Mommy | Jensoo

1."Zorundalık"

"Güç", "asalet", "zenginlik". Bu üç tanım Kim Jisoo'ya aitti. Hayatı yıllar önce değişmişti. Bunu herkes biliyordu. 𝘈𝘮𝘢 𝘩𝘪ç 𝘬𝘪𝘮𝘴𝘦 𝘴𝘦𝘣𝘦𝘣𝘪𝘯𝘪 𝘣𝘪𝘭𝘮𝘦𝘻𝘥𝘪.

Eğer 5 yıl önceki Jisoo'yla şimdiki Jisoo yan-yana gelselerdi birbirleriyle hiç bir alakaları olmazdı.

Yıllar onu olgunlaştırmıştı. Ciddiydi. Kendi istediğini anında alır, eğer emirlerini yerine getirmeyen biri olursa o kişiyi yaşadığına pişman ederdi.

Herkes onun yüzündeki alaycı gülümsemesi ile tanırdı. Güzelliği insanları kendine hayran bırakırken, aurası ile insanı korkuturdu. Gördüğü herkese küçümser bakışlar atardı.

Jisoo'nun yönelimi kadınlardı. Bunu hiç kimse bilmiyordu çünkü Jisoo, itibarı zedelensin istemezdi. Şimdiye kadar onlarca kadınla yatmıştı. Genelevlere uğrar, orada kendisine önerilen kadınlarla yatardı. Tatmin olmaz ise onları küçümseyerek verdiği parayı geri alırdı.

Gecenin karanlığında ışıkların aydınlattığı tenha, şöförün gitmekten bıktığı bu yolda arabayı patronunun iyi bir gece geçirmesi için bir geneleve sürüyordu.

Geldiklerinde araba durmuştu. Önünde bulundukları mekan bir çok kişinin bilmediği bir yerdi.

"Efendim geldik."

"Ben gelene kadar burada bekle Jungkook"

Jungkook bu durumdan ne kadar bezmiş olsa da bunu patronuna belli etmemeye çalışarak onaylamıştı.

Jisoo arabadan inmiş ve evin kapısını açmıştı. Duvarlar kırmızıyla kaplıydı fakat duvar kağıdının bazı kısımları yırtılmıştı. Onu gören evin sahibi koşarak yanına geldi.

"Ah, efendim bu ne sürpriz, genellikle buraya gelirken haber verirdiniz. Hoşgeldiniz."

Jisoo kadının yüzüne boş boş baktı. Cidden yalaka insanlara hiç tahammül edemiyordu.

Jisoo derin bir nefes alıp alayla konuştu. "Hmm, aslında Bayan Chunga size söylediğim zaman benimle yatıyorsunuz ancak beni hiç bir zaman tatmin edemiyorsunuz."

Kadın bozulmuş yüz ifadesiyle Jisoo'ya bakmıştı. "Aslında bu gece sizinle yatmak isterdim ama anladığım kadarıyla sizi memnun edememişim."

Jisoo yüzünü buruşturmuştu. "Bu kadar konuşma yeter. Bu akşam beni mutlu edebilecek birilerini getir."

Jisoo bekleme odasına doğru adımlamıştı. İçeri girer girmez onu gören görevli "Buyrun efendim, oturun lütfen" demişti.

Jisoo deri koltuğa oturmuştu. Odayı ışıklandıran sadece bir lamba vardı. Görevli ona içkisini getirip yerine geçmişti.

Jisoo içkisini yudumlarken biraz problemlerinden ve düşüncelerinden arınmaya çalıştı. O sırada içeri Chunga girmişti.

"Efendim odanız hazır, geçebilirsiniz."

Jisoo içkisi bitene kadar oradan kalkmamıştı. İçkisini bitirince ayağa kalktı, kapıyı açtığı anda bir çığlık koptu. Kapı birine çarpmıştı.

Jisoo tam sinirle çarpan kişiye döndüğü an gördüğü sima put kesilmesine neden oldu. Yerde kafasını ovan kişi o kadar hayran bırakmıştı ki onu kendine, daha ne olduğunu anlayamadan Bayan Chunga kızı azarlayarak ayağa kaldırmıştı.

"Neden dikkat etmiyorsun? Müşterimizi rahatsız ettin!" Bayan Chunga Jisoo'ya dönerek, "Üzgünüm Bayan Kim, cidden böyle kişileri burada tutmamalıyım."

Jisoo karşısında başını eğen kızı süzmüştü. İnce beli, düzgün bacakları, şekilli kalçası insanı kendine hayran bırakacak cinstendi.