4. M

1.4K 68 137
                                    

Yoongi

Tören boyunca, umursamaz davranmaya çalışmıştım tüm olaylara. Her konuşulan konuya dahil olmuş, her yüzüme gülene gülümsemiştim. Grammyi de her zamanki gibi alamamıştık. Ona bir ayrı üzülüyordum.

"Siz dördünüz bir aynı arabayla gidin. Biz diğeriyle geleceğiz"

Namjoon hyungun söylediği şeyi hepimiz onaylamıştık. Jiminle Jungkook bindiğinde, Taehyung benim binmem için bekledi. Ben de sessizce pencere kenarına geçip dışarıyı izlemeye başladım.

Taehyung da arabaya bindikten sonra, kaldığımız eve doğru yol almıştık. Ben dışarıyı izlerken, aslında dışarıyı değil gözümün önünden gitmeyen  o görüntüyü izliyordum.

Gözlerimi sımsıkı kapatıp yok etmeye çalıştım, lanet olası görüntüyü. O sırada elimden tutan Taehgungla, dönüp ne yaptığına baktım. Gözlerini gözlerime dikip, "Eve gidince konuşuruz, olur mu?" Diye sordu.

Bir şey demedim. Ne konuşacaktık ki?

~~~~

Eve geldiğimiz gibi, kimseyle muhatap olmadan direkt odaya çıkmıştım. Taehyungun da arkamdan geldiğine emindim. Ben daha arkamdan kapıyı kapatmadan, peşimden içeri girmişti.

"Sen ne yapıyorsun?"

Benim ona sormam gereken soruyu, o bana soruyordu.

"Ne yapmışım?"

Ağzından bir 'hah' nidası çıktığında, kaşlarım çatıldı.

"Sana bin kere sordum. Emin misin? dedim. Evet dedin. Sorun olmadığını tekrar tekrar söyledin,Yoongi. Şimdi gelmiş bana atarlar yapıyorsun. Neden?"

Ellerini kollarını bir yerde tutamıyordu sinirden. Boş gözlerle onu izleyip, "Ben rol yapman da sıkıntı var demiyorum. Sıkıntı rolü abartıp, kızın saçlarını koklamandı" sonlara doğru çenem titremişti. Bu hep olurdu. Hep duygularım kendini ön plana atardı.

Elini uzatıp sarılmak istediğinde geri çekildim. Ne kadar onun sarılmasına ihtiyaç duysam da, anlaması gerekti. Benden başkasını sevmemesi gerektiğini anlaması gerekti. Uzun süredir birlikteydik ve benden soğur diye çok korkuyordum.

Zaten evlenemiyorduk. Korede böyle bir şey mümkün değildi. Ama yine de isterdim. Parmağımda, onun olduğuma dair bir yüzük isterdim.

"Ben kimsenin saçını kodlamadım. Kulağına rolde olduğunu unutma dedim sadece. Ve ben senden başka kimsenin saçını koklamam bunu en iyi sen biliyorsun"

Dibime kadar girip böyle konuşmasıyla dudağımı büzüp boynuna sarıldım. "Tae, nolur bir daha kavga etmeyelim. Ben sensiz yapamam" kollarıyla belime sıkıca kavrayıp kucağına aldı. Bacaklarımı beline kenetlediğimde, yatağa doğru götürdü.

Daha yatağa uzanmadan öpüşmeye başlamıştık. Ağzımı araladığım gibi, dili ağzımda geniş bir yolculuğa çıkmıştı.  Nefessiz kalana kadar öpüşmüştük. Benden ayrılacağı sırada dudağını ısırmamla, inleyip geri çekildi.

"Hayatım, ne yapıyorsun ya?"

Dudağını tutarak konuşmasına karşı gülümsedim.

vaveyla | taegi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin