Günlerden pazartesi yaz tatilinden sonraki okulun ilk günüydü tatilim o kadar sıradan o kadar sıkıcı geçmişti ki herkes arkadaşıyla tatildeyken benim tek yaptığım evde ders çalışıp film izlemekti. Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum... Bu düşünceleri bir kenara bırakıp duş almak için banyoya girdim. Ilık bir duş her zaman iyi gelir. Okulumda 3. Sınıf olmanın heyecanı ve düşüncelerim arasında nefes almaya çalışıyordum. Aynı okulda olacaktım sadece sınıflarımız değişecekti bu kadar heyecanlı olmamam gerekirdi, sanırım yaşadığım stresin nedeni Cedric'ti. Onun dışında başka arkadaşım yok ve onunla aynı sınıfta olmazsam yıkılırdım. Tanrım Sabrina'yla aynı sınıfta olduğumu düşünemiyorum amigo kızlarını hiçbir zaman sevmemişimdir. Başkalarını kontrol etmekten zevk alan ve kendilerini iyi hissetmek için başkalarını kötü göstermeye bayılan insanları hiç sevmem ve onun grubu bunları yapmaktan zevk alıyordu. Hemen saçlarımı kurutup kıyafetlerimi giydim. Sonra aynadaki görüntüme baktım. Sanki yüzümün biraz makyaja ihtiyacı var gibiydi biraz nemlendirici ve biraz da rimelden sonra tekrar aynadaki görüntüme baktım. Yine de biraz... Nasıl desem...Farklı görünüyordum ama aynıydım. Neyse zaten yeterince geç kaldım en iyisi aşağıya inmek. Aşağıya indiğimde Gwen teyzem yine kahvaltı masasını doldurmuştu.
Kırışık şişmiş gözleriyle bana baktı ve yaşlı sesiyle "Günaydın", dedi.
–Günaydın, bugün tereyağlı ekmek yok mu?
–Maalesef.
–Oysa canım ne kadar da tereyağlı ekmek çekiyordu rüyamda bile kahvaltı masasında oturmuş kızarmış tereyağlı ekmek yiyordum.
–Abartma Emma bugün tereyağı alır yaparım sana.
–E napayım abartmazsam yapmıyorsun.
–Şımarık seni hadi kahvaltını yap da okuluna git heyecan var mı heyecan?
–Teyze ben kaç yıldır zaten o okula gidiyorum.
–Olsun yavrum hiç mi heyecan yok?
Teyzem, o küçükken okuma şansının pek olmaması benim eğitimime çok önem vermesine neden oluyordu kendi yapamadığı şeyleri hep benim yapmamı isterdi.
–Aslında evet biraz heyecanlıyım teyze bakalım bu yıl benim için nasıl geçecek.
–Aman kızım sen çalışta gerisi önemli değil.
Teyzem her zaman başarılı bir doktor olmamı isterdi küçükken en büyük hayali bir doktor olmakmış.
–Okula geç kalmak üzereyim ellerine sağlık.
–Güle güle canım.
Evden çıkarken bağırarak tereyağlı ekmek yapmayı unutma diye bağırdım umarım unutmaz. Havanın güzelliği beni bisiklet sürmekten vazgeçtirmişti yürümeyi seven biriyim ama şarkı dinleyerek yürümek işi mükemmelleştiriyordu. Kulaklığımı takıp şarkı seçmek için telefonumu çıkardım. Another love dinlemek için bugün fazla mutluydum tabii ki sadece üzgünken dinlemiyorum ama mutluyken dinleyince de ister istemez gözlerim doluyor neyse As İt Was açıp yürümeye devam ettim. Okula gittiğimde yine aynı ortamla karşı karşıyaydım dikkatimi çeken sadece bir kız oldu daha önce hiç görmediğim bir öğrenciyi görmüştüm belli ki yeni gelmişti. Boyu ortalama 1,65 civarında olmalıydı. Uzun ve kumral saçları beline kadar uzanıyordu soluk cildi ve kızarmış gözleriyle adeta bir vampire benziyordu. Sınıfımı öğrenmek için listeye göz attım ooh Cedric'le aynı sınıftaymışım içim o kadar rahatlamıştı ki ne... Hayır...Hayır...Olamaz Sabrina da bizim sınıfta. Karşıdan topuklu ayakkabıların sesini duyduğumda onun geldiğini anlamıştım. Parlak makyajıyla rakunlara benziyordu ve her gün çiğnediği pembe sakızıyla ağzında çıkarttığı garip sesler... Tanrım iki sene bu çileye nasıl dayanacaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR KANI (Düzenleniyor)
Fantasia"Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum..." -Tolstoy Emma'nın sıradan hayatı ıssız bir caddede bulduğu cesetle altüst olur.