Mommy | Jensoo

11."I am little a monster"

Selam. Yeni bölümle karşınızdayım ehe. Yazmıyordum uzun zamandır paslanmisim. Nasılsınız? Bu bölüm hard Mommy Jisoo içeriyor :). Sugarlarınızı yüksek tutun.

Ve bir şey sormak istiyorum. Yoonmin sahneleri yazmamı ister misiniz?

Oy vermeyi unutmayın. Yb atmaycağım yoksa 😘

ÖNEMLİ: Mommy için instagramda grup kurmak istiyorum. Yani kim katılmak istiyorsa ig hesabını bıraka bilir. Orada fic hakkında spoiler falan vere bilirim.8

_____________________

Yazar:
Bir yatak ve iki beden.

Durumun özeti buydu. Jennie derin nefesler almaya çalşırken, Jisoo onu izliyordu. İzliyordu. Her zamankinden farklıydı bu durum. Jennie gözyaşlarını tutamıyordu. Jisoo ise sadece onu ifadesizce izliyordu.

"Ben... ben bilmiyorum." Ve yeniden kalçasına inen bir kemer. Belkide ona acı verdiğini düşünen Jisoo'ydu. Oysaki Jennie bundan oldukca zevk alıyordu. Jisoo acıyı, gözyaşını severdi. Hemde fazlasıyla zevk alırdı bu tür şeylerden.

"Bana yalan söylemeyi kesmelisin Jennie. Daha fazlasını mı istiyorsun?" Boğuk çıkan sesiyle konuşan kadın Jennie'nin başını döndürüyordu. Nefes almasını zorlaştırıyor. Durmadan inlemesini ve Zevkten gözyaşlarını akıtmasını sağlıyordu.

Jisoo kıkırdayarak onu sırtüstü çevirmiş ve elindeki kemeri kenara bırakmıştı. Jennienin üzerinde sadece sütyeni varken, Jisoo hala üstünü çıkarmamıştı. Jisoo, Jennie'yi süzdükten sonra biraz daha sabır etmeye çalıştı. Çünki karşısında onu bayık ve yaşlı gözlerle izleyen kız sınırlarını zorluyordu.

Her ikisi göz kontağını kesmezken Jisoo ellerini gömleğine götürdü ve 3 düğmesini açtı. Kollarını dirseklerine kadar katlamış ve Jennie'nin bacakları arasından kalkarak odanın içindeki kapıya irellemişti. Giyinme odasına girmişti. Jennie öylece tavanı izlerken, duyduğu adım sesleriyle oraya bakmıştı.

Jisoo elinde bir kaç aletle içeri girmişti. Bu Jennie'nin gözlerini büyütmesini sağlamıştı. Jisoo sırıtarak onun yanına gelmiş ve aletleri onun yanına bırakmıştı. Ve bu defa odanın içindeki buz dolabından buz kabı çıkartmıştı.

Jennie dirsekleri üzerine yükselmiş ve merakla Efendisinin ona ne yapacağına bakıyordu. Jisoo aynanın önüne geçmiş ve üzerindeki gömleği çıkartmıştı. Jennie donmuştu. İlk defa birlikte olmasalarda ilk defakı kadar heyecan vericiydi. İlk defaki kadar ağız sulandırıcıydı Jisoonun teni.

Jennie onu süzerken fark etdiği şeyle durakladı. Yeni dövmeler yaptırmıştı. Jisoo'nun bel kavislerinden uzanan kocaman bir haç işareti vardı. Spor yaptığı her yerinden belli oluyordu. Sırtındakı kaslar... Tanrı biliyor ya bu kadının sırtı bile insanı önünde diz çöktürürdü.

Jisoo aynadan ona bakarak pantolunun kemerinin tokasını açmıştı. Birde Jisoo'nun o en sevdiği takım elbiseleri vardı. Koleksiyon gibi her türlüsü bulunurdu. Renkleri ise biraz klassikti. Siyah ve Gri renk ama hepside üzerinde öyle şık dururduki, Jennie onun üzerine atlamamk için kendini zor tutardı.

Jennie yataktan kalkmak ve onun önünde diz çökmek için can atıyordu. Jisoo aynanın önünden Jennie'ye dönmüştü.

Şehvetle parlayan gözleriyle Jennie'ye bakarak baş ve işaret parmağını birleştirerek daire şekline getirmiş ve elini dudaklarına getirerek dairenin içine dilini göndermiş ve bir kaç kere dilini ileri geri hareket ettirmişti.

Jennie şahit olduğu manzara ile karnı kasılmış ve ağzından istemsiz bir inilti dökülmüştü. Jisoo daha fazla bekletmek istemediği için sadece kemeri açık pantolonu ile Jennienin tam önünde durmuştu.