Eve yetişmiştik. Cedric'in annesi neden bu kadar erken geldiğimizi soruyordu bunu açıklamak zordu. Bu yüzden bu işi Cedric'e bıraktım. Gözlerimin içine çaresizlikle bakarak yukarı çık geliyorum birazdan, dedi.
Hafifçe başımı salladım merdivenlerden çıkıp Cedric'in odasına gittim. Hala aynıydı, dağınıktı. Chikago'da çekindiği fotoğrafları, ailesini ve benimle olan fotoğraflarını duvara asmıştı. Onun için anlamı olan her şeyi saklıyordu tıpkı benim gibi... Kapıyı hafifçe açıp bunu açıklamak çok zor oldu, dedi.Sırıtarak bu yüzden bu işi sana bıraktım, dedim.
–Teyzen bunu duyduğunda korkmuş gibiydi.
–Tahmin edebiliyorum o yüzden dün yaşadıklarımdan bahsetmek istemedim.
–Sence de bir işler dönmüyor mu?
–Bunu görmezden gelmek elde değil biri cinayet işliyor ve belli ki bir amacı var.
–İki kurbanın da izleri aynıydı.
–Geçenlerde okuduğum kitapta gördüğüm izlere çok benziyordu.
–Hangi kitap?
Kitaplığından çıkarttığı Canavar Efsaneleri adlı kitabı aldı 239. Sayfayı açıp işte bu izler, dedi.
Qurestel yüzyıllar önce Japonya'da bulunan efsanevi yaratık, insan görünümdedir fakat aslında bir bedene sahip değildir. Bedene sahip olabilmesi için ruha ihtiyacı vardır fakat her yeni ruh onu sadece 24 saatliğine o bedende tutar. İstediği kişinin bedeninde gözükebilir ve bunu yapabilmesi için bedenine sahip olmak istediği kişiyi ısırır ve ruhu Qurestel'e geçer. Açıklamanın altında bulunan resimde ısırığın nasıl gözüktüğü vardı.–Cedric bu izler benzer değil. Bunlar aynı, ben bunları vampir izi sanmıştım.
–Bir şeyler yapmalıyız yoksa masum insanlar ölmeye devam edecek.
–Okuldaki cinayetten 3 saat geçti 21 saat sonra başka birinin ruhunu alacak.
–Bir sonraki kişinin kim olduğunu nasıl öğrenebiliriz ki?
–Öğrenemeyiz.
Odanın kapısı açılmıştı gelen teyzemdi.
–Merhaba Cedric nasılsın?
–İyiyim, siz nasılsınız?
–Teşekkür ederim tatlım bende iyiyim. Hadi Emma eve gidiyoruz.
–Okulda görüşürüz Cedric.
–Görüşürüz.
Merdivenlerden indik ve Bayan Addams bizi geçirdi. Her şey için teşekkürler Teresa güzel bir gündü.
–Bunu tekrarlamalıyız.
–Kesinlikle.
–Hoşça kalın bayan Addams.
–Hoşça kal canım.
Eve doğru yürürken dün gittiğim kafenin önünden geçtik aklıma Alex geldi keşke tekrar karşılaşsak diye geçirdim...
–Emma konuyu açmak istemiyorum ama açıkçası bugünkü olay beni çok korkuttu daha çok dikkat etmen gerekiyor hatta sana bir araba almayı düşünüyorum uzun zamandır biriktirdiğim bir miktar para var.
–Aman tanrım teyze muhteşemsin ama okul çok yakın zaten.
– Araba iyi bir fikir olabilir ayrıca okul için tek değil bazen beni de gezdirirsin.
–Ah tabii ki gezdiririm!
Eve yetişmiştik. Günün yorgunluğunu atmak için ılık bir duş almaya banyoya girdiğimde aynada kanla yazılmış japonca bir yazı vardı. "あなたは監視されている" ne anlama geldiğini anlamak için çeviriye girdim klavyem japonca olmadığı için fotoğrafını çekmek için kameraya girdim fakat kamerada yazı görünmüyordu. Çantamdan defterimi çıkartıp harfeleri yazmaya çalıştım. Hemen elime bir bez alıp aynadaki yazıyı silmeye çalıştım ama silinmiyordu bir de suyla denemeye çalıştım fakat işe yaramadı tekrar aynaya baktığımda yazı silinmişti bu beni korkutmuştu duş almaktan vazgeçip hemen odama gittim. Kıyafetlerimi çıkartıp rahat bir şeyler giydim olanları Cedric'e anlatmak için mesaj attım. Bunun Qurestel olduğunu düşündü bu düşünce beni daha da korkutmuştu. Korkudan uyuyamadığım için teyzemin odasına gidip koynuna girdim ve ona sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR KANI (Düzenleniyor)
Fantasía"Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum..." -Tolstoy Emma'nın sıradan hayatı ıssız bir caddede bulduğu cesetle altüst olur.