EZAN (Tamamlandı :-)

3.BÖLÜM

Almış olduğum duşun etkisiyle yatağın üstünde biraz uyuklamıştım. Rüyamda bu sabah yaşamış olduklarımı tekrar yasiyordum boğazımı tutarak kalkmıştım, yine can yakici o şeyde boğazımdaydı hala yanıyordu hafifte olsa hissedebiliyordum. Birden telefonum çaldı arayan Eda'dır kesin deyip bakmamıştım bile,ama telefon acmam için ısrarla çalıyordu arayan Kenandi hemen telefonu açtım hazırlanmam için dışarda beklediğini söylüyordu. Bende hemen üzerime boydan askılı mini bir elbise onun uzerine de kot tarzı ceketimi alıp Kenanin arabasına binmiştim. Binmemle Kenanin bakışı değişmişti gözlerinden adeta ateş fışkırıyordu,bağırarak "sana kaç kere dedim şöyle kıyafetler giyme benim yanim da diye"demişti. Ben sadece gülüp geçmiştim alışmıştım çünkü Kenanin bu hareketlerine,hic aldırış etmiyordum onun dediklerine.Hep uyarıyordu böyle kıyafetler giymemem konusun da,aslında Kenan iyi birisiydi namazında niyazında birisiydi,o bizim gibi de değildi mütevazi bir ailenin tek çocuğuydu Kenan,onunla üniversiteden tanışıyorduk, uzun boylu kahverengi gözlü,siyah saçlı birisiydi,kendisi kimya mühendisiydi. Bizim yanımızda sadece takılırdı ne icki icer,ne hap atardı,ne dans ederdi,ne de bizim gibi sabahlardı. O başkaydı böyle bir tek arkadaşım o vardı,yanında huzurluydum kendimi iyi hissediyordum onun yanında. Bir cafeye gelmiştik ama ilk defa geldiğim bir yerdi burası sade,temiz bir yerdi. Kenan böyle yerleri iyi bilirdi bizim gibi sosyetik yerlere takılmazdi...Sandalyeyi çekip ayak ayak üstüne atmıştım tabi herkese frikik veriyordum,bu hallere alışkın olduğum için hiç dert etmiyordum. Kahvemi içerken arkadan bir ses geldi "şşştt güzelim tanışalım mı?"diye gelen sesin tarafına yönelip gülüp geçmiştim. Bunu gören Kenan bir hışımla kalkıp yumruğunu adamın gözüne indirmişti,adam ne olduğunu anlamadan bida indirmişti adamın gözüne. Hemen bilegimden tutup arabaya bindirmişti burnundan solurcasina hızla arabayı sürüyordu. Elini direksiyonuna vurarak"sana kac kere dedim Fatma böyle tarz kıyafetler giyme diye" "sanane Kenan sen ne karışıyorsun?" Arabayı durdurarak "karışırım efendim sen benle dolaşırken bir daha bu kıyafetleri giymiceksin anladın mı?"dedi elini bana doğru sallayarak"o zaman bir daha senle çıkmam dolaşmam olur mu?deyip"kapıyı yüzüne çarparak hızla ordan uzaklasmistim.Kenan hızlı adımlarla koşarak kolumdan tutup durdurmuştu. "Anlamıyorsun dimi Fatma körmüsün sen,seni sevdiğimi anlamadın mı hala?üniversite de gördüğüm günden beri seviyorum seni"demişti, ben hiç oralı olmadım bile,çünkü günde kaç tane erkek aynı şeyi söylüyordu"sen de dimi paramı seviyorsun,sende beş para etmez adamlardansın" "Ben seni öyle adamların sevdiği gibi sevmiyorum Fatmam,ben seni gerçekten yürekten kalpten seviyorum. Ne olur Fatma ismine layık birisi ol,senin için hergun namazımda dua ediyorum. Allahım ne olur sen Fatmama hidayet ver diye. Yıllarca senle birlikte bende bu pisliklere giriyorum,sence niye,neden hiç düşündünmü? Bu adam niye icmiyor diye?Seni onca sapık adamlardan korumak için,başına zarar gelmesin diye bende hergün senle geldim. Bazen gelmedigim günlerde bile uzaktan seni gizlice izliyorum senin haberin olmadan şimdi anladın mı üstüne başına o kadar karışmama. Cok dua ettim Allahım ne olur bu sevdayı benden al diye ama olmuyo vazgeçemiyorum senden"Duyduklarımla şok olmuştum bir erkek beni gerçekten seviyordu. "Kenan asıl sen benim sevgimi görmeyecek kadar kör ve gerizekalısin,bende seni seviyorum ama senin eşin özel olmalı Kenan, böyle açık saçık giyinen biri olmamalı,içen birisi olmamalı,onca erkeğin bakışları var üstümde,onca erkeğin göz zinasini taşırken ben senin eşin nasıl olayım olmaz ikimizde bu sevdadan vazgecicez. Benim için çok dua et olur mu?"deyip ordan ayrılmıştım. Onca insanın etrafında bir tek o bana Fatma diye sesleniyordu. Hava iyice kararmıştı bilmediğim bu yerde böyle kıyafetlerle tek başıma kalmıştım. İlk defa korktuğumu hissettim. Yine ezan okunuyordu yatsı ezanı içim yine titriyordu,o sesle tüylerim diken diken oluyordu. Ses gittikçe daha da yaklaşıyordu,biraz daha yürüdüğüm de cami karşımda duruyordu öylece. Caminin bahçesine girip içerde namaz kilanlari sessizce pencereden izliyordum.Öyle güzel hep birlikte ellerini dua için havaya kaldırıyorlardı Allaha.Herkesin dağılmasını bekleyip içeri girmeyi dusunuyordum kuytu bir yerde onların çıkmasını bekledim,herkesin çıktığından emin olup içeri girdim. İlk defa caminin içerisine giriyordum. Her köşesini merakla hayranlıkla inceliyordum,birden gözüme köşedeki kitaplık çarptı,içerisindekilerini inceliyordum , hepsinin üzerinde islamla,dinle alakalı şeyler yazıyordu ince olanını alıp çantama attım. Sonra en üstte biraz kalın bir kitap çarptı gözüme üzerinde türkçe mealli Kuran-î Kerîm yazıyordu,ilk defa böyle bir kitabın olmasından haberdardım, bilmediğim şekilde birşeyler yazıyordu,üniversite mezunuydum ama cahillerdendim ,islam adina hiçbirşey bilmiyordum,Kuran diye birseyin olduğundan yeni haberim oluyordu,açtığımda ise türkçe mealinde,"Kafirler,gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak cehennem ateşindedirler. Orada ebedi olarak kalacaklar,onlar,insanların şerlileridir. (Beyyine 6)"yazıyordu bir diğerin de ise,"Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. (Bakara 7)" yazıyordu bu yazılanları okuyunca gözyaşlarıma engel olamamıştım o halde orda yığılıp kaldım. Birden omzumda bir el hissettim döndüğümde ise Kenani ağlayarak görmüştüm üzerinde uzun paltoya benzer birşey vardı başındada şapkaya benzer birşey. Gözyaşlarımi sildikten sonra "senin burda ne işin var" "Asıl senin burada ne işin var,ben bu caminin imamıyım yani geçici imamıyım,burdaki imamın işi olunca cemaate namazı ben kildiriyorum" demek o ezanı okuyan Kenandi öyle yürekten,öyle yanık okuyordu ki anlatamam. Hemen elimdeki kurani alıp yerine koymuştu."Kurani Kerimi bu şekilde okuyamazsın,abdestsiz olarak alamazsın ve çantaya attigin o kitabı gördüm hanımefendi izinsiz bir daha birşey alma olurmu?"diye dalga geçiyordu "Ben onu okumak için almıştım okuduktan sonra geri getircektim" "tamam benim hediyem olsun"demişti. İlk defa yerin dibine girdiğimi hissetmiştim.Hava çok geç olduğu için Kenandan beni eve bırakması için rica etmiştim.