığı büyük evde ise şu an sadece memnuniyet mırıltıları vardı. Alfa Minho bacaklarının arasında uzanan eşinin karnını okşarken bebeklerinin onu hissetmesiyle omega annesinin karnına tekme atması bir olmuştu. Jisung tombul yanaklarıyla aşerdiği çileği hızlıca yemeye çalışırken bebeğinin küçük tekmeleri ile kendini Minho'ya daha da yaslanmıştı. Alfa eşini rahatlatmak için karnını okşarken bir yandan da feromon salgılıyordu. Aylar sonra kucaklarından küçük kızları olacaktı. Onların biriciği çok hareketliydi, annesine bir türlü rahat ettirmiyordu. Durmadan aşeriyordu Jisung ve böylece öne çıkan karnı ile daha da sevimli bir omega olmuştu.
Alfa eşinin bitirdiği çileklere ve yavaştan kapanan gözlerine ufak bir bakış atmıştı. Yüzünde oluşan tebessüm ile eşinin alnına bir buse kondururken ellerinin altında hareketlenen kızına birkaç güzel söz fısıldamış ve eşini kucağına alıp yatağına götürmüştü. Aylar sonra evlerinde yankılanan bebek sesi ile Minho bir kez daha kendi sürüsünden kaçtığı için pişman değildi.

Saatler gece yarısına yaklaşırken Hwang Hyunjin tüm asaleti ile evin merdivenlerini çıkmaya başlamıştı. Kulağına dolan eşinin sesi ile kurdu mayışmış bir şekilde hareket ederken küçük eşinin tıpkı kendisi gibi küçük olan ikizlerine söylediği ninniyi dinledi bir müddet. Odaya yaklaştıkça eşinin feromonları ile uykusu bastırırken geldiğini fark etmesine rağmen dikkatini bebeklerinden çekmeyen miniğini izlemek için kapının kenarına yaslandı. Küçük eşi sarı gözleriyle bebeklerine sıcak bakışlar atmış ve parmaklarıyla tombul yanaklarını okşamıştı. İnanamıyordu, 9 ay karnında taşıdığı bebekleri 4 aydır kucağındaydı. Hyunjin'e benzeyen dudakları ve gözleri hariç tıpa tıp kendisine benzeyen ikizleri büyümüştü. Ne zaman tüm dikkatini onlara verse ister istemez feromon salgılar ve omegası kendini yüzeye çıkarmaya çalışırdı. Sarı gözlerini gören bebekleri ise birden susup annelerini izlerdi. Söylediği ninni biterken çoktan uyumuş yavrularına minik öpücükler verip kapının kenarında duran eşine yönelmişti.
Nereden nereye gelmişti böyle, zorla evlendirilmek üzereyken ruh eşini bulmuş ve ondan ikizleri olmuştu.
Hyunjin eşinin dolu gözlerle kendisini izlediğini görünce onu kolları arasına almış ve güzel sözler fısıldamıştı. Şimdi bebeklerinin yanında büyük olan Felix eşinin yanında küçülüyordu.

Hwang sürüsünün sokaklarını süsleyen anılar günden güne dolup taşarken zamanla yeni üyeler aileye katılıyordu. Kahkahalar durmaksızın o sokakları süslüyor bazen de ağlayışlara şahit oluyordu. Bazıları gitmiş, bazıları gelmişti ama aile hiçbir zaman yok olmamıştı.
Yıllar sonra gelen her bir üye bu aileyi tanımış ve lider omeganın eve dönüş hikayesini her gece ebeveynlerinden dinlemişti.

Açan çiçekler bir asırlık efsaneye dönüşürken hepsi doğa ananın kollarında yaşamaya devam ediyordu.

Final neden böyle oldu bilmiyorum, japon müzikleri dinledim yazarken sanırım bu yüzden böyle oldu

Flowers'ın sonuna geldik, gözdelerimden biri olan bu kitabı bitirmek benim için oldukça zor oldu çünkü her bir karaktere cidden bağlanmıştım

Siz okurken neler hissettiniz bilmiyorum ama flowers'ın bu serüvenine katıldığınız için çok teşekkür ederim <3

Diğer hikayelerimde buluşalım <3

Bu fic için son kez;

- larren

flowers ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin